Rafa'nın inadı duvarı yıktı
Gene siyah ile beyaz gibiydi oyun. Beşiktaş; daha ilk dakikadan yaptığı önde baskı ve savunma arkası derin
toplarla hücumda pozitif görüntü verdi. Orkun’un akıllıca kazandırdığı penaltıyla öne de geçti. Ama Eyüpspor; o baskıyı kırdığı her atağı yeni umut Ndidi gibi bir süpürücüye rağmen hızlıca pozisyona dönüştürdü.
İlk 30 dakika ofsayt taktiği yapmaktan, ileri-geri koşmaktan yorulan Beşiktaş savunması, bolca uzun adama sahip olmasına rağmen kornerden avlandı. Oyun; sağlıksız, telaşlı, organizasyondan uzaktı. En iyi plan plansızlık gibiydi.
Takımın üzerinde bir korku var. Yine gol yersem, yine kazanamazsam, yine protesto edilirsem. Bu stres, her topu kısa pasla başlatmayı tercih eden Eyüpspor karşısında her geçen an düzensiz bir paniğe dönüştü. Oysa önde baskıdan bolca şans geldi ayağına Beşiktaş’ın.
Çok pozisyon buldular, çok da pozisyonlar verdiler. Ancak “sihirli ayak” Rafa, keskin nişancı Abraham bile öyle kötü şutlar attı ki inanılmaz fırsatlar kaçtı. Kaleci ayağının tozuyla devleşmişti. Dolmabahçe’de Eyüpspor’un duvarını yıkan ise son saniyede sahne alan Rafa oldu. Adeta takımın ve kendisinin çabasını ödüllendirdi.
Ndidi gelecek için umut verdi. Ama büyük takımlar, her maç gol yemez.
Özetle; lige can havliyle başlayan Beşiktaş, bu galibiyetle artık umutsuz vaka değil.
