Eksik de olsa Beşiktaş, Beşiktaş. Eskilerin vurgusuyla çoluk çocukla çıktığı Ajax deplasmanında bir şeyler yaptı. Kötüydü. Rakibi kaleyi çok tutturamasa da çok şut attı. Yine de oynadı.

En azından kendi bildiği gibi oynamaya çalıştı.

Oradaki takıma savunmada Vida’yı ekledi, Sergen Yalçın.

Takım yine eksikti. Yine sıkıntılıydı. Ancak, ligin adı Süper Lig’di. Oyuncuların Şampiyonlar Ligi olmayan bir ligde ortaya koyduğu özgüven çok farklıydı. Sahaya çıkan 11 kişi kim olursa olsun “Süper Lig” onlara kolaydı.

Rakip DG Sivasspor, ligin üst düzey takımlarından olduğunu başlangıçta gösterdi. Daha iki hafta önce Fenerbahçe’ye sahayı dar eren Yiğidolar maça çok güçlü başladı. Siyah Beyazlılara top göstermedi. Önde oynadı. Baskı yaptı. Net olmasa da pozisyonlar üretti.

Beşiktaş sonra kendine geldi. Rakibini adeta uyuttu. Oyuna sahip çıktı. Sonra Güven ile jeneriklik bir gol attı.

Devre arası etkisi konuk takıma yaradı. Rıza Çalımbay’ın öğrencileri kendilerinin de iyi işler yaptığı Süper Ligde olduklarının farkına varınca, ikinci yarıda biraz daha etkili bir oyun sergiledi. Kendi atmasa bile rakibinin gol atmasına neden olabilecek baskı kurdu. Bunda, Sergen Yalçın’ın belki de haklı sayılabileceği pozisyona “abartılı” tepkisi nedeniyle kırmızı kart görmesinin de etkisi de vardı.

Yalçın’ın tribünden daha geniş açılı bakışla yaptığı değişiklik takıma hayat verdi. Güven’in kendi kalesine gol atan Rıdvan’ın vicdanını temizleyen golü Beşiktaş’ın içindeki güveni kanıtladı. Ve bu güven çok zor maçta üç puanı getirdi