YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN Her seçim öncesi olduğu gibi 14 Mayıs seçimleri öncesi de biliyorsunuz anket şirketleri çok popülerdi. Her gün anketler yayınlıyorlar, adını ilk defa duyduğumuz anket şirketleri siyaseti dizayn etmeye çalışıyorlardı. Kuruluşu eskiye dayanan anket şirketlerinin çoğu, Kemal Kılıçdaroğlu ittifakının emir eri gibi onlara yol açmak adına, satın alındıklarını gösteren anket ürünleri sergiliyordu. Onlara göre Erdoğan kesin kaybediyor, Kılıçdaroğlu büyük farkla kazanıyordu. Meclisin çoğunluğu Kemal Kılıçdaroğlu ittifakında oluyor, Cumhur İttifakı Mecliste azınlıkta kalıyordu. İyi Parti %18-19 alıyor, MHP ise %6-7 alıyordu. Ne dedilerse yanlış ve yalan çıktı. 14 Mayıs 2023 seçimleri öncesi anket şirketlerinin yapmaya çalıştığı manipülasyonları şu başlıkta yazılar yazarak hem uyarmış hem de yalancı çıkacaklarını o günlerde dile getirmiştim: “MHP konusunda bıkmayan anket şirketleri!” “Anket sahtekârlarını telaş aldı” “Anketçiler dilini yuttu” “Gör beni göreyim seni anketleri” “Anket sahtekârları” “Anket üçkâğıtçıları” Uyardık, uyardık, uyardık… Ama hiç hiçbir uyarımızı dikkate almadılar. Yine kişisel menfaatlerine, yakın oldukları partilerin siyasi kazanımlarına baktılar. Sonuç ortada, hem cumhurbaşkanlığı seçim anketlerinde hem de siyasi partiler anketlerinde iki-üç anket şirketi hariç tamamı patladı, tamamı çöktü. Biliyorsunuz sadece 14 Mayıs 2023 seçimlerinin anket sonuçları için değil, bundan önceki seçimlerde de aynı manzaralara şahit olmuştuk. Anket manipülasyonları yapan o şirketlerin birçoğu geçmiş seçimler sonrası kapılarına kilit vurmuşken, çoğu da yüzsüzce anket manipülasyonlarına devam etmektedir. Birçoğu hâlâ yüzsüzce 14 Mayıs seçimleri sonrası yine ekranlara çıkıyor, seçim değerlendirmesi ve 2. tur hakkında yorumlar yapıyorlar. Çağıran televizyon kanalları bunları niye çağırıyor, bunlar utanmadan televizyon ekranlarına nasıl çıkıyor akıl alacak gibi değil… O malum anket şirketleri Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’den özür dileyerek kapılarına kilit vurmalıdır. Bundan sonra anket şirketi kuracak olanlara da bilimsel- teknik kanıt, noter düzeyinde otokontrol sistemi mecburiyeti getirilmelidir. Nerede yapıyorsun? Kaç kişiyle yapıyorsun? Neler soruyorsun? Aksi hâlde kontrolü olmayan her anket şirketi manipülasyon yapmaya devam edecek, toplumu yönlendirme adına bilgi kirliliği yaymayı sürdürecektir. Mesele anketlerle seçim kazanmak olsaydı, Kemal Kılıçdaroğlu %55/60 ile Meral Akşener’in partisi de %20 ile seçimlerden zaferle çıkıyordu. Bu iki isim anket şirketlerine acaba kaç lira para kaptırdı? Anket işini namusuyla yapan sayısı çok az ama kim parayı verirse düdük öttürenler çok! Toplum ve siyasi partiler artık anket ticaretinin farkına varmalıdır…