Oysaki ki, çok haveslenmiştik. İlk 20 dakika Beşiktaş kelimenin tam anlamı ile “Şiir” gibi oynuyordu. Pjanic’in liderliğinde Dortmund’u sahasına hapsetti siyah beyazlılar, üstelik pozisyonlar bile yarattı. Herkes sahada “varını-yoğunu” koyuyordu, ortaya. Tribünler de her an gol gelecek diye ayaklanmıştı. İşte o 20 dakika dolduğunda hiç beklenmedik bir şey oldu. Sağ kanattan gelişen atakta “saçma-sapan” bir gol yedi Beşiktaş. Bu gol tribünler dahil, tüm takımı da oyundan düşürdü. Özellikle Larin ve Atiba ile pas hataları başladı, konuk takım Pjanic’i kilitledi. Panik oldu ekibimiz ve ilk yarının uzatma dakikalarında taçtan bir gol daha yedi. Bu gol tüm umutları tüketti.

Yukarıda yazdık Larin ve Atiba maç eksiği nedeniyle etkisizdi. Geçen sezonun flaş ismi Ghezzal da bir varlık gösteremedi. Rakip defansı yoran N’Koudou ve defansın usta ismi Vida’yı aradı Siyah Beyazlılar. İkinci yarı ile birlikte gol için bastırdı Beşiktaş, hem pozisyon yarattı Batshuayi ile hem de kalesinde birçok tehlike yaşadı. Kapattığı köşeden gol yiyen Ersin izin vermedi Haaland’a bu pozisyonlarda. Sergen Yalçın’ın gol bulmak için hamleleri de maçın sonlarında sadece bir gol getirdi. Dortmund güçlü, mücadele eden, fizik gücü yüksek ve çok çabuk atağa kalkan bir takım. Kadrosu ve oyunu ile bu grubun en iddialı takımı diyebiliriz.

Dünkü maçtan sonra şunu belirtelim. Beşiktaş ilk 20 dakikada oynadığı oyunu maçların tamamına yayabilirse, grupta çok can yakar. Ama ilk 20 dakikadan sonra oynadığı oyunla işi biraz zor görünüyor.