Öte yandan, fareler ve sıçanlar doğumdan sonraki iki hafta içinde ergenlik dönemine giriyor, ki bu durum seks hormonlarını incelemek için zayıf bir şablon oluşturuyor. Helfer ve diğer bilim insanları, cinsiyet hormonlarının, özellikle de östrojen, testosteron ve cinsiyet kromozomlarının etkisini araştırmak için giderek daha fazla tüysüz köstebek faresi kullanıyor.
Tüysüz köstebek fareleri sayesinde edinilecek bilgiler ergenlik engelleyiciler, hormon replasman tedavisi, IVF (tüp bebek tedavisi) ve menopoz gibi tıbbi tedavilere ışık tutabilir. Helfer bu konuların "şu anda sağlık alanında ön planda olduğunu" söylüyor.
Dostu-düşmanı sesinden ayırt edebiliyor
Tüysüz köstebek fareleri de tıpkı insanlar gibi çeşitli lehçelerle kimin dost kimin düşman olduğunu belirliyor.
Yapılan bir araştırmaya göre, klasik kemirgen "cıvıltı" sesleri genetik olarak değil kültürel olarak öğreniliyor. Sesler genellikle kraliçe ile ilgili olup kraliçenin değiştirilmesi durumunda değişebiliyor.
Bir çalışma, tüysüz köstebek farelerinin alarm çağrıları, yiyecek bulma çağrıları, çiftleşme çağrıları, tuvalet-toplanma çağrılarını içeren 18 farklı sesi listeliyor.
Tüysüz köstebek faresi sürdürülebilir tarım yapıyor
Bu canlılar yemek zamanlarında bitki kökü ve tatlı patates gibi büyük yumruları yuvalarına getiriyor ve her öğün tüm koloni toplanıp 50 kiloya varan yumruları kemiriyor.
İşin ilginç tarafıysa, tüysüz köstebek farelerinin yemekten hemen sonra, yemek yedikleri bölgeleri toprakla kapatması. Böylelikle bu minik hayvanlar yumrunun yeniden oluşmasını ve ileride başka bir yemek olmasını sağlıyor. Yani, tüysüz köstebek fareleri bir bakıma sürdürülebilir tarım yapıyor.
Ne kadar ilgi çekici olsa da bakımı zor bir tür
Tüysüz köstebek fareleri biyolojik açıdan ne kadar akıl almaz olsalar da, bakılması ve üzerinde çalışılması kolay bir tür değil; bu da dünya çapında nispeten az sayıda araştırma grubunun bu inanılmaz tür üzerinde çalıştığı anlamına geliyor.
Smith, "Ekstrem biyolojileri çok büyüleyici olsa ve harika bilgiler sağlasa da, herkesin bu tür için kendi araştırma tesisini kurması kolay değil" diyor.
Sıcak ve nemli ortamları kopyalamanın lojistiğinin yanı sıra, tüysüz köstebek farelerinin yaşam döngüsü fare veya sıçanlardan daha uzun. Doğum yapmaları genellikle 75 gün sürüyor ve üreyen sadece bir çift var; bu da deneyleri planlarken uzun bir bekleme süresini beraberinde getiriyor.
Bu nedenle Smith, kanser gibi diğer tıp alanlarındaki uzmanlarla iş birliği yapmak ve hayvanlarını yeni araştırma alanlarını desteklemek için kullanmak üzere Tüysüz Köstebek Fareleri İnisiyatifi'ni kurdu.
Gerçekten de karmaşık iletişimleri, uzun yaşamları, sosyal uyumları ve besin kaynaklarını dikkatli bir şekilde yönetmeleriyle yüksek zekalarını ortaya koyan tüysüz köstebek farelerinden öğrenebileceğimiz çok şey var.
Smith, eğer bilim insanları bu ekstremofil memelilerin nasıl böylesine uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdüğünü çözebilirse, bu bilginin önleyici tedavilere ya da kanseri tedavi eden ilaçlara dönüştürülebileceğini söylüyor ve ekliyor: "Ekstrem biyoloji üzerine çalışmazsak, birçok şeyi gözden kaçırırız."
Kaynak: Mashable Türkiye-Hürriyet