MHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine ağırlık koyması, CHP ve yancılarını olağanüstü rahatsız ediyor. Ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Son çare olarak en iyi bildikleri yola başvurdular. Cumhur İttifakı’na fitne sokmak için akla ziyan şeyler söylüyor, yalanın, iftiranın zirvelerinde dolaşıyorlar. Bunu da özgürlük sayıp özel siparişlere yenilerini ekliyorlar. Nitekim, kerameti kendinden menkul iftiranın özgürü, kendisine yüklenen özel misyonla yine haddini, boyunu, çapını çok aşan ve altından kalkamayacağı şeyler söylemiş.

KENDİ RUH HALİNİ İTİRAF ETMİŞ

Bu Tipitip bozmasına göre, ittifak ortağı MHP’yi seçimi kaybettirecek etkide görüyormuş ve Sayın Bahçeli’nin İstanbul’a ayak basmamasını istiyormuş. Mitili atmada sorun varmış. Tipitip hızını alamamış ve daha da ileri gitmiş. Terör örgütlerinin ismini anmak, onların propagandasını yapmakmış. Bu sözlere cevap vermek gerçekten de kendisi için propaganda sayılabilir, ama cevap vermeyince de meydanı boş zannediyorlar. Aslına bakarsanız, bu zeka küpü fakında olmadan kendi ruh halini, partisinin bozuk sicilini itiraf etmiş.

ÇATLASANIZ DA MİTİL ATILDI

Öncelikle şunu belirtelim, Sayın Bahçeli’nin İstanbul’a veya bu ülkenin herhangi bir köşesine ayak basmasını istemeyecek adam, daha anasından doğmadı. MHP’nin İstanbul’a yaptığı büyük çıkarma, akıl, izan, vicdan ve ahlak sahibi herkesin malumudur. 81 il başkanı oradadır. Partinin bütün teşkilatları İstanbul’u karış karış dolaşmakta, her kapıyı çalmaktadır. Başkanlık divanından milletvekillerine kadar büyük bir seferberlik başlatılmıştır. Cumhur İttifakı büyük bir uyum ve kararlılık içinde artan bir hızla çalışmalarını 23 Haziran’a kadar sürdüreceklerdir. Sayın Cumhurbaşkanı da, Sayın Binali Yıldırım’da MHP’nin bu ciddi ve kararlı duruşundan, gayret ve samimiyetinden son derece memnundur. CHP ve yancılarının bu işbirliğinden, bu gayret ve çabadan çok rahatsız olması, ne kadar doğru şeyler yapıldığının ispatıdır. Siz çatlasanız da, patlasanız da İstanbul’a mitil atılmıştır ve kurduğunuz kirli oyun, her şart altında bozulacaktır.

PİŞKİNLİĞİN BU KADARI

Gelelim şu terör örgütleri meselesine. Hiç boşuna çırpınma Bay Tipitip. Terör örgütleri sizin vazgeçilmeziniz, iş ortağınız haline gelmişlerdir. Kurduğunuz kirli ittifakın içinde aleni şekilde FETÖ vardır, PKK vardır, bu ülke ve milletle meselesi olan bütün soysuzlar arkanızdadır. Bunu biz söylemiyoruz, kendileri ilan ediyorlar. Kandilli katiller açıklıyor, FETÖ’nün uzantıları sizin adınıza ahkam kesiyorlar. Ve bugüne kadar bu ihanet takımına bir tek kelime laf etmediniz. Şimdi de büyük bir pişkinlikle çıkmış terör örgütlerinin adını anmanın propaganda olduğunu söylüyor, Sayın Bahçeli’nin”Bu seçimlerin arkasında FETÖ vardır, PKK vardır, hırsı tükenmeyen politikacılar vardır” sözünü boşa çıkarmaya uğraşıyorsunuz. İfşa olmanın paniği ile akla ziyan şeyler söylüyorsunuz.

Terör örgütleri ile iş tutmak, ittifak yapmak, onlara vaatlerde bulunmak, cesaretlendirip azdırmak meşru, doğru ve haklı bir siyaset olacak, ama bunu ifşa etmek terör örgütlerinin propagandası sayılacak öyle mi? Hakikaten pişkinliğin bu kadarı görülmemiş, duyulmamıştır. Eğer utanması, sıkılması, yüzünün kızarması, hatta bu millete hesap vermesi gereken birileri varsa, onların kim olduğu ispatlı, şahitli şekilde meydandadır. Terör örgütleri CHP ve yancılarının bir parçası ve değişmezi haline gelmiştir. Bu yönüyle aslında açık ve aleni şekilde suç işlenmektedir.

GERÇEK MİLLİYETÇİLER

CHP ve yancılarının bu ibretlik hallerine bakmadan milliyetçilik dersi vermeye kalkışmaları ise sözün bittiği yerdir ve sadece gerçek milliyetçiler için değil bütün Türk milleti için büyük bir utanç vesilesidir. Milliyetçilere ayar vermek, akıl dağıtmak Tipitip ve benzeri ağızlarından zehir akan, kin kusan fitne takımına kaldıysa, her milliyetçinin oturup düşünmesi lazımdır. Gerçek milliyetçilerin MHP ile yolları kıyamete devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi yoktur da, asıl soru CHP ve yancılarının terör örgütleri ile yollarının nereye kadar devam edeceğidir? Mustafa Kemal Atatürk’ün patisi olduğunu söyleyenlerin bu ihanetinin sonunun nasıl geleceğidir?

İMAMOĞLU KİME HİZMET EDİYOR?

Bugünkü CHP’nin bu bozuk sicili, çağ dışı zihniyeti ve bulanık hedefi doğal olarak adaylarına da yansıyor. İstanbul Belediye Başkanlığını Karadeniz’de arayan muhteremin, daha adayken nasıl yalpaladığını, nasıl haddini aştığını ibretle izliyoruz. Terör örgütünün siyasi uzantısını çok beğendiğini söyleyip, yücelten İmamoğlu’nun devletin valisine sırf kanunu uyguladığı için yaptığı hakaret, çapını ortaya koyduğu gibi, nereden gelip nereye gittiğini, kime ve neye hizmet ettiğini de en küçük bir endişeye yer bırakmayacak şekilde belgelemiştir. Bir defa daha görüyor ve anlıyoruz ki, İstanbul’u bu zihniyete teslim etmek kelimenin tam anlamıyla felaket olacaktır. Böyle bir felakete izin vermeye, ortak olmaya da ülkesini, milletini, bayrağını seven hiç kimsenin hakkı yoktur.