İyi hoca kriz çözendir!
Teknik direktörlerin kulüp başarılarındaki rolü dünyada yüzde 25 olarak kabul görür ama Türkiye’de bunun yüzde 50-60’ı bulduğunu söyleyebiliriz. Çünkü kazananın kahramanlaştığı, kaybedenin kellesini verdiği futbol iklimine sahibiz. Bugün Okan Buruk’un şampiyonluklarına rağmen, Avrupa’da aldığı her başarısız skor sonrasında onun kariyeri sorgulanıyor. Domenico Tedesco, Sergen Yalçın, Fatih Tekke de her hafta darağacında. Peki bu sezonki performanslara baktığımız zaman hocaların hiç mi suçu yok?
Buruk bahaneler!
Hakemler, sakatlıklar, dış faktörler, şanssızlıklar daima çaresiz teknik direktörlerin sığındıkları limanlardır. Aslında haklı bile olsanız bu faktörleri, doğru zamanda ve az kullanmanız gerekir. Sık sık gündemde tutarsanız, bu bahane kapsamına girer ve sizi antipatik hale getirir. Kulübün haklarını koruyorum derken rakipleri motive edersiniz, sonra kutsal ittifaklardan şikayetçi olursunuz. Genel olarak sıralanacak bu eleştirilerin büyük kısmını, son günlerde Okan Buruk’ta fazlasıyla görebiliyoruz. Her açıklamada birilerini suçlayıp, “Kadrom dar” derken, bahisten ceza alan 2 oyuncusu için TFF’yi eleştirmesi ne kadar kabul görüyor. Berkan, Ahmed Kutucu, Yusuf Demir niye bu halde, hocanın bunda suçu yok mu? Niye sağ bek alınmadı, altyapıdan bulunmadı? Takım neden 2. yarılarda fizik olarak çöküyor? Icardi 6 aydır niye hazır değil?
Tedesco yetersiz
Bir teknik direktörün görevi, sadece taktik üretmek, kondisyon yüklemek, takıma hitap etmek değildir. İyi hocalık, kriz çözmektir. 3 büyüklerin hocalarına baktığımızda çözmeleri gereken temel eksiklerinin “güçlü liderlik” olduğunu söylemek haksızlık olmaz. Tedesco, sahiplenen yapısı, polemikten uzak duruşu ve takım odaklı hareketiyle bir ruh yakalamıştı. Ancak Galatasaray’ı yenemeyince yeniden tartışmalı hale geldi. Her gole şampiyonluk golü gibi sevinmek nereye kadar? Asensio’ya sırtını yaslamak takımı hedeflere nasıl taşıyacak? Kerem, Talisca, En-Nesyri başta o kadar çok verimsiz, huzursuz, mutsuz oyuncu olması normal mi?
Yalçın çözemedi
Rafa Silva krizi Sergen Yalçın’ın oyuncuya ilk günlerdeki yaklaşımları nedeniyle patladı. Oysa Beşiktaş’ın eksilme lüksü yoktu. “Bireysel hatalara yapacak bir şeyim yok” demek sorundan kaçmak demektir. Teknik direktör fiziksel ve zihinsel olarak oyuncuyu hazırlayamıyorsa, takıma öz güveni veremiyorsa o hatalar olur, olmadık goller kaçar.
Tekke’nin sopası
Kadro, bütçe, transferler ve camia faktörleri açısından 4 büyükler arasında en başarılı hoca 15. hafta itibarıyla Fatih Tekke’dir. 5. haftadaki Fenerbahçe maçı sonrası, isyanla “Bizi yarış dışı bıraktılar” dedi. Şimdi Fenerbahçe’nin üzerinde. Ama takımı o kadar çok pozisyon veriyor ki, kelle koltukta gidiyor. Belki de, “Herkes elinde sopayla cephenin arkasında bekliyor” açıklaması, Trabzon’un futbol kültürünü anlatan en ikonik ifadelerden birisi oldu.
Bahis ahtapot gibi
Bahis soruşturmasında önemli bir yol alındı. Ancak belli ki daha çok şey çıkacak. Savcılığın çalışmaları derinlemesine sürüyor. Son tutuklamalardaki gerekçeler dudak uçuklatacak cinsten. Gençlerimizin nasıl zehirlendiğine şahitlik etmek çok acı. Görünen o ki, bu sadece futbol meselesi değil.
TFF boyutunda da bu işin öyle ilan edildiği gibi 1 ayda bitmeyeceği belli oldu. Ayları alacak konular olabilir. Bahis futbolu ahtapot gibi sarmış. İz bırakmayanları da düşünürsek, dileriz futbol gerçekten temizlenir.
