Özgür Özel, İmamoğlu çatışmasına sonra geleceğiz ama önce 1 Mayıs diyelim…

“Emek ve Dayanışma Günü” olarak adlandırdığımız 1 Mayıs nümayişlerinde yine vahşice tasarlanmış ve eyleme dönüşmüş görüntüleri hep birlikte izledik!

Taksim Meydanı’na yürümek isteyen bir grup terörist-vandal polisimize “canavarca hislerle” saldırdı.

İnsanlık dışı olan bu görüntüler tüylerimizi diken diken ederken beddualarımızı da aldı.

Sol hiç değişmiyor. İçinde her zaman teröristlere yer verebiliyor.

Teröristlerin Taksim tutkusu aslında, 1977 yılında yarıda bıraktıkları kanlı eylemlerini tamamlama hırsıdır.

Her 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olma arzuları hep bu yüzden…

Oysa o gün orada sol fraksiyonların birinin ki tespitlere göre MAO’cuların kalkışması sonuncunda ortaya çıkan olaylarda 34 kişi hayatını kaybetmiş ve acı bir tarih olarak takvimlerde yerini almıştı…

Mâşeri vicdanımızda derin bir yaraya sebep olan bu acıyı bir daha yaşamamak ve aynı canavar hislere sahip örgütlerin önünü kesmek amacıyla 1 Mayıslarda Taksim Meydanı hep bu yüzden kapalı tutuluyor.

Fakat “Sol Terör” bunu bir türlü hazmedemiyor… Yaptıkları saldırılarla da bunu ispat ediyor.

İşçi desen değil, emekçi desen değil, dayanışma ile ise hiçbir alakası olmayan bu teröristler ve sahipleri her yıl aynı vazife ile gündemi meşgul ediyor.

ÖZEL-KILIÇDAROĞLU GÖRÜŞMESİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanımız ile yaptığı görüşmeden bir gün sonra eski genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi.

Zamanlaması son derece manidar olan bu görüşmenin muhtevası merak konusu...

Oysa Kemal Kılıçdaroğlu daha 23 Nisan günü kararlaştırılan Sayın Erdoğan ve Sayın Özel görüşmesi için; “Bu düzenin kurucusu sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir..!” diye bir paylaşım yapmış bir de yanına kelebek kondurur gibi bir şiir eklemişti.

DERSİNİ ALMIŞ DA EDİYOR EZBER

İMAMOĞLU ACABA BUNA NE DER?

 Sayın Özel, görüşmeye gitmeden önce Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e giderek ondan “ders aldığını” açıkladı.

O dersten mülhem de yanına partisinin İstanbul Milletvekili Büyükelçi Namık Tan’ı da redaktör olarak görüşme ekibine dâhil ettiğini söyledi.

Hatta Özel, bu görüşme öncesinde Sezer’in haricinde daha birçok partiliden de ders dinlediğini ve öneriler aldığını ifade etti.

Ama görüş aldıkları arasında İmamoğlu yoktu!

Özgür Özel 2028 yılı Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Ekrem Beyi hafiften silkelemiş, “adaylarımız arasında sadece Ekrem Bey yok, Mansur Bey de var” diyerek “Patron benim, adayı ben belirlerim” mesajını vermişti.

Böylece “Özel’i ben seçtirdim” diyerek gubur gubur guburdanan Mr. İmamoğlu daha yolun başındayken “seçtirdiği genel başkandan” ikinci dirseği de yemiş oldu.

Bakalım İmamoğlu afallaması geçince yapacak, ne diyecek?

ŞAPKA MI, MASKE Mİ?

Geçmişin bıçkın CHP’lisi Özgür Özel Genel başkan olduktan sonra bilhassa seçimlerin akabinde son derece ılımlı ifadeler kullanıyor…

Bugüne kadar “istemezük” geleneğinin temsil heyeti durumunda olan CHP, acaba bozgunculuğu bırakıp, “Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok.” anlayışını terk mi ediyor?

Bu mutedil safhaya geçiş acaba şapkayı önüne koyan bir siyasi sorumluluk göstergesi midir, yoksa “maskemiz bu olsun” aldatmacası mı?

Sorularımız şöyle dursun CHP Genel Başkanı Özgür Özel dün gerçekleştirdiği Kılıçdaroğlu görüşmesinden sonra acaba kimlerle bir araya geldi dersiniz?

Söyleyelim… DEM Eşkenarlarıyla!