Görevden alınan belediye başkanları için ABD ne söylemiş, Kandilli katiller ne açıklamışsa, CHP’de onlarları tekrarlamaktadır. Terör yatağı haline gelmiş belediyelerde başkanların görevden alınmasına, “gaflet ve delalet” demek, bu millete ve devlete zulümdür. Dönüp aynaya baksa gafleti de, delaleti de çok net görecektir

Türkiye seçimlerden sonra üzerindeki baskıyı, etrafındaki kuşatmayı aşmak için olağanüstü bir gayret sarf ediyor. Suriye şu anda en büyük ve en ivedi meselemiz durumundadır. Fırat’ın doğusunu temizlemek için seferber olmuş durumdayız. İdlib’deki kargaşanın sona ermesi, bizim açımızdan hayati önemdedir ve hükümet bunun için çabalıyor. Doğu Akdeniz’in yağmalanmasına engel olmak ve oradaki hak ve hukukumuzu korumak için ayrı bir gayret sarf ediyoruz.

BİLEK GÜREŞİ

  Başlattığımız “Pençe” ve “Kıran” operasyonları ile terörün içerideki ve sınırlarımızın ötesindeki inlerini dağıtmak ve sonlarını getirmek konusunda büyük bir mücadele veriyoruz ve sonuç alıyoruz. Terörün arka bahçesi haline gelen Belediyelerde başkanların görevden uzaklaştırılıp, haklarında soruşturma başlatılması hem hukuk devleti olmanın, hem demokrasinin, hem de Anayasanın gereğidir ve doğru ve yerinde bir karar verilmiştir. S-400 alımıyla başlayan süreçte ABD ve AB ülkeleri ile girdiğimiz bilek güreşini kazanmak için hem çok hassas bir diplomasi yürütülüyor, hem de alternatifler arıyoruz. F-35’lerin verilmemesini elimiz-kolumuz bağlı şekilde uzaktan seyretmeyeceğiz. Başka arayışlarımızı sürdürürken, kendi uçağımızı yapmak için daha da hızlı hareket ediyoruz. En azından öyle olmasını istiyor ve bekliyoruz.

SİYASİ, SOSYAL VE EKONOMİK SORUNLAR

  Siyasi, sosyal ve ekonomik alanda da sorunlarımız var. Ekonomide bıçak sırtı durumun aşılması için özel tedbirler alınıyor. Faiz-döviz dengesini doğru ve kalıcı ölçüler içinde tutturmak büyük bir rahatlama sağlayacaktır. Üretimi arttırmak ve piyasaları hareketlendirmek tek çıkış yoludur. Sosyal sorunların nasıl ağırlaştığını ve ne tür sonuçlar verdiğini hergün acı örnekleriyle yaşıyoruz. Kadın cinayetleri artık taşınamaz bir yük olmuştur. Okulların açılma zamanı gelmiştir ve yeni dönemde sorunların en aza indirilmesi için yeni ve doğru tedbirlerin alınmasında acele edilmesi gerekiyor. Bütün bunlara bir de CHP ve yancılarının siyasetteki akıl almaz savrulmaları eklenmiştir.

ABD’NİN KEPAZELİĞİ

  Türkiye’nin sorunlarını aşması, etkili ve iddialı duruma gelmesi, malum çevreleri çok rahatsız ediyor. Anında devreye giriyor, başımıza yeni belalar açmak, bizi angaje tutmak ve etki alanımızı daraltmak için türlü fırıldaklar çeviriyorlar. Dövizin neden tekrar zıpladığının akıl ve mantık ölçüleri içinde izahını yapabilmek mümkün değildir. Yapılan yorumlar son derece sığ ve ezberlerin tekrarından ibarettir. Her şey açık, milletin ekmeğinden ellerini çekmiyorlar. Buna paralel olarak aştığımız veya aşmak üzere olduğumuz diğer sorunları da yeniden hareketlendirip, tekrar önümüze koyuyorlar. ABD’nin özellikle Suriye üzerinden oynadığı oyunlar tahammül sınırlarını zorlamaktadır.  Fırat’ın doğusunda bizimle işbirliği sözü verdiler, ama diğer taraftan PKK uzantısı PYD ile her türlü rezilliği kesintisiz sürdürüyorlar. Bu bölgedeki belirsizliği aşmak için bir formül arayıp sonuca bağlamak üzereyken, diğer tarafı karıştırdılar ve İdlib’i karşımıza çıkardılar. Buna bağlı olarak yeni ve sonunun nasıl geleceği kestirilemeyen bir göç dalgası kapımıza dayandı. Bu dalganın bizimle sınırlı kalmayıp Avrupa’ya yöneleceği kesindir.Rusya ile bir mutabakat sağlayıp, ateşkesi devreye sokarak bir çıkış yolu bulmuştuk ki, ABD yeni bir kanlı oyunla işi başka boyutlara taşıdı. El-Kaide bahanesi ile gidip İdlib’i vurmak, tam bir kepazeliktir ve bu bölgede huzur istenmediğinin açık göstergesidir.

CHP KARŞI TARFIN PARTİSİ

  Detaya girersek yazılacak ve söylenecek çok şey var. Sadece bu kadarı bile nasıl zor ve sıkıntılı bir süreçten geçtiğimizi net olarak önümüze koyuyor. Akıl ve izan sahibi, bu ülkenin varlığını ve birliğini isteyen ve önemseyen herkes, elini taşın altına koymak ve bu mücadeleye destek vermek zorundadır. Ancak gelin görün ki, CHP ve yancıları yaptıklarıyla, söyledikleriyle, hedefledikleriyle karşı tarafın, yani bu ülke ve milletle meselesi olanların, etrafımızdaki ateş çemberini daha da ağırlaştırıp nefesimizi kesmek isteyenlerin işlerini kolaylaştırmakla kalmıyor, onların yanında duruyor, onlara destek veriyor.

DİYET ÖDÜYOR

  Görevden alınan belediye başkanları ile ilgili olarak ABD ne söylemişse, Kandilli katiller ne açıklamışsa, HDP hangi tehditleri savurmuşsa, CHP’de onlarla birliktedir, onların söylediklerini tekrarlamaktadır ve onları destekleyip kayırmaktadır. Yukarıda saymaya çalıştığımız bütün sorunlarda durum aynıdır. CHP Türkiye’nin, Türk milletinin, Türk devletinin değil, karşı tarafın yanında ve hatta emrindedir. İstanbul’un CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanının hafta sonu Diyarbakır’da söyledikleri ve yaptıkları kelimenin tam anlamıyla bir rezalettir. Terör yatağı haline gelmiş belediyelerde başkanların görevden alınmasına, “gaflet ve delalet” demek, bu millete ve devlete zulümdür. Dönüp aynaya baksa gafleti de, delaleti de çok net görecektir. Kendisini başkan yapanlara diyet ödeneceğini biliyor ve söylüyorduk,bu kadar ileri gidileceğine ihtimal vermemiştik. CHP’nin yancılarından olan HDP bu durumdan çok memnun olmakla birlikte, daha fazlasını istemekte ve beklemektedir. Diğer yancı İP ise Türk milletinin gazabından korktuğu için susmaktadır. Susmak kabullenmektir ve bu ihanete ortak olmaktır.

  Dışarıda yeteri kadar meselemiz var ve şimdi bunlara içeride CHP ve yancıları da eklenmiş ve ülkenin en ağır sorunu haline gelmişlerdir.