Neden kansere yakalanmıyorlar?
Smith, "Her iki insandan birinin kansere yakalanma olasılığı var" diyor. "Fareler ve sıçanların kansere yakalanma olasılığı da benzer. Öte yandan, tüysüz köstebek fareleri neredeyse hiç kansere yakalanmıyor - bu çok nadir" diyor.
Tüysüz köstebek farelerinin kanserden nasıl kaçtığı hala bir sır. Yıllar boyunca çok sayıda hipotez ortaya atılsa da bilim insanları sağlam bir açıklama getirmekte zorlanıyor.
Yapılan son araştırma, bu canlıların vücudunda kanser hücrelerinin çoğalmasını durduran benzersiz koşullara odaklanıyor. Cambridge Üniversitesi'ndeki uzmanlar, tüysüz köstebek faresinin mikro-çevresinin (bağışıklık sistemi de dahil olmak üzere bir hücreyi çevreleyen karmaşık hücre ve molekül sistemi) kansere karşı doğal olarak dirençli olmadığını, ancak hastalığı önlediğini öne sürüyor.
Cambridge Üniversitesi'nde yapılan bir deneyde araştırmacılar, 11 ayrı tüysüz köstebek faresinin bağırsak, böbrek, pankreas, akciğer ve deri dokularından elde edilen 79 farklı hücre dizisini analiz etti. Araştırmacılar, kansere neden olan genlerin eklenmesi için hücrelere değiştirilmiş virüsler bulaştırdı. Şaşırtıcı bir şekilde, enfekte edilen tüysüz köstebek faresi hücreleri hızla çoğalmaya başladı. Bu durum, kanser gelişimini engelleyen şeyin hücre düzeyindeki bir özellikten ziyade, tüysüz köstebek faresinin vücudundaki ortam olduğunu doğruluyor.
Kesin olarak bildiğimiz bir şey varsa o da "kanserin temelde hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasına neden olan bir mutasyonun sonucu olduğu" diyor Smith. "Diğer birçok türle karşılaştırıldığında, tüysüz köstebek farelerinin mutasyon oranları çok düşük."
Genellikle daha kısa ömürlü hayvanlar daha hızlı mutasyon oranlarına sahip olurken tüysüz köstebek farelerinin mutasyon oranları daha uzun ömürlü memelilerinkiyle aynı seviyede. Daha yavaş bir mutasyon oranı, hayvanın belirli bir süre içinde mutasyon geliştirme ve kansere yakalanma olasılığının daha düşük olduğu anlamına geliyor.
Acıya dirençli bir süper kahraman
Tüysüz köstebek faresinin en tuhaf özelliklerinden biri de acıya karşı dayanıklı olması. Smith, "Bu muhtemelen yüksek karbondioksit ortamına meydana gelen evrimsel adaptasyonun bir sonucu" diye açıklıyor.
Solunan hava yer altı tünellerinde hapsolunca, CO2 (karbondioksit) oranı artıyor. Memelilerin çoğu için bu bir sorun teşkil ediyor. "Karbondioksit su ile reaksiyona girerek karbonik asit adı verilen bir asit oluşturuyor ve bu asit sinirleri harekete geçirerek ağrıya neden oluyor" diyor Smith.
Romatoid artrit (iltihaplı romatizma) gibi birçok iltihaplı hastalıkta, doku şişmesi olan bölgeler genellikle asidik hale gelebiliyor ve ağrıya neden oluyor. Yine de Smith, "asit tüysüz köstebek faresine acı vermiyor" diyor.
Bu toleransın moleküler temelini inceleyen Smith, asidin tüysüz köstebek faresinin duyu sinirlerini harekete geçirmek yerine anestezik gibi davranmasına neden olan bir gen tespit etti.
İnsan ergenliği konusunda mükemmel bir model
İngiltere'deki Bradford Üniversitesi'nde fizyoloji ve metabolizma profesörü olan Gisela Helfer, tüysüz köstebek farelerinin insan ergenliği hakkında bilgi edinmek için de "mükemmel bir model" olduğunu söylüyor.
Arılarda olduğu gibi, tüysüz köstebek faresi kolonisini de yüksek rütbeli bir kraliçe yönetiyor ve her seferinde bir ila üç erkekle çiftleşiyor. Diğer bireyler farklı roller oynuyor, örneğin sivri dişleriyle koloninin yuvalarını kazan ve yiyecek arayan işçiler, kraliçeye yemesi için kökler ve soğanlar getiriyor.
Son derece düzenli kolonilerinin içinde uyumak için yuva odaları ve yaşam alanlarını temiz tutmak için tuvalet odaları olduğunu söyleyen Helfer, yavrular doğduğunda koloninin onları yetiştirmek için bir "kreş" oluşturduğunu görünce hayrete düşmüş.
''İnsanların yaklaşık 8 ila 12 yıllık uzun bir ergenlik öncesi dönemi var'' diyor Helfer. ''Bir çocuk ergenliğe girdiğinde bu durum beyinde hormonları tetikliyor, bu da seks hormonlarının üretimine yol açarak üreme sisteminin olgunlaşmasını sağlıyor. Bu durum, bir kolonide ast dişiler kraliçeden (baskın dişi) izole edildiğinde tüysüz köstebek farelerinde ergenliğin ilerleyişini yansıtıyor.