Tavaya bir parça tereyağı düşer, ardından mısır unu kokusu yayılır ya hani… İşte o an, mıhlamanın büyüsü başlar. Karadeniz’de sabahlar mıhlamasız olmaz; bu öyle sıradan bir yemek değil, adeta bir gelenektir. Kaşıkla değil, sevgiyle karıştırılır; sofraya geldiğinde herkesin gözü o tavadadır.
Karadeniz Usulü Mıhlamanın Sırrı Ne?
Gerçek bir mıhlama yapmanın en önemli noktası malzeme kalitesidir. Tereyağı gerçek köy tereyağı olacak, mısır unu taş değirmende çekilmiş olacak, peynir ise Karadeniz’e özgü tel ya da kolot peyniri… Bu üçlü bir araya geldiğinde ortaya çıkan lezzet, sadece damakları değil, ruhu da doyurur.

Mıhlama yaparken sabır da şart. Ateş ne çok yüksek olmalı ne de çok kısık. Mısır unu, tereyağında yavaş yavaş kavrulmalı; ardından sıcak su ve peynir eklenince kıvam yumuşacık, peyniri uzadıkça uzayan bir harika haline gelir.
Gerçek Karadeniz Usulü Mıhlama Tarifi
Malzemeler
- 2 yemek kaşığı tereyağı
- 3 yemek kaşığı mısır unu
- 1 su bardağı sıcak su
- 1 su bardağı tel veya kolot peyniri
- Bir tutam tuz

Yapılışı
- Tavada tereyağını eritin.
- Mısır ununu ekleyip rengi dönene kadar kavurun.
- Ardından sıcak suyu azar azar ilave edin, karıştırarak kıvamını ayarlayın.
- Peynirleri ekleyip kısık ateşte eriyene kadar pişirin.
- Üzeri parlak bir tabaka aldığında ve peyniri uzamaya başladığında mıhlamanız hazır!
- Tavayı sofraya sıcak sıcak getirin, çünkü bu lezzetin en güzel hali tavadan kaşıklanırken yaşanır.
Kültürün Sofraya Yansıması
Mıhlama sadece bir yemek değil, Karadeniz insanının yaşam tarzıdır. Sabahın erken saatlerinde dağ başında, çay demlenirken pişer; kahkahalarla birlikte yenir. Bazı yerlerde kuymak olarak da bilinen bu lezzet, yörenin doğallığını ve samimiyetini taşıyan en güzel örneklerden biridir.
Bir kez deneyen, bir daha kahvaltısını onsuz düşünemez. Mıhlama, Karadeniz’in ruhunu her lokmada hissettiren bir sıcaklık hikayesidir.
Afiyet olsun…