Dönemin Kürt Aşiretleri Konfederasyonu Rojkî ve iki büyük kolu olan Kavalisî ve Bilbasî aşiretleriyle ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Demirtaş, “Onlardan kısaca bahsetmek gerekir. Buna göre Rojkî, Mutki bölgesinde kurulan Kürt Aşiretler Konfederasyonunun ismidir. İki tane büyük kolu vardır, biri Bilbasî diğeri ise Kavalisî’dir. 1502’de Şerefhan Bitlis’e geldiğinde Bilbasî kolu onu destekliyor. Kavalisî ise İbrahim’i destekliyor. İbrahim küçük yaşta bir çocuktur, daha sonra Şerefhan 1502’de tahta geçip hâkimiyeti ele geçirdikten sonra Kavalisî’nin de Bilbasî gibi onu desteklediğine şahit oluyoruz. Ta ki 1533’te Şerefhan öldürülünceye kadar. Şerefhanlar Bitlis’in tarihinde, bölgenin tarihinde çok önemli bir yere sahiptirler ve 600 yılı aşkın bir süre bölgeyi idare etmişlerdir. Dönem dönem kendi içinde kısmen bağımsız, dönem dönem İran’a bağlı olmuşlardır. 1514’te İdris-i Bitlis’inin Çaldıran Savaşı sonrası dönemdeki faaliyetleri ve bu bölgenin Osmanlı Devleti’ne adım adım iltihakı sürecine kadar bu durum devam etmiştir. Sonrası zaten malum, onları Osmanlı Devleti ile birlikte anmak gerekiyor. O süreçten sonra yani 16. yüzyılın başından itibaren bu bölgenin her açıdan bir değişime uğradığı ve Osmanlı etkisinin arttığı, İran etkisinin zayıfladığı görülüyor. Bu süreçte Rojkî kökenli Şerefhanlar çok önemli bir fonksiyon icra ediyorlar. Bitlis o dönemin en önemli şehirleri arasında yer alıyor, merkez görevi görüyor. Şerefhanların başkentidir. Dolayısıyla Osmanlı Devleti için de çok önemlidir” şeklinde konuştu.