Türkgün | Gündem | “Tarım, Gıda ve Hayvancılık" sempozyumu başladı! MHP'li Aksu'dan önemli mesaj: Tarım varsa hayat vardır

“Tarım, Gıda ve Hayvancılık" sempozyumu başladı! MHP'li Aksu'dan önemli mesaj: Tarım varsa hayat vardır

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin himayelerinde, TASAV tarafından düzenlenen “Tarım, Gıda ve Hayvancılık: Durum Analizi, Sorun Alanları ve Çözüm Önerileri” sempozyumu, ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleşti. MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk Aksu, “Tarım, Gıda ve Hayvancılık” sempozyumunda yaptığı konuşmada, tarımın stratejik önemine dikkat çekerek, “Tarım varsa hayat vardır” mesajını verdi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin himayelerinde, TASAV tarafından düzenlenen “Tarım, Gıda ve Hayvancılık: Durum Analizi, Sorun Alanları ve Çözüm Önerileri” sempozyumu, ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleşti. MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk Aksu, “Tarım, Gıda ve Hayvancılık” sempozyumunda yaptığı konuşmada, tarımın stratejik önemine dikkat çekerek, “Tarım varsa hayat vardır” mesajını verdi.

MUHABİR: Beybin Usanmaz

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin himayelerinde, TASAV tarafından düzenlenen “Tarım, Gıda ve Hayvancılık: Durum Analizi, Sorun Alanları ve Çözüm Önerileri” sempozyumu,  ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleşti...

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve TASAV Başkanı İsmail Faruk Aksu sempozyumda önemli açıklamalarda bulundu.

“Tarımın sürdürülebilirliği, doğal kaynakların rasyonel kullanımıyla doğru orantılıdır”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, tarım sektörünün stratejik önemine dikkat çekerek, “Tarımın sürdürülebilirliği doğal kaynakların rasyonel kullanımıyla doğru orantılıdır” dedi.

Aksu, tarımın insanlık tarihi boyunca medeniyetlerin doğuşunda ve gelişmesinde belirleyici rol oynadığını ifade ederek, Türk milletinin köklü tarihi ve zengin kültürü içinde de tarım ve beslenme kültürünün özel bir yere sahip olduğunu vurguladı.

“İnsanoğlunun en temel ve eski faaliyet alanlarından biri olan tarım, yalnızca biyolojik bir ihtiyaç değil; milli güvenlikten ekonomik kalkınmaya, sürdürülebilir gelişmeden toplumsal refaha kadar birçok alanla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle tarım ve hayvancılık, ekonomik faaliyetlerin ötesinde stratejik öncelikli sektörlerdir,” diyen Aksu, “Tarım varsa hayat vardır” ifadesiyle sektörün hayati önemine dikkat çekti.

Aksu, küresel ölçekte yaşanan iklim değişikliği, su kaynaklarının azalması ve pandemi gibi krizlerin tarımın stratejik değerini bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek şunları kaydetti:

“Tarım sektörü üretimden pazarlamaya, yönetimden finansmana kadar çok boyutlu ve disiplinler arası bir yapıya sahiptir. Teknoloji tabanlı, yüksek verimlilikte ve kaliteli ürün üreten, doğal kaynakların dengeli kullanımını gözeten bir yapı, tarım sektöründe çağdaş dönüşümün anahtarıdır.”

MHP'li İsmail Faruk Aksu'nun konuşmasının detayları:

Sayın Cumhurbaşkanı yardımcım, Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanımız, Muhterem Divan üyelerimiz, Grup Başkan Vekilimiz, Merkez Disiplin Kurulu Başkanımız, MYK üyelerimiz, Başdanışmanlarımız, Sayın Tarım ve Orman Bakan Yardımcımız, Değerli Milletvekilleri, Sayın Rektörler, Kıymetli Akademisyenler, Değerli Bilim İnsanları, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve AK Partinin kıymetli il ve ilçe başkanları, değerli yöneticileri, Ülkü Ocaklarımızın kıymetli Genel Başkanı, Değerli belediye başkanları, Sivil toplum kuruluşu temsilcileri, bürokratlar, Tarım, gıda ve hayvancılığa gönül veren kıymetli çiftçilerimiz ve sektör temsilcileri, Basınımızın güzide mensupları, Değerli konuklar,

Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı (TASAV) olarak düzenlediğimiz “Tarım, Gıda ve Hayvancılık Sempozyumu”na hoş geldiniz, şeref verdiniz.
Yaklaşık on aydır yürüttüğümüz yoğun hazırlık ve istişare sürecinin ardından, bugün sizlerin katılımıyla gerçekleştireceğimiz iki oturumlu panel ve sonuç bildirgesi ile sempozyum çalışmamızı tamamlamış olacağız.

mhp lideri devlet Bahçeli’ye Teşekkür

Konuşmamın başında, her daim bizleri destekleyen ve cesaretlendiren, yol göstericiliğiyle bu sempozyumu himayelerinde gerçekleştirdiğimiz Vakfımızın Kurucusu ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’ye şükranlarımızı arz ediyorum. Ayrıca, bu çalışmaya katkı veren saygın bilim insanlarımıza, paydaşlarımıza, TASAV çalışanlarına ve emeği geçen herkese huzurlarınızda teşekkür ediyorum.

Tarım, Medeniyetlerin Doğuşunda Temel Rol Oynamıştır

Muhterem Misafirler, İnsanoğlunun en temel ve eski faaliyet alanlarından biri olan tarım uygulamaları medeniyetlerin doğması ve gelişmesinde önemli etkenlerden birisi olmuştur.
Türk Milletinin köklü tarihi ve zengin kültürü içerisinde tarım ve beslenme kültürünün de kuşkusuz özel bir yeri ve önemi bulunmaktadır.

Tarım: Ekonomiden Milli Güvenliğe Uzanan Stratejik Bir Sektör

İnsanlığın varoluşundan bu yana beslenme, biyolojik bir ihtiyaç olmasının yanı sıra milli güvenlikten ekonomik kalkınmaya, sürdürülebilir gelişmeden toplumsal refaha kadar pek çok alanla doğrudan ilişkili olmuştur. Bu nedenle tarım ve hayvancılık, ekonomik faaliyetler olmasının yanında öncelikli stratejik sektörlerdir. Tarım varsa hayat vardır ve hayat kalitesi, aldığımız gıdanın niteliğiyle yakından ilişkilidir. Tarımın sürdürülebilirliği ise doğal kaynakların rasyonel kullanımıyla doğru orantılıdır.

Küresel Sorunlar, Tarımın Stratejik Önemini Yeniden Gözler Önüne Seriyor

Nitekim iklim değişikliği, su kaynaklarının azalması, pandemi gibi küresel sorunlar karşısında tarımın stratejik önemi daha iyi anlaşılmakta, yeniden fark edilmektedir.
Tarım sektörü; üretimden pazarlamaya, yönetimden finansmana kadar çok boyutlu ve disiplinler arası bir yapıya sahiptir.

Teknoloji Tabanlı Üretim: Çağdaş Dönüşümün Anahtarı

Teknoloji tabanlı, yüksek verimlilikte ve kaliteli ürün üreten, doğal kaynakların dengeli kullanımını gözeten bir yapı; tarım sektöründe çağdaş dönüşümün anahtarıdır.
Tarıma ilişkin hedeflere ulaşılması; etkin tarım politikalarının yanında şehircilik, kırsal kalkınma, ticaret, sanayi ve istihdam politikalarıyla uyumlu entegre programların uygulanmasını da gerektirmektedir.

Çiftçinin Önündeki Engeller Kaldırılmalı

Ancak her durumda (özellikle de bu yıl yaşadığımız don ve kuraklık afeti karşısında) çiftçimizin üretime devam etmesi için önündeki engellerin kaldırılması, faaliyetlerini yürütmesini mümkün kılacak, refahını artıracak destek ve teşviklerin verilmesi hayati önemdedir. Destekler, ürünün arz ve talebini dikkate alan, üretim maliyeti ve ürün fiyatı dengesini gözeten, afetlere karşı koruyan bir anlayışla yapılandırılmalıdır.

Doğal Kaynak Yönetimi ve Dijitalleşme Öncelikli Olmalı

Toprak ve su yönetimi, çevre dostu üretim modelleri, dijitalleşme, biyolojik mücadele yöntemleri ve gıdaya erişimin kolaylaştırılması, tarımın geleceği açısından öncelikli konular arasında yer almalıdır.
Tarımsal işletme, pazarlama ve depolamayla ilgili yatırımlar için uygun finansman sağlanmasının yanı sıra bu yatırımlarla sözleşmeli üretim ilişkilendirilerek teşvik edilmelidir.

Gıda Zincirinde Şeffaflık ve Güvenlik Esas Olmalı

Gıda zincirinde kayıp, israf ve izlenebilirlik eksikleri hem üretici hem de tüketici güvenini ve refahını olumsuz etkilemektedir. O sebeple gıda sevk zincirinde fiyatların maliyet kaynaklı olmayan kontrolsüz yükselişinin önüne geçecek mekanizmaların oluşturulması, tarladan sofraya tüm süreçlerin ilgili kurumlarla eş güdüm içinde kontrol edilmesi gerekmektedir. Gıda arz güvenliği ve güvencesiyle tüketicinin korunması mutlaka sağlanmalıdır.

Milli Tohum Politikası Güçlendirilmelidir

Tohum, tarımın en önemli girdilerinden biridir ve Türkiye bu konuda önemli adımlar atmıştır.
Bununla beraber gelecek yıllara ve nesillere aktarabileceğimiz millî tohum politikasına ilişkin yapıların etkinleştirilmesi ve çeşit ıslahı konusunda daha fazla Ar-Ge desteği sağlanması bu gelişimi destekleyecektir.

Tarım Arazileri Üretime Kazandırılmalı

Kentleşme ve sanayileşme gibi nedenlerle tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı veya parçalı yapısı nedeniyle ekilip dikilememesi tarımsal üretimin önemli bir sorunudur ve üretim yapılmayan arazilerin üretime kazandırılması gereklidir.

Su Yönetimi Milli Güvenlik Meselesidir

Türkiye, su zengini bir ülke değildir; o sebeple su kaynaklarının korunması ve rasyonel kullanımı, milli güvenlik meselesi olarak ele alınmalıdır.
Suyun büyük bölümünü tarımda tüketen bir ülke olarak, hızla azalan su kaynakları karşısında sulama için alternatif yöntemler geliştirme mecburiyeti vardır.
Suyun etkin yönetimi, arz güvenliği ve sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde; üretim desenini suya göre şekillendiren, alternatif finansman modelleriyle desteklenen bir anlayışla gerçekleştirilmelidir.

Türkiye, Küresel Gıda Tedarikinde Kilit Ülke Olabilir

Türkiye, önemli bir tarım ülkesi olmasının yanında, gıda yoksulluğu çeken Afrika ile Orta Doğunun; Asya ve Avrupa'nın kesiştiği kilit noktadır.
Mevcut ulaştırma altyapısı, lisanslı depolar ve finansal merkezlerle Türkiye, gıda ticaretinde uluslararası bir koridor olma potansiyeline sahiptir.
Üretim bölgelerinde kurulacak gıda lojistik merkezleri, ihracatımıza katkı sağlayacak ve küresel gıda tedarikinde ülkemizi öncü konuma taşıyacaktır.

Hayvancılıkta Sürdürülebilirlik İçin Üretici Desteklenmeli

Hayvancılıkta yüksek maliyetleri kalıcı hale getiren unsurlar bulunmaktadır. Küçük üreticilerin sistemde tutunmakta zorlanması ve piyasa dengesizlikleri, hayvancılığın sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. Bu nedenle ıslah programları, kaliteli yem üretimi, hayvan sağlığı ve biyogüvenlik standartlarla birlikte üretim destekleri güçlendirilmelidir.

Üretici Birlikleri ve Kooperatifler Yeniden Yapılandırılmalı

Diğer taraftan, tarımsal üretimin devamlılığı için temel girdilerde maliyet azaltıcı politikalarla birlikte; üretici birlikleri, kooperatifler ve tarımsal kamu kuruluşları daha etkin hale getirilmelidir. Türkiye genelinde dağınık halde faaliyet gösteren tarım kooperatifleri ve üretici birliklerinin yeniden yapılandırılması ve ortak bir çatı altında koordine edilmesi, dijitalleşme, izlenebilirlik, veriye dayalı üretim planlaması ve doğrudan pazar erişimi ilkeleriyle yeni bir dönüşüm sürecine girmesi kaçınılmaz bir gereklilik olarak görülmektedir.

Üretici ile Tüketici Arasında Adil Bağ Kurulmalı

Bu yaklaşım, üretici ile tüketici arasında doğrudan bağ kuran, şeffaf, adil ve sürdürülebilir bir gıda zinciri inşa etmeyi hedeflerken; üreticinin emeğinin değerini bulmasını, tüketicin sağlıklı, güvenilir, kaliteli aynı zamanda daha ucuz gıdaya erişimini mümkün kılacaktır. Böylesi bir dönüşüm hem tarım ekonomisinin hem de kırsal refahın ve milli gıda güvenliğinin geleceğinin teminat altına alınmasına katkı sağlayacaktır.

Türk Tarımı, Bilimin ve Ortak Aklın Işığında Yükseliyor

Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Yardımcım, Değerli katılımcılar, TASAV olarak, Türk milletinin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlama misyonumuz doğrultusunda düzenlediğimiz “Tarım, Gıda ve Hayvancılık Sempozyumu”, toprağın, bilimin ve emeğin buluştuğu bir ortak akıl platformu olmuştur. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında, “Türk ve Türkiye Yüzyılı” vizyonuna katkı sağlama hedefiyle hazırlanan bu sempozyumda Türkiye’nin tarım-gıda ekosisteminin mevcut durumu, yapısal sorunları ve çözüm yolları bütüncül bir yaklaşımla ele alınmıştır.

Türkiye Tarımı İçin Üç Kapsamlı Eser Hazırlandı

Titizlikle yürüttüğümüz çalışmaların sonucunda üç ayrı eser hazırlanmıştır. İklim ve su yönetiminden hayvansal üretim politikalarına, gıda güvenliği ve güvencesinden dijitalleşme ve insan kaynağının dönüşümüne uzanan geniş bir perspektifte değerlendirmeler yapılmış, Türkiye tarımının geleceğine ışık tutacak bütüncül bir vizyon ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Türkiye, Tarım ve Gıdada Reformist Atılımlarla Yükseliyor

Türkiye, tarım, gıda ve hayvancılık politikalarında son yıllarda kayda değer mesafeler kat etmiş; teknoloji temelli üretim, iyi tarım uygulamaları ve sürdürülebilir üretim modelleri doğrultusunda önemli adımlar atmıştır. Tarımsal ürün çeşitliliği bakımından zengin bir potansiyele sahip olan ülkemiz, dış ticarette geniş bir ürün yelpazesine ve dikkate değer bir ihracat hacmine ulaşmıştır.

Yapısal Sorunların Çözümü İçin Bütüncül Politikalar Şart

Bununla birlikte, tarım sektöründe üretim ölçeklerinin küçüklüğü, girdi maliyetlerindeki dalgalanmalar, su ve toprak kaynakları üzerindeki baskılar, pazarlama zincirindeki aksaklıklar ve kurumsal koordinasyon eksiklikleri gibi yapısal sorunlar varlığını sürdürmektedir. Bu tablo, mevcut kazanımların kalıcı hale getirilmesi ve geleceğe taşınması ile yeni atılımlar için bütüncül politikaların hayata geçirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Tarım, Milli Güvenliğin ve İnsan Sağlığının Temelidir

Zira tarım; milli güvenliğin, toplumsal istikrarın, çevresel sürdürülebilirliğin ve insan sağlığının temelidir.
Türkiye, iklim değişikliğinin, su kıtlığının, enerji maliyetlerinin ve küresel arz zinciri kırılmalarının tam ortasında; kendi kendine yeten, sürdürülebilir ve dirençli bir tarım-gıda sistemini inşa etmek zorundadır.

Türk Tarımı İçin Reformist Dönem

Bu nedenle tarım ve gıda politikaları, 12. Kalkınma Planında da vurgulandığı gibi, destekleme ve üretim miktarını artırmaya yönelik politikaların yanı sıra ekosistem yönetimine, verimlilik ve katma değer yaratmaya, çevreyle uyumlu üretim biçimlerine de odaklanmalıdır.
Türkiye tarımında sorunlar daha çok yapısaldır ve Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, reformist atılımlarla bunların aşılacağına inancımız tamdır.

Tarım, İnsanlığın Geleceğini Yaşatma Mücadelesidir

Bugün dünya, gıdaya erişimde derin bir adaletsizlikle karşı karşıyadır ve görevimiz bu tabloyu değiştirecek adımları da atmaktır.
Çünkü tarım aynı zamanda insanlığın geleceğini yaşatma mücadelesidir.
Unutulmamalı ki toprak ve su, geçmişten bize emanet edilen, geleceğe taşımakla sorumlu olduğumuz en değerli mirastır.

Bilim, Ortak Akıl ve Alın Teriyle Yükselen Tarım Vizyonu

İnanıyoruz ki Türkiye tarımı, bilimin rehberliğinde, ortak aklın yol göstericiliğiyle, üreticinin alın teri ve politika yapıcıların kararlılığıyla yükselmeye devam edecektir.
Bu düşüncelerle; sempozyum çalışmamızın, tarımın geleceğine dair farkındalık oluşturmasını, politika yapıcılara katkı sağlamasını ve sektör temsilcileri için kalıcı bir başvuru kaynağı olmasını temenni ediyoruz.

“Lider Ülke Türkiye” Hedefiyle Üretime Davet

Ülkemiz tarım ve hayvancılığının gelişmesine, çiftçimizin refahının artmasına, vatandaşlarımızın sağlıklı ve güvenli gıdaya erişimine katkı sağlamasını umut ediyoruz.
Bu vesileyle çalışmalarımıza katkı veren değerli bilim insanlarına, başta sayın cumhurbaşkanı yardımcımız olmak üzere katılımınız için her birinize bir kez daha ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Emsalsiz katkıları, vizyonu ve liderliğiyle ilham kaynağımız Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’ye hürmetlerimizi sunuyoruz. Lider ülke Türkiye ülkümüzü gerçekleştirmek için herkesi üretmeye ve kutlu geleceğimizi birlikte inşa etmeye davet ediyoruz. Etkinliğimizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...