Çocuklarda Akran Zorbalığı: Geleceğin Travmaları

YAYINLAMA:

Bir çocuğun gözyaşını yalnızca ailesi değil, öğretmeni, sınıf arkadaşları hatta bazen yanındaki yabancı bile silebilir. Peki ya o gözyaşının nedeni yine sınıf arkadaşlarıysa? Sessizce yayılan ve fark edilmediğinde giderek büyüyen bir tehdit: akran zorbalığı. Üstelik etkileri sadece bugünü değil, yarının yetişkinlerini de derinden etkiliyor. 

GELECEK NESİLLERİN EN AĞIR TRAVMASI: AKRAN ZORBALIĞINA DİKKAT!

Bir bakış, alaycı bir söz ya da dışlayıcı bir davranış… Çocukların okul hayatında maruz kaldığı bu görünmez şiddet, zamanla benlik algılarını zedeleyebilir. Araştırmalar, akran zorbalığına uğrayan çocukların özgüven eksikliği, kaygı bozuklukları ve sosyal fobi gibi kalıcı etkilerle mücadele ettiğini ortaya koyuyor.

AKRAN ZORBALIĞI NEDİR VE NASIL FARK EDİLİR?

Akran zorbalığı, bir çocuğun yaşıtları tarafından sürekli psikolojik, fiziksel veya sosyal baskıya maruz bırakılmasıdır. Küçümseyici sözler, dışlanma, alay edilme ve fiziksel müdahaleler bu zorbalığın başlıca örneklerindendir. Ne yazık ki çoğu zaman bu durum “çocuklar arasında olur” diyerek göz ardı edilir.

ZORBALIĞIN GİZLİ ETKİLERİ

Zorbalığa maruz kalan çocuklar çoğunlukla içine kapanır, okula gitmek istemez ve kendini değersiz hisseder. Bu ruhsal yara, ilerleyen yaşlarda depresyon, güvensizlik ve sosyal ilişkilerde sorunlar olarak kendini gösterebilir. Yani bugün sessiz kalan bir çocuk, yarın kendini ifade etmekte zorlanan bir yetişkine dönüşebilir.

AİLELER VE EĞİTİMCİLER NE YAPMALI?

Çocuklardaki ani davranış değişikliklerini görmezden gelmemek çok önemlidir. Aileler çocuklarını yargılamadan dinlemeli, öğretmenler ise sınıf içindeki dinamikleri dikkatle izlemelidir. Empatiyi erken yaşta kazandırmak, akran zorbalığını önlemenin en etkili yollarından biridir. Gelecek nesillerin ruh sağlığı, bugünkü küçük adımlara bağlıdır. Sessiz kalan bir çocuk, sesi duyulana kadar herkesin sorumluluğunda olmalıdır.

BİR ÇOCUK NEDEN ZORBALIĞA BAŞVURUR?

Bu sorunun cevabı sadece davranışta değil, davranışın ortaya çıktığı ortamda gizlidir. Akran zorbalığı çoğu zaman yalnızca “sorunlu çocuk” meselesi değildir; çoğu zaman görünmeyen bir çağrıdır. Çocukların bu tür davranışlara yönelmesinin arkasında, aile içi iletişim eksikliği, duygusal ihmal, güç kazanma arzusu veya sosyal çevrede kabul görme isteği gibi birçok katmanlı sebep bulunabilir.

Bazı çocuklar evde sevgi görmediklerinde, kontrol duygusunu dış dünyada kurmaya çalışır. Başkalarını ezerek güçlü hissetmeye çalışabilir. Bazen çevredeki yetişkinler, farkında olmadan agresif davranışları ödüllendirir veya görmezden gelir. Bu durum, çocukta “sözümü ancak zorbalıkla duyurabilirim” algısını oluşturur. Ayrıca dijital çağda sosyal medyada maruz kalınan içerikler, şiddeti normalleştirir ve yanlış rol model davranışlarını pekiştirebilir. Unutulmamalıdır ki, zorbalık yapan çocuk da aslında bir mesaj verir: “Beni fark edin, beni anlayın.” Bu nedenle çözüm yalnızca zorbalığı durdurmakta değil, bu davranışı tetikleyen sesi duymakta yatar.
 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...