ELBETTE CEZAEVLERİNİ BOŞALTMAK İÇİN AF ÇIKARILMAZ. ZATEN BU DÜZENLEME İLE CEZAEVLERİNİN BOŞALTILMASI HEDEFLENMİYOR. 50 BİNE YAKIN TUTUKLU VEYA HÜKÜMLÜ KAPSAM DIŞIDIR. BİR SOSYAL BARIŞ, TOPLUMSAL UZLAŞMA VE RAHATLAMA AMAÇLANIYOR.

MECLİS'İN yeni dönem çalışmalarına başlamasından sonra af teklifinin bir an önce kanunlaşması için beklentiler daha da arttı. Aslında üzerinde çok fazla düşünülecek bir şey yok. MHP zaten her şeyi düşünerek, bütün eleştirileri boşa çıkaracak, yeni sistemin gerektirdiği toplumsal rahatlamayı sağlayacak, FETÖ’nün yıkımını kısmen de olsa tamir edecek, patlamaya hazır bomba durumundaki cezaevlerindeki olumsuzlukları ortadan kaldıracak bir teklif hazırladı. Kamu yararı esas alındı. Nitekim, aklı başında hiçbir hukukçu, bu teklifin yanlış olduğunu söyleyemedi.

NE ÖZEL, NE GENEL AF

Her şeyden önce bu bir af teklifi değil, 5 yıl kapsamlı şartlı salıverme düzenlemesidir. Ne özel aftır ne genel af. Kanunlarımızda var olan şartlı salıvermeye benzer yeni müessese ön- görülmektedir. Bu sebeple de teklifin mecliste kabulü için nitelikli çoğunluk gerekmemektedir. Oysa, af kanunu yapabilmek için beşte üç çoğunluk, yani 360 oy gereklidir. 1966 yılından itibaren bütün Anayasa Mahkeme- si kararları gözden geçirilmiştir ve kapsamın daha sonra genişlememesi için bütün tedbirler alınmıştır. Elbette bazı eleştiriler olabilir, küçük ilaveler,

düzeltmeler yapılabilir. Ancak, mantık doğrudur, yaklaşım yerindedir ve artık sonuç alma zamanı çoktan gelmiştir.

SON GÜNLERİN MESELESİ DEĞİL

Bütün bu gerçekler orta yerde dururken, sayın Cumhurbaşkanının partisinin Kızılcahamam kampının kapanış konuşmasındaki açıklamalar, doğrusu biraz şaşırtıcı olmuş- tur. Konuşmanın satır aralarında şartlı salıverme ile ilgili bir açık kapı bırakılmıştır, fakat hala bazı soru işaretlerinin giderilmediği anlaşılmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı, “son günlerde birtakım tartışmalara şahit oluyoruz” diyor. Her şeyden önce tartışma son günlerin meselesi değildir ve 24 Haziran seçimlerinden evvel gündeme getirilmiş, hatta harekete geçilmiştir. MHP’nin seçim beyannamesinde de yerini almış ve zamanı gelince gereği yapılmıştır.

VİCDANLAR ZATEN YARALI

Sayın Cumhurbaşkanının, “Af meselesinde öncelikli ölçümüz vicdandır” sözü haklı ve doğrudur. Bir insanın hükümlü veya tutuklu olması, onun insan haklarından mahrum kalacağı anlamına gelmez. Cezaevlerinin durumu da, FETÖ’nün yargıdaki ağır tahribatı da gerçekten vicdanları yaralamaktadır. Bundan kurtulmanın tek yolu, bu tahribatı ortadan kaldıracak, cezaevlerindeki sıkışıklığı ve hatta tehlikeyi bertaraf edecek bir düzenlemedir. MHP’nin şartlı salıverme teklifinin gerekçesi tam olarak budur ve vicdan ölçüsüne son derece uygundur.

CEZAEVLERİ BOŞALTILMIYOR

Konuşulacak her şey konuşulmuştur. Televizyonlarda günlerce bu konu üzerinde tartışmalar yapıldı.

Yapılabilecek çok şey olduğu ortadadır. MHP’nin teklifini Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ve diğer partilerin değerlendirmeleri için yeteri kadar zaman olmuştur. Elbette cezaevlerini boşaltmak için af çıkarılmaz. Zaten bu düzenleme ile cezaevlerinin boşaltılması hedeflenmiyor. Bir sosyal barış, toplumsal uzlaşma ve rahatlama amaçlanıyor. Teklifin kapsamı dışında kalan ve hiçbir şartta düzenlemeden yararlanamayacak olan 50 bine yakın hükümlü ve tutuklu vardır.

CAYDIRICI OLACAKTIR

“Aftan rant bekleyenler gibi olamayız” sözü ile neyin kast edildiğini anla- makta güçlük çekiyoruz. Zira, MHP’nin rant beklemek gibi bir hesabının olmadığına bütün Türk milleti şahittir. Bütün siyasi partilere çağrı yapılmıştır ve mümkün olduğu kadar büyük bir ittifakla düzenlemenin meclisten geçirilmesi hedeflenmektedir. Bura- dan nasıl bir rant elde edilebilir? Bütün siyasi partiler ellerini taşın altına koysunlar ve eğer varsa, bu rantı paylaşsınlar. Cezaevi yaparak, kapasitesini arttırarak ıslah olsaydı, bu iş çoktan çözülmüş olurdu. Mesele cezaevi yapmak değil, suç ortamını azaltmak ve hatta mümkünse ortadan kaldırmaktır. Kaldı ki, teklifin kapsamına girenler, tamamen affedilmiyorlar ve ceza sistemi içinde kalacaklardır. Suçun tekrarı durumunda cezaevine dönme şartı, caydırıcılığı çok daha yükseltecektir. Benzer uygulamalara çağdaş ülkelerde de rastlanmaktadır.

TEKLİF İHTİYACA UYGUN

Sayın Erdoğan’ın açıklamalarına bakınca, “acaba yeteri kadar doğru bilgilendirilmiyor mu?” sorusu aklımıza geliyor. Zira, endişelerini giderecek, açıklamaların cevap olabilecek her şey teklifte ve MHP’nin açıklamalarında mevcut. Her şeye rağmen, Sayın Cumhurbaşkanının “Adalet Bakanımıza gerekeni söyledik, çalışmalarınızı yapın” açıklaması, şartlı salıverme teklifinin destek bulabileceğini gösteriyor.

Biz kanaatimizi tekrar edelim. MHP her şeyi düşünerek, ihtiyaca uygun bir teklif hazırlamış ve meclise sunmuştur. Hiçbir siyasi parti bu sorumluluktan kaçamaz. Teklifin mecliste kabul edilip yasalaşacağına olan inancımı koruyorum.