Rıza Çalımbay Hoca ve öğrencileri bu hafta aldıkları 3 puandan sonra adeta herkese şu mesajı verdiler:

“Sivasspor şampiyonluğun önemli adaylarından biridir.“

Bu hafta daha net bir şekilde gördük ki, dört büyüklerin hocaları Abdullah Avcı, Ersun Yanal, Ünal Karaman ve Fatih Terim formda değiller. Şu anda ligimizin üst sıralarında Rıza Çalımbay, Okan Buruk, Sergen Yalçın rüzgarı esiyor. Dört büyükler puan kaybettikçe, birbirlerinin puan kayıplarından moral bulmaya çalışıyorlar. Doğalhedefleri şampiyonluk olan bu takımların, bir an önce bu huydan vazgeçip Demir Grup Sivasspor’u kendilerine, esas rakip olarak görmeliler.

Bu hafta, hakem hatalarını azaltmak amacıyla kullandığımız VAR sisteminde Trabzonspor’un ofsayt gerekçesi ile iptal edilen golünde ve topun dışarıdan gelmesi nedeniyle de Galatasaray’ın iptal edilen penaltısındaki adaleti sağlayan katkılarını gözardı edemeyiz.

Fenerbahçe’den Ozan Tufan ve Beşiktaş’tan Caner Erkin, bu hafta maçlarının bitmesine saniyeler kala ikinci sarı kartlarını görüp kırmızı kartla oyun dışı kaldılar. Böylelikle önceki dakikalarda gördükleri sarı kartları silinmiş oldu. Her iki futbolcuda hafta içi oynanacak olan kupa maçlarında cezalarını çekip, önümüzdeki hafta derbide birbirlerine karşı mücadele etme hakkını elde edecekler.

Oysa,Futbol Disiplin Talimatı diyor ki:

“MADDE 37 – BİLİNÇLİ KART GÖRME:

“Müteakip müsabakalardaki ceza durumunu düşünerek bilinçli olarak sarı veya kırmızı kart gören futbolculara 2 müsabakadan men cezası verilir.”

Bu talimat 2012 yılında UEFA tarafından başlatıldı ve defalarca uygulandı. En son geçen yıl SergioRamos bu cezaya maruz kaldı. Bizde de daha önce bu tür cezalar verildi. Bu defa Disiplin Kurulu sevklerinde iki futbolcunun da adı yok. Hakem raporlarında böyle bir ifade yer almadığı için sevk yapılmadı mazereti ise, bence hiç geçerli değil. Sahadaki hakemin görevi, kartlık hareketi yapan topçunun beynini okumak değil, sadece kart göstermektir. Burada icraatı yapma görevi federasyon disiplin müfettişlerine aittir.

Ali Şansalan tam soyadına uygun bir çizgide gidiyor. Merkez Hakem Kurulu tarafından kendisine sürekli şans veriliyor. O da verilen şansı elinden geldiğince iyi değerlendirip, görevlendirildiği müsabakaların kalitesini daha da üst seviyelere çıkartıyor. Sahada hakemi gösteren, tabii ki vermiş olduğu kararlarıdır. Ama hakemin jest ve mimikleri son derece önemlidir. Eğer bu jest ve mimikler doğallık içeriyorsa, son derece etkili olur. Ama yapmacıklık ya da taklitçilik var ise izleyenler tarafından bu derhal anlaşılır. O zaman hakemin inandırıcılığı ortadan kalkar ve komik duruma düşer. Şansalan, şansını devam ettirmek istiyorsa, bence doğallıktan asla vazgeçmemelidir.

GEÇMİŞ OLSUN BAŞKAN

Geçen hafta TOBB ETÜ hastanesinde Profesör Doktor Engin Gönül hoca ve ekibi tarafından çok kritik iki ameliyat geçiren Bülent Yavuz başkanımız, eski sağlığına kavuşma yolunda hızla aşama kaydediyor. Burada Başhekim, Sevgili eski dost, Profesör Doktor Necati Çanakçı ve ekibinin ameliyat sonrası ihtimamlı tedavi ve takiplerinin, gerçekten muhteşem olduğunu vurgulamazsak haksızlık etmiş oluruz. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ta yıllar önce boşuna, “Beni Türk doktorlarına emanet ediniz” dememiş.