CHP’deki değişim, dönüşüm tartışmalarını yüksek sesle dillendiren ancak bir türlü CHP Genel Başkan adaylığını ilan edemeyen Ekrem İmamoğlu yaptığı son açıklamada da yine ürkek bir tonla İstanbul’a aday olduğunu söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresiyle değişim üzerine toplantılar yapan, yurt gezileri tertipleyen, İBB üzerinden CHP Genel Başkanlığı propagandası yapan İmamoğlu yine geri adım attı ya da atmış gibi yaptı.

6+1’li masanın ortak Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde Meral Akşener ile bir olup Kemal Kılıçdaroğlu’nun kuyusunu kazmaya çalışan İmamoğlu, CHP Genel Başkanlığı için de Kılıçdaroğlu’nun en yakınındaki isimleri yanına çekerek yeni bir kurnazlık peşinde koşmaya başladı. Kongre de alamayacağı koltuğu psikolojik harp ile almaya çalıştı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geri adım atmadığı, seçim sonuçlarının faturasını üstlenmediği, değişim tartışmalarına “benden başka herkes” mantığıyla yaklaştığı sürecin tek kaybedeni Kılıçdaroğlu’nun yakınındaki isimler oldu. “Biz gidersek Kılıçdaroğlu da gider” şeklinde yaklaşımları havada kaldı. Çok güvendikleri Ekrem İmamoğlu da onları deşifre etmekle kalmadı aynı zamanda da yarı yolda bıraktı.

Yaptığı açıklamada kendisine yeni bir kahramanlık hikâyesi yazmaya heves eden Ekrem İmamoğlu, “İstanbul’u kazanan, Türkiye’yi kazanır” dedi. 2019 yerel seçimlerinde İstanbul’u kazanan CHP, 14 Mayıs 2023 seçimlerinin en çok kaybedeni oldu. Hem milletvekili sayısı düştü hem de ortak Cumhurbaşkanı adayları yüzde 5 farkla Cumhur İttifakının adayı Sayın Erdoğan’ın gerisinde kaldı.

Aynı açıklamada “İstanbul ittifakı” kuracağını söyleyen Ekrem İmamoğlu 6+1’li masadan geriye sadece masa örtüsünün kaldığını çok çabuk unuttu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun masa içinde masalar kurup gizli anlaşmalar yaptığının ortaya çıkması üzerine masadaki diğer ittifak ortakları havlu atmıştı. Aynı masalda tekrar aynı masayı paylaşmak istemedikleri gün gibi ortadaydı.

Gazeteci Barış Yarkadaş’ın iddiasına göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ekrem İmamoğlu’na “Kararını ver, belediye başkanı adayı mısın değil misin? Bu tartışmalar partiyi yoruyor. Aday değilsen İstanbul'a bir aday hazırlayacağım. İstanbul'u bu tartışmalara hazırlatmam” dediğini söyledi. Bu sözlerin ardından da İmamoğlu İstanbul adaylığında kalmak istediği açıklamayı yaptı.

İstanbul dışındaki her şeyle ilgilenen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu seçildiği günden itibaren genel siyasetin konusu olmak için çırpındı durdu. 6+1’li masanın ortak Cumhurbaşkanı adayı olmak istedi, olamadı. CHP Genel Başkanı olmak için toplantıdan toplantıya koştu, olmadı. Şimdi de kakmış, “İstanbul'u bir kez daha savunmak için yola çıkıyorum. 4 sene boyunca olduğu gibi 16 milyona eşit hizmet götürmek için yola çıkıyorum. Katılımı ve ortak aklı merkeze almak için yola çıkıyorum” diyor. İstanbul, hizmet ve İmamoğlu isimlerinin yan yana gelmesi bile güzel Türkçemizin ahengini bozuyor. Tembelliği ile nam yapan Ekrem İmamoğlu İstanbul’u bir kere daha kazanamayacağını bilmiyor mu? Buna kendi adı kadar emin…

Peki, neden her şeye rıza göstermiş, CHP’de hiçbir şey olmamış, değişim tartışmalarının ana figürü olmamış, Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı bayrak açamamış gibi davranıyor?

Madem bu iş bu kadar kolaydı, madem bir tercih yapma zorunluluğuyla her şey halloluyordu, madem “değişim” bu kadar kolay dönüştürülebiliyordu da neden bu kadar zaman Türkiye gündemi meşgul edildi?

Ya kılıçların daha sert çekileceği bir tarih yaklaştı ya da taraflar koltuğunu korumak için güzel bir anlaşma yaptı.

Ya da daha güçlü saldırmak için geriye çekildi…