Zafer’in ergenleri kim sildi hafızanızı?

Hey…
İftiranın, yalanın, fesatlığın, sinsiliğin, kaosun, çatışmanın, pervasızlığın, müptezelliğin, çakallığın, riyakârlığın, ikiyüzlülüğün, çıkarcılığın, nankörlüğün, arsızlığın, utanmazlığın, hayasızlığın, ahlaksızlığın, alçaklığın, vicdansızlığın ve kurnazlığın “Zafer”i peşinde koşanlar…
Böyle bir “Zafer” için MHP’ye, Ülkücü Harekete bulaşmayın!
Tahrik etmeyin, tacizde bulunmayın!
Ağzınızdan çıkan sözlere, fosseptik kanalı gibi kullandığınız klavyenize dikkat edin!
Bu kirli özelliklerinizi bulaştırmaya kalktığınız gün, “Kurt pençesini” yersiniz!
Bilerek böyle bir “Zafer” peşinde koşuyorsanız mesele yok — olacaklara katlanırsınız.
Eğer haplanıp yapıyorsanız, o da hem ailenizin hem de devletin önlem meselesi…

Oğlum, siz hasta mısınız?
Zekâ geriliği mi yaşıyorsunuz?
Ergen yaşınızda Alzheimer hastalığına mı yakalandınız?

Sizi şimdi sokaklara ve sosyal medyaya salanlar, daha dün terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP (DEM) ile siyasi menfaat kovalıyordu. Bugün ise böyle biri için “Türkçü” maskesi takıp içinde “PKK - DEM - Öcalan” geçen kelimelerle, cümlelerle MHP’ye ve Ülkücü Harekete saldırıyorsunuz. Hem de “Terörsüz Türkiye” hedefi uğruna ortaya konulmuş stratejileri çarpıtarak… 

Ulan! 

MHP ve Lideri Devlet Bahçeli’nin olduğu yerde Türk milletine yanlış mı olur?

Hey embesiller!
Sizin, siyasi menfaat için 2019 yerel seçimlerinde ve 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla ittifak yapmanız demokrasi oluyor da…
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, bölgesel gelişmeleri de dikkate alarak DEM’e “Gelin Türkiye Partisi olun; gelin, teröre cephe alın.” demesi; DEM’in “önderimiz” dediği bölücübaşı Öcalan’a da “Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun; terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.” demesi mi suç? Öyle mi?

Oğlum, siz harbi ne tür bir hap kullanıyorsunuz?
Bu hap direkt hafıza kaybı mı, yoksa yüzsüzlük ve pişkinlik mi yaratıyor?

Hem de bunu kim yapıyor biliyor musunuz?
Daha geçtiğimiz yıl, “Devlet Bahçeli çok uzun süre MHP Genel Başkanlığı yaptı. Derin bir bilgi ağı var şüphesiz. Siyasette taktik anlamda ciddi bir ustalığı var ve söylediği şey ciddiye alınmalı.” diyen Ümit Özdağ’ın peşinde gidenler…

Her şeyleri bu kadar tezat mı olur?
“Devlet Bahçeli, bebek katili Öcalan’a nasıl ‘kurucu önder’ der?” diye saldıran haplı ergenler var. Oysa Ümit Özdağ da 7 Ocak 2005 tarihli Yeniçağ gazetesindeki yazısında “Önderlik karşısında itaat sonsuz.” diyerek Öcalan’ı tarif etmiş, çoğu zaman da yazılarında “PKK Lideri, PKK lider kadroları” sıfatını kullanmıştır. Bir yazısında da “Devlet, Öcalan’ı asmaz ve elinde tutmaya karar vermiş ise geleceği tasarlamalı ve yönlendirmelidir.” (18 Mayıs 2005 / Akşam gazetesi) demiştir.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin de zaten ifade ettiği “bölücü faaliyetlerin kurucu önderi” olmuştur. Bazı gerizekâlılar bunun karşılığında “Bu ülkenin tek kurucu önderi var, o da Mustafa Kemal Atatürk.” diyor…
Ah geri zekâlılar, ah… Bölücü faaliyetlerle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunu nasıl birbirine karşılık görüyorsunuz?

Bağlam çok açıktır: Sayın Devlet Bahçeli bu ifadeyi, PKK–Kandil–DEM’in kendi terminolojisini yansıtmak, terörün bitirilmesi için stratejik çağrıları tekrarlamak amacıyla kullanmaktadır. Israrlı şekilde bu tanımı kullanması, Öcalan’ı “kurucu önder” olarak gören PKK–Kandil–DEM’e şu mesajı vermektedir:
“Madem Öcalan’ı böyle görüyorsunuz, o terör örgütünü feshetti ve silah bırakma çağrısı yaptı. ‘Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültürel çözümler tarihsel toplum sosyolojisine yanıt verememektedir.’ dedi. Bu çağrılara uyun.”

Yani eleştirilen “kurucu önder” ifadesi, doğrudan terör örgütü PKK’nın kurucusu olan Öcalan’ı yüceltmek için değil; PKK, Kandil ve DEM’i kendi terminolojileriyle yüzleştirmek için kullanılmaktadır. Terör örgütü PKK’nın kurucusu Öcalan’ın attığı adımı, terör muhataplarında etkili hale getirme stratejisidir. Türkiye’nin zararına olacak nasıl bir adım var burada?

Bir de bu haplı ergenler gibi davrananlar ve onları istismar etmek için kullananlar, akıl almaz şekilde “Devlet Bahçeli nasıl olur da Öcalan’a ‘Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.’ diye çağrıda bulunur?” diyerek hadsiz, seviyesiz yorumlarda bulunuyorlar.
Oysa peşinden gittikleri Ümit Özdağ, cezaevindeyken terör örgütü PKK’nın kurucusu Öcalan’a iki kez benzer çağrıda bulunmuştur:

— “Bu konunun hızla açıklığa kavuşmasının tek yolu, Öcalan’ın ikinci bir açıklama yaparak YPG ve PJAK’a silah bırakma çağrısında bulunmasıdır. Bu çağrıyı reddederlerse süreç durdurulmalıdır.” (6 Mart 2025)
— “Öcalan’dan ikinci bir açıklama almak çok mu zor?” (5 Mart 2025)

Bu yapılan çağrının, Sayın Devlet Bahçeli’nin sözlerinden farkı nedir?
Tek fark; geçmişte siyasi menfaat için terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla ittifak yapmış olan Ümit Özdağ, cezaevindeyken bu çağrıları korku psikolojisiyle yapmış; Sayın Devlet Bahçeli ise bunu terörü tamamen bitirme, millî birlik ve toplumsal huzuru güçlendirme amacıyla stratejik bir zeminde dile getirmiştir.

“Kurt Pençesi” yemek için sürekli MHP’yi ve Ülkü Ocaklarını tahrik ve taciz eden Zafer’li ergenler…
Peşinden gittiğiniz bu Ümit Özdağ, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı iken CHP–HDP–İP ittifakını desteklemek için İstanbul’da canla başla, Canan Kaftancıoğlu ve Ekrem İmamoğlu ile omuz omuza pozlar vermiyor muydu?

O seçimlerde HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, “Kürdistan’da biz kazanacağız, batıda da AK Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz.” derken Ümit Özdağ hangi saftaydı?
HDP–İYİ Parti biliyorsunuz, büyükşehirlerde aday çıkarmayarak CHP’nin adaylarını birlikte desteklemişti.

Kandil’den, HDP’den, Demirtaş’tan sonsuz destek alan ve “HDP’nin başımın üzerinde yeri var. HDP’ye layık olmaya çalışıyorum.” diyen Ekrem İmamoğlu için de, “Ekrem İmamoğlu’nu bana karşı yaptığı büyük bir terbiyesizliğe rağmen iki seçimde de destekledim.” demiyor muydu bu Ümit Özdağ?

Demek ki Ümit Özdağ, “Önderimiz Öcalan.” diyen PKK’nın ve HDP’nin olduğu yerden siyasi menfaat için bir rahatsızlık duymamış…
Söz konusu “siyasi menfaat” olur da bu Ümit Özdağ durur mu?

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de iki bakanlık, iki kurum verilme hikâyesi karşısında yine HDP ile ittifak içinde yer aldı.
O seçimlerde de dünyadaki tüm PKK’lılar, Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verilmesi ve desteklenmesi çağrısı yapmıştı. Bu çağrı da yerini bulmuştu.
O seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun Van mitinginde PKK’lılar “Dişe diş, kana kan! Seninleyiz Öcalan!” sloganları atmıştı.
Pervin Buldan, “Bir oy Yeşil Sol’a, bir oy Kemal Kılıçdaroğlu’na.” diyerek miting meydanlarından oy istiyordu.

“Kaz gelecek yerden tavuk esirgenir mi?” ölçüsüyle siyaset yapan Ümit Özdağ, “iki bakanlık gelecek” diye ağzının suyu akarak PKK’lı ittifak için mutluluk hormonu üretiyordu.

Haplı ergen gibi sosyal medyada MHP’lileri, Ülkücüleri tahrik, taciz eden; “Kurt Pençesini” yiyince de hüngür hüngür ağlayan veletler, bize Ümit Özdağ ile alakalı şunların izahını yapar mısınız?

• PKK’nın siyasi uzantılarıyla iki kere yapılan ittifak hakkında…
• “PKK Lideri” ve “Önderlik karşısında itaat sonsuz.” tanımı hakkında…
• “Öcalan ikinci açıklamayı yapmalı.” ve “Öcalan’dan ikinci açıklama almak çok mu zor?” çağrısı hakkında…

MHP’yi, Ülkü Ocaklarını “Apo’cu” diye sosyal medya üzerinden tahrik eden haysiyetsizler herhalde özellikle bu üç ana başlık konusunda bir açıklama yapar. Müsavat Dervişoğlu’nun, Yavuz Ağıralioğlu’nun siyasi peydahlamaları da onlara yardımcı olabilir.

Siz bu Türkçü, İttihat ve Terakki ayaklarını bırakın; bu maske yüzünüze çok bol geliyor.
Siz bir an önce, “Öğrencilerime çatışma, iç savaş ve hükümete darbe gibi konularda ödevler verdim; kışkırtıcı düşünmeleri, yaratıcı olmaları lazım” diyenin yanından, başınıza iş almamak, ailenizi üzmemek için hemen kaçın…

Yüzünüze, gözünüze de “Kurt pençesi” yememek için tahrik, taciz etmeyin… Dilinizin edebini, kaleminizin haddini koruyun… Sonra ağlamayın… Ama size samimi tavsiyemiz “Kaçın” oradan…

Tamam mı, Apo’cuların partisiyle iki kez menfaat ittifakı yapmış zavallılar?