Bir kraliçe ve katı bir hiyerarşi
Kuzeydoğu Afrika'nın sıcak tropikal bölgelerine özgü bir tür olan tüysüz köstebek fareleri Kenya, Etiyopya ve Somali'de yaklaşık 70-80 üyeden oluşan koloniler halinde yerin altında yaşıyor. Son derece sosyal olan bu koloniler bir kraliçe tarafından katı bir hiyerarşi ile yönetiliyor.
Bu türün biyolojisi inanılmaz derecede benzersiz. İngiltere'deki Cambridge Üniversitesi'nde duyusal sinir sistemi üzerine çalışan bir araştırmacı olan Ewan St. John Smith, tüysüz köstebek farelerinin "ekstremofil" olarak kabul edildiğini; yeraltındaki ekstrem ortamlarda rahatlıkla gelişebildiğini söylüyor.
Tüysüz köstebek farelerinin yaşadığı zorlu düşük oksijen koşulları, türün bazı sıra dışı özelliklerine dair bir ipucu olabilir. Canlıların çoğu böylesine düşük oksijenli ortamlarda hayatta kalmakta zorlanırken, tüysüz köstebek fareleri en uzun yaşayan kemirgenler. Benzer büyüklükteki bir fare iki yıl yaşarken, köstebek faresi 30 yıl ya da daha fazla yaşıyor – bunu bizim boyutumuza göre ölçeklendirirsek, insanların 450 yıl yaşayabilen buruşuk bir kuzeni olması gibi.
O kadar yaşlanmıyorlar ki yaşlarını anlamak zor
En benzersiz özelliklerinden biri ise tüysüz köstebek faresinin tam yaşını tespit etmenin hayli zor olması, çünkü bu hayvanlar sınırlı fiziksel gerileme belirtisi gösteriyor. İnsanlar giderek kırışıp grileşirken ya da kronik hastalıklara daha yatkın hale gelirken, Smith "çoğu memelide görmeyi beklediğiniz standart yaşlanma belirtileri bu canlılarda ortaya çıkmıyor" diyor. Kalp fonksiyonu, vücut kompozisyonu, kemik kalitesi veya metabolizmada önemli bir değişiklik yok.
Hayvanlarım 10 yıldır Cambridge'de ve hiçbir hayvanım doğal nedenlerle ölmedi
Cambridge Üniversitesi'nde Smith'in ekibi yaklaşık 160 tüysüz köstebek faresinden oluşan beş koloniyi %60 nem oranıyla yaklaşık 30C derece ısıtılmış bir odada tutuyor. Smith, "Hayvanlarım 10 yıldır Cambridge'de ve hiçbir hayvanım doğal nedenlerle ölmedi" diyor. Esaret altındaki tüysüz köstebek farelerinin önde gelen ölüm nedeninin kendi aralarında çıkan kavgalar olduğunu söylüyor. Vahşi doğada ise ölümlerinin ana nedeni yılan gibi hayvanların avlanması.