YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Ne zaman bir deprem felaketi ve gündemi olsa jeofizik yüksek mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, alanında uzman olarak ekranlarda görünmeye başlar. Bunda elbette bir tuhaflık yoktur.

Tuhaflığı bu alan dışına çıkarak saçmalaması, trol rezilliğini bile arattıracak düşüncelerini kamuoyuna aktarmasıdır.

“ Prof. Dr.” sıfatı taşısa da çok zavallı ve düşünceleri gerçekten oldukça kokuşmuş birisidir.

Bunun örneklerini paylaştığı şu cümlelerden anlayabilirsiniz:

“İlk iki gün asker inmediği için korumasız kadınlara tecavüz edilmiş.”

 “Yakınlarını yitiren genç kızlar, imam nikâhıyla evlendirilerek, kim olduğu belirsiz kişilerce alıp götürülüyor.”

 “Malatya’da bin kadar çocuk kayıp. Organ mafyası ya da çocuk pornocularından kuşkulanıyorlar.”

Her cümlesinde “Ben bir bilim adamıyım” diyen bu tuhaf adamın şu cümlelerine bakın inanın en rezil troller bile şunları paylaşmaya cesaret edemez.

Bu kaynaksız üfüren ve korkutucu bir bilinçaltı sahibi olan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan isimli şahıs, bu sosyal medya paylaşımlarından dolayı gözaltına alındı. Gözaltına alınınca emniyet ifadesinde "Pişmanım, art niyetim yoktu, oralarda öyle konuşuyorlardı, doğru olmadığını öğrendim, ben de paylaştım ve geri kaldırdım" açıklamasını yaptı.

“ Prof. Dr.” sıfatı taşıyan, her ekrana çıktığında “Ben bir bilim adamıyım” diye kasıntı pozlar veren bu adamın depremle ilgili her söylediği de şimdi şüpheli hâle düşmüyor mu?

Baksanıza ruh sağlığı, bilinçaltı trolden aşağıya bir hâle dönüşmüş kişinin deprem konusunda verdiği bilgiler de teyide muhtaçtır.

Bir bilim adamı kulaktan dolma her şeyi, duyduğu dedikoduları yahut kendi düşüncesinde uydurduğu konuları topluma duyurabilir mi? Şu paylaştıkları başlıklara bakın acayip bir ürkütücü hâl barındırıyor. Adam bilim adamı değil âdeta korku-gerilim filmlerinin yönetmeni Alfred Joseph Hitchcock gibi… Tipleri de acayip birbirine benziyor zaten.

Türkiye’nin “Ben bir bilim adamıyım” kasıntısındaki bir adamı halkı böyle paniğe, korkuya sevk ediyor ve gerçeklikle alakası olmayan şeyleri bu rahatlıkla paylaşıyorsa vah ülkenin hâline…

Somut bir olay olur, duyarlı bir “bilim adamı” olarak elbette yorumunu yapar ve değerlendirmelerde bulunursun. Olmayan bir olayı niçin “yaşanıyor” diye anlatırsın ki? Hem de niçin hep cinsel içerikli uydurmalara başvurursun?

Bence gözaltına alınıp serbest bırakılmadan kendisi alanında uzman psikologlara gösterilmesi lazımdı. Çünkü gerçekten ruh sağlığı ve bilinçaltı oldukça problemli gözüküyor.

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan gözaltına alınınca aynı onun gibi ruh sağlığı ve bilinçaltı bozuk olan CHP medyası tarafından “Bilim adamı susturulmak için gözaltına alındı”, “Hükümete muhalif Prof. Dr. gözaltına alındı” diye ortalığı yaygaraya verdiler. Oysa Prof. Dr. bilinçaltındaki tuhaflıklardan millete korku filmi senaryoları yazdığı için gözaltına alınmıştı.

Bunların hepsi devleti, hükümeti yormak, meşgul etmek ve halkı sürekli şüphe içinde bırakmak için yapılan davranışlardır. Herkes enkaz başında arama ve kurtarma peşinde iken “Baraj patladı” diye panik ve korku havası Oğuzhan Uğur gibiler tarafından niye yaratıldıysa, bu Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın yaptığı da aynı amaca hizmettir. Partileri ve zihniyetlerinin aynı olması asla tesadüf değildir. Yazık ki Türkiye bu adamlarla muhatap oluyor.

Editör: Bilge Güler