Solksjaer faciası!

Yazık, gerçekten yazık. 

Avrupa’ya ağustos ayında veda etmek Beşiktaş’a yakışmadı... Dün öyle bir maç başlangıcı vardı ki, gecenin
karanlığı başlamadan belliydi. Hayati maçta ilk andan itibaren sahada; ne önde pres yapan, ne oyun kurabilen, ne de topa sahip olan bir takım vardı… Solskjaer’in 3-4-2-1 formasyonu kadar, 3 adamın pozisyonu fazla
garipti. 2 kanat bek olarak Emirhan ve Taylan, sağ stoperde de Svensson oynadı. Futbolda “harakiri”lik bir hareket bu ama Ole bunu yaptı. Eksikler, geciken transferler, hala bir kanat alınmayışı... Bahaneler sıralanabilir. Ama Lousanne gibi çapı belli, 10 milyon Avro’luk bir rakibe karşı bu aciz oyunun bahanesi olamazdı. Yine de Rafa’nın bireysel kalitesiyle 2 net pozisyona girdi Beşiktaş. Ama Abraham o kadar oyunda soğuktu ki maçta, 2 kritik
anda da kolayı değil zoru başardı. Orkun ve Mert’in asistlik hatalarından yararlanamadı konuk takım. Ancak ağustos sıcağında kış uykusuna yatan “beşli” Beşiktaş savunmasının arkasına atılan tek pasla gelen gol, Dolmabahçe’ye bomba gibi düştü.

Yine yenen bir gol, yine yaşanan psikolojik kırılma... Ama asıl pimi çeken Uduokhai oldu. Öyle bir gereksiz kırmızı kart gördü ki, uçak biletini ver hemen yolla. Zaman tükenirken Beşiktaş, 10 kişiyle sürekli geriden oyun kurmaya
çalıştı, sürekli top kaybetti, bir sürü de pozisyon verdi.

Takımı ayağa kaldıracak ne lider oyuncu, ne hoca vardı. Dolmabahçe’de Avrupa Ligi finali hayaliyle açılan sezonda Solskjaer, Konferans Ligi’nde lig aşamasını bile göremedi. Serdal Adalı kredisiyle 4. haftayı görür ama dün bağıra
bağıra gelen bir facia izledik.