Trabzonspor’un yaşadığı şampiyonluk sevinci, bırakın ülke gündemini, dünya gündeminde hayli yankı buldu. Taraftarların uzun yıllar süren şampiyonluk özlemi, az daha cumartesi gecesine büyük gölge düşürecekti. Yaşanan sıkıntılı durum sonrasında Antalyaspor tarafının maçı masaya taşıyabileceği ortam var iken, bunu tercih etmemesi takdire şayan bir davranıştı. Eğer Antalya takımı sahaya dönmeseydi, çok büyük olaylar çıkabilirdi. Belki de bugün memleket olarak bayram yerine büyük kaos ortamı içerisinde olabilirdik.

BU NASIL SEVİNÇ?

Şampiyonluğa olan özlemi anlıyoruz ama şampiyonluk sevinci yaşarken sahanın zeminine, kale ağlarına, direklerine, ve güzelim stadın birçok bölümüne zarar vermenin hangi sevinç mantığıyla yapıldığının tarifi mümkün değil. Bu nasıl bir sevinçtir ? Sevinmek midir, düşmanlık mıdır? Kamu malına zarar vermekten dolayı vatan hainliğine bile girer. Maç öncesinde olabilecekleri düşünerek yeterli tedbir aldırmayanların mutlaka sorgulanması ve cezalandırılması gereklidir. Tüm bu olaylar da TFF temsilcileri, organizasyondan sorumlu Trabzonspor yönetimi ve Trabzon Emniyeti sorumlu tutulmalıdır.

ÇELİK HAK ETTİ

8 Mart operasyonu sonrası adeta komaya giren hakem camiası kendine gelmeye çalışıyor. Sabri Çelik kurulunun tahkim kararlarına uyarak görevlendirme yapması sadece camiada değil, spor kamuoyunda da takdir topladı. Aslında normalini yaptılar ama önceki MHK’nın hukuk tanımaz tutumu sonrası, yeni kurulun hukukun üstünlüğünü kabul eden atamaları, camiada bayram sevinci yaşattı. Bu sütunlarda geçen hafta eğer böyle bir şey yaparlarsa, Sabri Çelik ve arkadaşlarını alkışlarız demiştik. Alkışı hak ettiler. Şimdi ise, suni belgelerle soruşturma atlatan ve arkadaşlarına destek olmak için mazeret bildiren yardımcı hakemlerin görev alması ve Fırat Aydınus’a kariyerine yakışan bir veda süreci yaşatmak, MHK’nın öncelikleri olmalıdır.

MHK’NIN OLGUNLUĞU

Önceki Merkez Hakem Kurulu alelacele talimat değişikliği ile TFF genel kurulu öncesi klasman yapabilmenin planlarını tasarlıyordu. Ancak ömürleri yetmedi, planları suya düştü. Geçtiğimiz hafta birileri, yeni kurulun da aynı yöntemi uygulayacağı dedikodusunu yaymaya çalıştı. Ama öyle olmadı. Yeni MHK, olgunluk göstererek doğalını yaptı. Klasman belirleme sürecini 16 Haziran sonrası gelecek MHK’nın tasarrufuna bıraktı. İyi şeyler yaptığı zaman kurulu takdir etmek de boynumuzun borcudur. Yanında Muhittin Boşat ve Murat Ilgaz gibi iki usta kurmayını dinlediği sürece, Sabri Çelik’in sırtı yere gelmez.