Futbol biterse siz de bitersiniz!

Yeter diye daha önce yazdık, yine yazalım...

YETER !

Rekabet diye diye, Türk futbolunun marka değerini yerlerde süründürdünüz. Türkiye Futbol Federasyonu’ndan, Merkez Hakem Kurulu’na, hocasından, yöneticisine kadar, hepiniz sorumlusunuz, gelinen bu noktadan.

Şöyle sakin bir düşünün...

Adana Demirspor sahadan çekiliyor...

Kendi takımının maçını bu kadar takip etmeyen Fenerbahçe yöneticisi sosyal medyadan açıklama yapıyor. Galatasaray’ın hocası Okan Buruk, sıcağı sıcağına bu çekilmenin “Masum olmadığını” söyleyerek, Fenerbahçe’nin organize ettiğini ima ediyor.

Fenerbahçe resmi hesabından olayları bonservise, forma reklamına getirip, “sorumlu sizsiniz” diyor. Sonra Galatasaray yöneticisi Metin Öztürk suçu “Suyun öbür tarafına” atıyor. İlerleyen dakikalarda Adana Demirspor Başkanı ile Galatasaray hocası kapışıyor. Hem de ne kapışma, çirkin, nezaketten uzak, ağır ithamlarla!

Herkes kendince senaryo üretiyor, taraftarına hoş görünmeye çalışıyor, olan Türk futboluna oluyor. Kendinizi yeni transfer olan futbolcuların yerine koyun. Ne anlatırlar bunlar çevrelerine, ailelerine? Türkiye’de bir takıma transfer olmayı düşünen arkadaşlarına, ne diyebilirler, sizce?

Konuşması gerekenler de susuyor, futbolumuzda...

Mesela MHK başkanı neden konuşmaz, mesela TFF Başkanı neden sert çıkmaz, mesela yabancı VAR hakemi ne der dün akşamla ilgili?

Dünyaca ünlü Mourinho, her maç sonrası neden imalı fotolar paylaşır?

Ve penaltı pozisyonu yaratıcısı Mertens, centilmenlik gösterip, neden özür dilemez?

Avrupa’daki maçlarda zaman zaman izlediğimiz gibi, yanlış karar sonrası neden kale açılıp, gol yenilmez?

Neden yabancılar gelir gelmez Türkiye’deki cinliklere ayak uydurur? Dün bir maç daha durdu, durduruldu!

Daha önümüzde derbiler var, zor maçlar var. Kim bilir, futbolumuz daha ne olaylara gebe? Her kademedeki yöneticilerle Türk futbolu zıvanadan çıkmıştır. İngiltere’deki gibi radikal bir kararın alınmasına doğru emin adımlarla gidiyoruz! İçeride kavga, Avrupa’da kayıp! Sayın yöneticiler, sizler saha içine karışmayın, ortalığı geren demeçlerden vazgeçin. Önce kulüplerinizi borç batağından çıkartın.

Sayın TFF ve MHK, kendi çocuklarınıza güvenin, eleştirilere kulağınızı tıkayın, her takıma eşit davranılmasını sağlayın, oy uğruna getirdiğiniz yabancı VAR’lara umut bağlamayın.

Ve siz sayın hocalar, kulüp sözcülüğünü bırakın, takımınıza futbol oynatın.

Unutmayın, futbol biterse, sizler de bitersiniz!