İyice tozuttu

İyice tozuttu. Kirişi kırdı garibim.
İmamoğlu’nu koğuşunda ziyaret eden CHP’nin şaibeli Genel Başkanı Özgür Özel, “Ekrem İmamoğlu göğün yedi kat üstündedir” diye sayıklamaya başladı.
İyi saatte olsunlar uğramış ellaam. Elemtere fiş, kem gözlere şiş; üzerlik çatlasın, nazar eden patlasın!
Hal böyle olunca sinemamızın unutulmaz eseri “Tosun Paşa” filmi geliyor hemen aklımıza... İki aile arasında çıkan bir arbedede Seferoğuları’ndan biri Tellioğulları’nın aile reisi Akil Bey’in kafasına odunla vurunca O da aynı böyle tozutmuştu.
Sonraki sahnede Adile Hala, “ağabeyime ne oldu?” diye feryat edince, Lütfü de çaresizce durumu itiraf etmiş “babam tozuttu galiba” deyivermişti.
Filmin sonrası da malumunuz… Tozutan Akil Bey, Şaban’ı babası zannetmeye başlamıştı…
KAFAMDA DELİ SORULAR
CHP’li arkadaşlar yine kızacak ama durum bundan farklı değil.
Bu ziyarette Sayın Özel’in kafasına kimse odunla vurmamıştır lakin akl-ı selahiyesi hepten dumura uğramış diyebiliriz.
Nereden buldun arkadaş bu benzetmeyi? Bu nasıl bir tahayyül yeteneği, ne menem bir teşbih sanatı, ne acayip bir mübalağa icrasıdır böyle?
Parti içindeki materyalistler dahi şaşkın.
“Kosmos utansın. Ne hale düştük” diye Das Kapital’den remil açan mı ararsınız, Nazım Hikmet’in mezar taşına çapıt bağlayanlar mı?
Miraca da çıkar mı şimdi bu Ekrem?
Olur mu olur, neden olmasın. Zaten Atatürk’e benzetilmemiş miydi? Fatih Sultan Mehmed Han gibi İstanbul’u fethetmemiş miydi?
Diyelim ki İmamoğlu kanat takıp uçtu, iyi de Özgür Arkadaş, sen de orada mıydın, göğün yedi kat üzerine sen de çıktın mı?
Yoksa İmamoğlu’nu Hazreti İsa’ya benzetip, kendin de havariliğe mi soyundun?
Eğer vaziyet böyle ise çok vahim doğrusu…
Zira Hristiyanlık tarihine göre 12 Havariden bazısı hain, bazısı itirafçı bazısı da maktul!…
***
Bu kadar seküler bir cenahın, pabuç pahalı olunca birden bire işi metafiziğe ve maneviyata çevirmesini de başka bir yerde göremezsiniz.
Takiyenin zirvesindeyiz ağam…
Partileri kutsal ya Ekrem de kutsal olmalı… Hem keyiflerinin kâhyası mısınız yahu, size ne canım! Uçar da kaçar da…
Temel’in dediği gibi; kaz uçar da Ekrem uçmaz mı?...
***
Tozutmasa bile dikkat çekmek zorunda Özgür Özel… İBB yolsuzluklarında her gün itirafçı sayısı artıyor, tutuklanan çoğalıyor, soruşturma genişliyor; etkin pişmanlıktan yararlanan yararlanana, kayıp telefon bile bulundu. Dolayısıyla kamuoyu desteği de günden güne azalıyor…
Çek sündür, lambayı söndür boşa gitti. Kırmızı kart hiçbir işe yaramadı. Mitingler beklenen tepkiyi doğurmadı. Ne yapacaktı, işin içinden nasıl çıkacaktı? İlla ki esatire başvuracaktı. Böyle giderse Ekrem İmamoğlu yakında tayy-ı mekân da yapar, bast-ı zaman da…
***
Fırsat bu ya Kemal Kılıçdaroğlu da vermiş coşkuyu. Kendisini işten çıkartanlara pardon kurultayda oy vermeyenlere açmış ağzını yummuş gözünü. “CHP düşmanlarını, yine bu partinin harem-i ismetinde boğmaya muktediriz" diyerek parmak sallamış. İçeride bir kurtuluş savaşı verecek, partiyi geri alacak zağar…
***
Neyse, olayın İzmir’de geçtiği söyleniyor… Merhum Erdal İnönü ve kurmayları bir lokantada yemeğe oturuyor. Çok geçmeden garson yanlarına gelip, “ne vereyim abime” babında “ne yersiniz efendim” diye sorunca muzip İnönü, “siz zahmet etmeyin biz birbirimizi yeriz” diyerek noktayı koyuyor…
Ne diyelim efendim, afiyet şeker olsun…