Taklitler Aslını Yaşatır

Milliyetçi Hareket Partisi, Türklük gururu, İslam ahlakı ve millet sevgisiyle 56 yıldır Türk milliyetçiliğinin tarihsel kurucu değerini temsil eden şerefli ve ilkeli bir siyasi hareket, Türk milletin kalbinde yanan kutlu bir ocak ve yıkılmaz bir kaledir. Türkiye’nin milli birliği ve geleceğinin güvencesidir.

MHP, gücünü tarihinden, köklerinden, mukaddesatından ve ilkelerinden alır; geleceğin kadrolarını yetiştirir. Lider, Teşkilat, Doktrin, Ülkücü Hareket’in özüdür. Bu özü kavramış ve gönlüne nakşetmiş dava adamı şahsi ihtiraslara kapılmaz, yolundan dönmez.

MHP’den ayrılanlar ise dava adamı değil, koltuk ve ikbal peşindedir. Ülkücü iradeyi değil, kendi menfaatlerini temsil eder. Ama bilinsin ki, taklitler aslını yaşatır. Onların attığı her adım, Milliyetçi Hareket’in kudretini daha da ortaya koymaktadır.

Ülkücü irade koltuk için yanmaz, menfaat için kıvranmaz. Milliyetçilerin pusulası şahsi çıkar değil, Türk milletinin istiklali ve istikbalidir. İşte bu yüzden MHP, her saldırıya, her fırtınaya rağmen dimdik ayaktadır. Çünkü onun arkasında yarım asırlık bir ahlâk, çelikten bir irade, Türk milletinin duaları vardır.

Bugün ülkücü camia şunu çok iyi bilmektedir: Asıl dava, MHP’de ve Bilge Lider’in yolundadır. Onun dışındaki yollar, ocağın külleriyle avunanların, koltuk ve makam sevdalılarının yoludur. Ve o yolların sonu karanlıktır.

MHP’nin başında bugün bir Bilge Lider vardır. Bilgelik, her önüne gelenin iddiası değildir; Türk tarihinin bağrından süzülüp gelen bir erdemdir. Devlet Bahçeli, işte bu kadim mirasın günümüz temsilcisidir. O, günübirlik hesapların değil, sabrın ve ferasetin rehberidir. Türk tarihinde liderler, yalnızca bugünü değil yarını da gören; devletin bekasını ve milletin birliğini önceleyen, ‘Devlet ebed müddet, millet ebed müddet’ özülküsünün yılmaz savunucusudur.

Bilge Lider Devlet Bahçeli, siyasetin kirli pazarlıklarına düşmeden yol almış, devlet aklının sesi olmuştur. Popülizmin rüzgârına kapılmamış, şahsi çıkarların oyuncağı olmamıştır. Devlet Bahçeli yalnızca bir siyasi lider değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti ideolojisinin mihenk taşıdır. O’nun muhalifleri bile, hakkı teslim etmek zorunda kalmıştır: Devlet Bahçeli, sözü namus bilen, devletin varlığını şahsi ikbalinin üstünde tutan bir bilge liderdir. “Bilge Lider” sıradan bir sıfat değil; Türkiye’yi zor zamanlarda ayakta kalmasını sağlayan bir pusuladır.

Bilge Lider Devlet Bahçeli, Türkiye’nin sorunlarını aşması, demokrasisini, milli birliğini ve hukuk devleti olmayı birlikte geliştirme başarısını göstermesi yolunda amasız, fakatsız ve pazarlıksız elini taşın altına koymuştur. Türkiye’nin gelecek yüzyıl içinde lider ülke olarak dünya sahnesindeki güzide yerini alması; tarihine ve milletine yakışır bir şekilde varlığını sürdürmesi için dirilişin kaynağı Türk Milliyetçilerini seferber etmiş ve Milliyetçi Hareket Partisini Türk Milletinin kalbinde eritmiştir.

Bilge Lider Devlet Bahçeli’nin pusulası bellidir: “Devlet varsa biz varız, millet varsa biz varız.” Bu bir slogan değil, var oluş şiarıdır. Devlet Bahçeli’nin siyaset anlayışının özü budur. Bu yüzden Türk milleti, ona güvenmiş, ona “Bilge Lider” demiştir.

Bugün siyaset sahnesindeki herkes şunu anlamıştır: Bilge Lider Devlet Bahçeli masadaysa, orada devlet vardır. Söz vermişse, o söz geri dönmez. İttifak etmişse, yarı yolda bırakmaz. O’nun siyasetinde pazarlık yoktur, ilkesizlik yoktur, şahsi çıkar yoktur. Bu yüzden Bilge Lider Devlet Bahçeli, Türk siyasetinin sigortasıdır.

Tarih boyunca Türk milleti yalnızca kılıcı keskin olanlara değil, aklı ve ferasetiyle devletine yol çizen bilge liderlere güvenmiştir. Bilge Kağan, Tonyukuk, Osman Gazi, Ertuğrul Gazi, Mustafa Kemal Atatürk… Onların mirası bugün Bilge Lider Devlet Bahçeli’nin şahsında yeniden can bulmaktadır.

Dünyanın kabul ettiği bir gerçek vardır: Bilge Lider Devlet Bahçeli “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” diyebilen ender siyasetçilerdendir. Onun adı milletin vicdanına, tarihin şuuruna “Benim aklım hep Türkiye’dir” diyen “Bilge Lider” olarak kazınmıştır.

Taklitler er geç silinip gidecektir; çünkü tarih, şahsi menfaat peşinde koşanları ve boş hamasetle oyalananları değil; devlet için, millet için, bayrak için yaşayanları yazar ve nesiller boyu hatırlar.