Eyvah anne Türkler geliyor!

Türk sporunda son günlerde 102. yılını yaşadığımız cumhuriyetimize yakışır sonuçlar alıyoruz. Futbol, basketbol ve voleybolda tam bir gurur haftası yaşadık. Kazandığımız zaferler, Türk milletinin asil tarihindeki mücadelesine örnek yeni sayfalar teşkil ediyor. 

Gürcistan karşısında Dünya Kupası finallerini ne kadar isteğimizi dünya aleme ilan ettik. Savaşan bir milli takım izledik. Bu ruh bizi 2002’den beri özlediğimiz finallere taşıyacak. Zor maçları severiz. İspanya karşısında neden yeni bir zafer yaşamayalım!

Biz sporda polemiklerden motive olan, gergin ortamlardan galibiyetler çıkarmayı başaran bir ülkeyiz. Gürcistan maçından önce ortaya atılan, ay-yıldızla bağdaşmayan bir sürü konu gündeme geldi. Kişisel hesaplara milli maç alet edilmek istendi. 

Gerek Hakan ve Yunus, gerekse Kerem, sportif olarak en güzel cevapları verdi. Ancak aynaya da bakmalıyız. Neden bu tür olaylara zemin hazırlanmasına izin veriyoruz?

12 DEV’İN GERİ DÖNÜŞÜ

Basketbolda final yolculuğumuz devam ediyor. Tarih yapraklarında yerini alan Sırbistan zaferi eminim motivasyonumuzu katladı. Ergin Ataman faktörü tabi ki önemli. Böyle tecrübeli bir koç, Türkiye için büyük şans. Bu şampiyonada 12 Dev Adam, kendini hatırlattı. Atletizm, fizik, kalite, sertlik, güçlü taktik... Gerçekten harika bir ekibiz. Makinenin dişlileri ayırt edilmez ama bu takımın en temel parçası Alperen Şengün. Doğal yetenekleri bir kenara, hırsı ve mücadelesiyle, zaferler kazanan bir Türk komutan gibi. Gençlerin de ilham kaynağı. Bu nesil inşallah bu mücadelesinin karşılığını alacak ve kupa gelecek. Bu sefer olmasa bile bir sonraki şampiyonada.

GURURUMUZ SULTANLAR

Filenin Sultanları, son yıllarda başarmadık iş bırakmadı. Dünya Şampiyonası’nda sergiledikleri oyunları ne kadar alkışlasak az. ABD karşısında öyle gurur verici performansları vardı ki, ezici galibiyetin tadını uzun süre yaşayabiliriz. O stresli anların altından kalkmaları Türk kadınının genlerindeki azmin sahaya yansımasıydı. Brova kızlar. Ebrar Karakurt’un pes etmeyen ruhu, savunmada ve hücumda takımı ateşleyen Vargas, Eda, Zehra, diğer sultanlar ve bütün takım. Kusursuz bir senfoni gibi Türk müziğini dünyaya dinlettiler. Montella aşısı nasıl tuttuysa
voleybolda da yabancı hocalar bize hep iyi geldi. Santarelli’nin liderliği, sultanlarımızın emekleri ve Mehmet Akif Üstündağ’ın yıllarını verdiği bu organizasyon, Türk halkına neden bir şampiyonluk hediye etmesin.

Milli gurur haftasında Türk’ün sesini dünyaya duyuran sporcularımızla ne kadar gurur duysak az. Şimdi sıra bu başarıları, kupalarla taçlandırmakta, İstiklal Marşımızı dünyaya dinletmekte... 

Spordaki bu tabloyu anlatmak için yazıyı tarihten bir alıntıyla, İtalyan deyimiyle bitirelim: 

“Eyvah anne, Türkler geliyor (Mamma li Turchi)”