"Askerlerin başına subay göndermek lazım. Kuleli`den Harbiye`ye geçen gençleri bir aylık subay talimgahından sonra komutan olarak cepheye yolluyorlar. Babam da o sırada 17 yaşında, `Gittim bir baktım, babam yaşında askerler pala bıyıklı. Benim de bıyıklarım yeni terliyor. Mum yaktım, mumun isinden bıyıklarımı koyulaştırdım.` diye anlatıyordu bize. Fakat emireri diyor ki `Komutanım sen bizim zabıtımızsın. Ne emredersen yaparız.` Babam da diyor ki, `Ordu bana bu görevi verdiğine göre ben de komuta edeceğim` diyor ve cepheye gidiyor. Cephede karnından ve ayağından vuruluyor. Fakat subay yok, yollamıyorlar. Kolordu komutanı Ali Fuat Cebesoy, babamı Çanakkale`de Atatürk`ün yanına şifre subayı olarak veriyor." Atamert, babasının, Çanakkale`de cephedeyken yaşadığı bir anısını ve Anzak askeriyle arasında geçen diyaloğu şöyle anlattı: