Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yozgat Cumhuriyet Meydanı'nda toplu açılış töreninde konuştu.

Oktay, konuşmasında şunları kaydetti;

Bozok Yaylasının yiğit evlatlarıyla buluşmaya, hızlı trenle geldik. Yozgat’ı, bir yandan Sivas’a, diğer yandan Ankara’ya, İstanbul’a, Konya’ya, Eskişehir’e ve ülkemizin dört bir yanına bağlayacak hızlı tren hattımızın hayırlı olmasını diliyorum.

Hızlı trenimiz; Yerköy, Yozgat, Sorgun ve Akdağmadeni istasyonlarıyla şehrimizin her yerine hitap ediyor. Artık hızlı trenle, Yozgat’a Kırıkkale’den yarım saatte, Ankara’dan 1 saatte, İstanbul’dan 5 saat 15 dakikada gelinebilecek. Yerköy’den Kayseri’ye de bir bağlantı hattı yapıyoruz. Ayrıca önümüzdeki yıllarda bu hattı Sivas’tan Erzincan’a, Erzurum’a, Kars’a kadar uzatacağız. Kahramanlar diyarı, şehitler ve gaziler diyarı, mert insanların diyarı Yozgat’a da böylesi yakışırdı.

Ülkemizin her karışıyla birlikte, 21 yıldır Yozgat’ı da büyütmek, geliştirmek, kalkındırmak için gece-gündüz çalıştık. Bugüne kadar şehrimize yaklaşık 50 milyar liralık kamu yatırımı yaptık. Üniversiteden şehir hastanesine, yurt binalarından spor tesislerine, toplu konuttan millet bahçelerine sayısız eser ve hizmeti şehrimize kazandırdık. Şehir sınırları içindeki bölünmüş yollarımızın uzunluğunu 44 kilometreden 389 kilometreye çıkardık. Sizlerin en büyük talebi olan havalimanımızın inşasını, inşallah yıl bitmeden tamamlamış olacağız. Yaptığımız barajlarla, organize sanayi bölgeleriyle, getirdiğimiz doğalgazla, verdiğimiz desteklerle Yozgat’ı geliştirmek için çalıştık, çabaladık.

Yozgat’ımızın doğasıyla iç içe ve sosyal kullanımları da içeren toplam 200 bin 9 metre kare olan Millet Bahçemizi açtık. 7 adet Millet bahçesinin de yapımına devam ediyoruz. 9 adet baraj ve 36 adet sulama tesisi bulunan Yozgat’ımıza tarım alanında son 21 yılda toplam 7 milyar 743 milyon liralık destek sağladık. 8986 kişi kapasiteli 9 yurt, 5 gençlik merkezi, 36 spor tesisini memleketimize kazandırdık. Yozgat Sehir Hastanesinden Bozok Universitemize Yozgat'a her alanda yatirimlar yaptık. İnşallah önümüzdeki dönemde de Cumhurbaşkanımız liderliğinde, eksikleri tamamlayarak, çok daha büyük yatırımları yaparak, şehrimizi hak ettiği yere çıkartacağız.

Türkiye Yüzyılını, Yozgat’ın da yüzyılı yapmak için, 14 Mayıs’a kadar hep birlikte daha çok çalışmalıyız. Tarihinde hiç işgal görmeyen Yozgat, vatanımızın bağımsızlığı, milletimizin geleceği için her mücadelenin en önünde yer almış bir şehirdir. Ülkemizin geçtiğimiz asırdaki; Balkanlar’dan Kafkas’a… Çanakkale’den Yemen’e… Milli mücadeleden Kore ve Kıbrıs savaşlarına… Terörle mücadeleden 15 Temmuz’a kadar tüm mücadelelerinde Yozgat’ın, Yozgatlının izini görmek mümkündür. Ne diyor sürmeli türkümüzde: Ölüp de mezara girdiğim zaman, ben susayım kemiklerim söylesin. Evet, bu ülke ve millet için yapılan fedakarlıkları görüp de yüreği sızlamayana, gözü dolmayana, sürmelideki bu derdi anlamayana biz de aşina değiliz, olmayacağız.

Cumhuriyetimizin ilk asrını geride bırakıp Türkiye Yüzyılının eşiğinde olduğumuz bugün, bir kez daha Yozgat’ın desteğine ihtiyacımız var. Biliyorsunuz, bugüne kadar ülkeye ve millete hangi hizmeti getirmeye, hangi eseri kazandırmaya çalıştıysak, hepsinde de karşımıza bir “istemezük” korosu çıktı. Yıllar boyunca gelişmiş ülkeler kendi güvenlik ve refahları için herkesle birlikte bizim de vaktimizi ve enerjimizi heba ederken, içeride onların değirmenlerine su taşıyanlar vardı.

Bunlar, bize de çelme takmaya çalıştı. Ülkemizin 81 vilayetinin eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden spora her alanda gelişmesini, kalkınmasını sağlarken, önümüze hep engeller çıkartıldı. Vesayetinden terör örgütüne, darbecisinden ekonomik tetikçisine işte bu mankurtlarla boğuşarak 21 yılda nice icraatlar yaptık. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla, bu altyapının üzerinde asıl hayalimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına çıkarmanın peşindeyiz. Siyasi, sosyal, askeri, diplomatik gücüyle ülkemizi dünyanın önde gelen devletlerinden biri yapmanın peşindeyiz.

Peki, biz bunu yaparken, karşımızdakiler neyin peşinde? Kurdukları 7’li masa koalisyonuyla, eski Türkiye’nin kavgasını, dövüşünü, krizini geri getirmenin peşindeler. Üstelik bunun için Kandil’deki terör baronlarından Pensilvanya’daki hainlere, Londra’daki tefecilerden Brüksel’deki LGBT’cilere kadar herkese göz kırpıyorlar. Kendi aralarında da körebe oynuyorlar. Birinin söylediğini vaat ettiğini diğeri duymazdan geliyor. Masada birbirlerinin gözünü oymaya kalkanlar, iş ülke ve millet düşmanlarına gelince işte bu kadar bonkör davranıyorlar. İşte bunun için, CHP’ye ve onunla birlikte hareket eden diğer partilere gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Kendinizin ve evladınızın geleceğini bu 7'li kavga masasına emanet eder misiniz? Ülkenizin güvenliğini, huzurunu, akıbetini, kendi deyimleriyle bu kumar masasına emanet eder misiniz?

Daha önce verdikleri sözlerden herhangi birini, en azından kendi belediyelerinde tuttuklarını gördünüz mü? Ulaşımı, suyu, sütü her şeyi bedava yapacaklardı. Yaptılar mı? Vatandaşa bedava Traktör dağıtacaklardı. Dağıttılar mı? Ne sözlerini tuttular, ne de tutmadıkları sözün hesabını millete verdiler. İşte bunun için 14 Mayıs’ta tercihimizi doğrudan yana yapmalıyız.

Ama biz ne söz verdiysek yaptık. Karadeniz gazını keşfedince, bunun kazancını milletimizle yönlendireceğiz dedik. Gazı devreye alır almaz, hemen konutlarda ısınma dâhil tüm tüketimi bir ay boyunca ücretsiz yaptık. Bununla kalmadık, doğalgaz faturalarının konutlarda kullanılan mutfak ve su ısıtma gideri kadar kısmını bir yıl boyunca bedava yaptık. Siz bunların, bırakın herhangi bir eser vermeyi, hizmet getirmeyi, yapılan işlere “hayırlı olsun” dediklerini duydunuz mu?

Köprü yaparız, “Millet köprü mü yiyecek” derler. Havalimanı yaparız, “Buraya uçak inmez” derler. Baraj yaparız, “Çevreye zarar veriyor” derler. Maden buluruz, petrol buluruz, doğalgaz çıkartırız, hepsine muhakkak bir kulp takarlar. Dünyanın ilk SİHA Uçak Gemisini yaparız, “maket” derler. Organize sanayi kurarız, fabrika açarız, inanmazlar gidip sayım yapmaya kalkarlar. Velhasıl, “Allah razı olsun” dememek için her yolu denerler. Hiç önemli değil. Bize milletimizin duası yeter. Bize Yozgatlının duası yeter. Yozgat’tan bu sefer, tüm Türkiye’ye örnek olacak, rekorun da rekoru bir destek bekliyoruz.

Ülkemizin doğal zenginliklerinin gelirlerinden ayıracağımız payla bir Aile ve Gençlik Bankası kuruyoruz. Bankamızın kaynaklarıyla, ev kadınlarımızın kendi gelirlerine kavuşmalarını sağlayacak emekliliklerine, primlerinin üçte birini ödeyerek destek olacağız. Yine bu kaynakla, eğitimden istihdama, iş kurmadan evlenmeye her alanda gençlerimize maddi destek vereceğiz. Hiçbir hanenin gelirsiz kalmaması için her evden en az bir kişinin işe girmesini temin edeceğiz.

İnşallah önümüzdeki ay enflasyon yüzde 40’lı rakamlara inecek. Önümüzdeki yılın sonunda da enflasyonu tek haneli rakamlara geriletmiş olacağız. Bazı ürünlerin fiyatlarında, enflasyonla ve dövizle ilgisi olmayan aşırı artışlar olduğunu görüyoruz. Bu çarpıklığa sebep olan aç gözlülükle de mücadelemizi artıracağız.

Biz TOGG’u, Anadolu gemimizi, KIZILELMA insansız uçağımızı, İMECE uydumuzu gururla anlatırken hamaset yapmıyoruz. Aynı zamanda, gençlerimiz başta olmak üzere her vatandaşımızın geleceğine yaptığımız yatırımları ifade ediyoruz. Üretimi artırmadan, teknolojiyi geliştirmeden, istihdamı çoğaltmadan herkese bedavadan para dağıtacağını söyleyen her kimse, emin olun, doğruyu söylemiyordur.

Türkiye geçmişte bu filmi çok seyretti. Nice vaatlerle gelip, bizi sırtımızdaki ceketten bile edenler gördük. Tekrar altını çizerek ifade ediyorum: Ülkemizin eğitimini, sanayisini, tarımını, enerjisini, altyapısını büyütmeden, soframıza koyduğumuz ekmeği büyütemeyiz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla ülkemizi büyüteceğiz derken, işte bunu söylüyoruz. Türkiye Yüzyılı derken işte bu hedefi söylüyoruz.