Otur Özgül, sıfır!
Özgül, tahtaya gel evladım, sözlü yapacağım…
Maarem’i de yanıma alayım mı örtmenim?
Hayır Özgül, ayrıl da gel, sadece sen gel.
Geldim örtmenim…
Söyle bakalım evladım; bugünden bakınca Hain FETÖ Darbe Girişimi başarıya ulaşsaydı neler olurdu?
Şey örtmenim, şey olurdu; Meyral Başbakan olurdu!
Başka ne olurdu evladım?
Eeee, ııı, akşam cereyanlar kesildiydi ben o yüzden çalışamadım örtmenim.
Sen söyler misin Eren?(1)
“Öğretmenim o ihanet planı gerçekleşseydi, bugün Türkiye fiilen bölünmüş olacak, ABD’nin Siyonist İsrail Devleti gerçekleşmiş olacaktı. Böylece emperyalistler petrol ve su kaynaklarını ellerine geçirmiş olacaklardı.
Ekleme yapmak ister misin Aybüke?...(2)
“Evet öğretmenim. İsrail’in sözde Vaat Edilmiş Topraklar Projesinin önündeki Türkiye engeli ortadan kalkmış olacak, Büyük İsrail Devleti kurulacak ve etrafında onu koruma görevinde olan ‘terörist eyaletler’ oluşturulacaktı?”
Arkadaşların ne güzel anlattı. Sen yine dinlemedin değil mi Özgül, aklın nerede evladım senin?
“Şey örtmenim, Musa ile Ümüt ekip arkadaşlarımdan Mahsur’un etrafını çevirdiler. Mahsur’u onların elinden kurtarmam lazım. Zaten Ekrem disipline sevk edildi. Cemal’in de gözü hala yerimde, tekrar çetemizin başına geçmek istiyor…”
Ah Özgül, ah! Bırakmadınız şu mahalle yanarken saçınızı taramayı… Neyse sana son bir soru daha soracağım, söyle bakalım, Türkiye Suriye Milli Ordusu ile birlikte yaptığı “Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı” harekâtlarla neyi başarmış oldu?
Ben o günlerde yoktum ki örtmenim, karnım ağrıyordu, hiç okula gelmediydim, bilmiyorum yani…
Necmettin(3) sen söylemek ister misin?
“Tabii ki öğretmenim… Türkiye, Suriye Türkmenleri ile birlikte gerçekleştirdiği bu harekâtlarla mukaddes vatanımıza karşı yapılacak saldırlar için bir nevi savunmasını önde kurdu. Sınırlarımızı terör örgütlerinden temizlemiş oldu. Bu sayede hem sınırlarımızı, hem de Türkmen bölgelerini güvence altına alarak ABD-İsrail Projesi’ni engelledi. Atatürk’ün dediği gibi milli sınırlarımızı Afrin’den yani Suriye’nin kuzeyinden koruma altına aldı.
“Tıpkı futbol taktiği gibi değil mi öğretmenim? Savunmayı rakibin sahasında kurarak baskı altına almak…”
Evet Sencer, tıpkı futbol taktiği gibi… Gerçi Özgül futboldan da anlamaz! Biz seninle ne yapacağız Özgül? Arkadaşlarının hepsi okulumuzun güvenli ve huzurlu olması için çalışırken sen ve ekibin hep haytalık yapıyorsunuz!
Ama ne yapayım örtmenim, hep çalışmadığım yerlerden soruyorsunuz!...
Ne yapsaydım Özgül, sana tencere tava nasıl çalınır, onur yürüyüşü adı altında bir adamın en son kaybedeceği şeyi en baştan vermesinin hangi onur olduğunu mu sorayım?...
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Neyse arkadaşlar Özgül’den bize hayır yok. Biz işimize bakalım… Şimdi söyleyin bakalım “Terörsüz Türkiye” deyince ne anlıyorsunuz, aranızda bunu anlatacak var mı?
Ben söyleyebilir miyim öğretmenim?
Söyle bakalım Alperen…
“Öğretmenim, dünya tarihi milletler mücadelesinin tarihidir. Gerek birebir savaşlar, gerekse de dünya savaşları bu gerçeği ortaya koymaktadır. Maalesef emperyalist ülkeler dediğimiz devletler her dönemde kan ve zulümden beslenmektedir. Yüz yıl önce topraklarımızı işgal etmeleri de hep bu vahşet ve sömürü politikalarından kaynaklanmıştır. Bugün de değişen bir şey yoktur. Türk Milletini bölerek, milli birliğini parçalayarak bu amaçlarına ulaşmak istiyorlar. Hatta bin yıllık kardeşliğimizi yıkmak için vahşi terör örgütü PKK’yı kurdurmuşlar, binlerce insanımız şehit etmişler ve tamiri çok güç sosyal acılar yaşatmışlardır.”
Çok doğru söylüyorsun Alperen… Sen de bir şeyler söyleyeceksin herhalde kızım Ayyıldız?...
“Evet öğretmenim… Dünya’da bu vahşi saldırılar sürerken, emperyalizmin maşası olan Siyonist İsrail’in nihai hedefinin Türkiye olduğu bir gerçektir. Etrafımız bu sebeple kuşatılmıştır. Cumhuriyetimizin ikinci asrında, Türk ve Türkiye Yüzyılının başlangıcında milletimiz bu tehditlerden tamamen kurtulmalıdır. Sırtımızdaki terör yüküyle yeniçağda başarılı olmamız imkânsızdır. Her türlü saldırıya karşı bütün Türk Milleti et ve tırnak gibi olmalı, kucaklaşmalı ve kavuşmalıdır. Bilhassa bölücü terör örgütüne verilen sivil desteğin önü kesilmelidir. Bin yıllık birliğimiz, sonsuz kardeşliğimiz pekişmeli, iç cephemiz çok güçlü bir şekilde tahkim edilmelidir. Devlet Beyimiz, işte bu adımı o sebeple atmıştır.”
Sizlere çok teşekkür ediyorum çocuklar, yüreğimi aydınlattınız, umutlarımı yeşerttiniz… Bu inanç ve düşüncelerinizden dolayı hepinize yüz veriyorum.
Bana da mı örtmenim?
Hayır Özgül, sana sıfır, otur!
------------
1)Şehit Eren Bülbül, 2)Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın,3)Şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz… Ve binlerceniz hiç unutulmayacaksınız…