İsrail, mübarek Ramazan ayında, hem de Kadir gecesinde yine, alçaklığın, zalimliğin, işgal ve katliamın zirvelerinde dolaşıp, Kudüs’te terör estirdi. İşgal altındaki Doğu Kudüs’te, Şeyh Cerrah Mahallesi› nde yaşayan Filistinlilere yönelik zorunlu göç tehdidi ve Mescid-i Aksa›da ibadet etmek isteyenlere yönelik saldırılarılar dayanılmaz noktalara ulaştı.

BEBEKLERİ KATLEDİYOR

İsrail bir terör devletidir. Katliam yapmak, zulmetmek, soykırıma yönelmek İsrail’in genlerinde vardır. Bu devlet görünümlü terör odağı, medeni dünyanın yüzkarası, insanlığın başının belasıdır. Bebekleri bile öldürmekte en küçük bir tereddüt göstermez, kendilerinden olmayana hiçbir şekilde hayat hakkı tanımazlar. Türk milleti gibi dünyaya nizam vermiş, 3 kıtaya huzur ve barış götürmüş bir toplum, ahlaksız, şerefsiz bir iftira ile soykırımla suçlanmak istenirken, İsrail gibi dünyanın gözleri önünde zulmün, gözyaşının, katliamın ta kendisi olmuş bir devlete sessiz kalınması, nasıl bir kirli dünya düzeni kurulduğunun da ispatıdır. Bu böyle devam etmez, edemez.

ETNİK TEMİZLİK YAPIYORLAR

Kan, zulüm, gözyaşı, katliam, soykırım bugünkü batı dünyasının varlığının temelidir. İşgal ve istilalar böyle yapılıyor, emperyalizm bu yöntemi kullanarak ilerliyor. Gözlerine kestirdikleri yere, önce huzursuzluğu götürüyor, içerden karıştırıyorlar. Sonra yerleşiyor ve ele geçirmeye başlıyorlar. Öldürerek, yok ederek, zulmederek, soykırım uygulayarak da temizlik yapıyor ve kök salıyorlar. İsrail’in şu anda yaptığı budur. Kadim Filistin topraklarında adım adım etnik temizlik yapıyor ve yerleşiyor. Bu da yetmiyor, kutsallarımıza saldırıyor.

İSLAM ÂLEMİNİN PERİŞANLIĞI

Durdurulması artık şart olan bu katil devletçiğin ve uyguladığı vahşi terörünün arkasında bizzat ABD vardır. Ne yazız ki, bu dün de böyleydi, bugün de böyledir. İsrail ABD’nin bölgedeki şımarık çocuğudur. Bu şımarıklık her defasında daha da teşvik edilip ve azdırılıyor. Dünyaya kan ve gözyaşından başka bir şey sunamayan ABD’de kim başkan olursa olsun bu kanlı sicil değişmiyor. Akan kanın da, uygulanan zulmün de, dökülen gözyaşının da birinci derecede sorumlusu ABD’dir. Dünyanın bu ilgisizliği ve özellikle İslam aleminin bu perişanlığı, bu vurdum duymazlığı ne acıdır ki, İsrail’in işini daha da kolaylaştırıyor. Hiç dolandırmayalım ve tespiti doğru yapalım: Özel menfaatleri için İsrail’le işbirliği yapan sözde Müslüman diktatörler, Kudüs’ü başkent ilan edilmesine sessiz kalanlar, bu kandan en az ABD kadar sorumludur.

KANI BOZUK SOYTARILAR HANGİ DELİKTESİNİZ

Bu çağda böyle bir vahşetin yapılması ve sürdürülmesi, hiçbir şekilde izah ve kabul edilemez. Orada katledilenler, zulme uğrayanlar bizim dindaşlarımızdır. Osmanlı’nın son döneminde yaşanmış bazı acı hatıralar olsa da, akan Müslüman kanıdır. Ne yazık ki, medeni dünyanın böyle bir vahşete sessiz ve seyirci kalmasının bir sebebi de budur. Bölgenin istikrarsızlığı, patlayan bombalar, çıkan savaşlar ve ölen insanlar sadece ve sadece ABD’nin bölgede daha çok ve daha rahat yerleşmesini, İsrail’in daha fazla işgal yapıp yayılmasını sağlıyor. Türkiye Cumhuriyeti›nin birliğine varlığına yönelik bir ihaneti durdurmak için yaptığı meşru savunmayı bile başka yere çekip, dünyayı ayağa kaldıranların; Ermenilerin yalan ve iftiralarını doğru kabul edip şerefsizlik edenlerin, İsrail’in vahşetine sessiz kalmaları, ikiyüzlülüğün, alçaklığın ve soysuzluğun daniskasıdır. Ermeni iftiralarında sahip çıkan kanı bozuk soytarıların, vatan- millet düşmanı hainlerin bu zulüm karşısında ne hangi deliğe saklandıklarını özellikle merak ediyoruz. Hadi şimdi çıksın iki çift laf da İsrail ve onun ağababası ABD’ye etsinler de görelim.

DÜNYANIN BAŞINA BELA

İsrail’in niyeti ve hedefinin mevcut sınırları ile yetinmek olmadığı ve en başından beri yürüttüğü yayılmacı ve istilacı politikasını kan ve gözyaşı üzerinden her fırsatta sürdürdüğü unutulmamalıdır. Bu hedef ve niyetiyle dünyanın başına bela olmuştur ve bundan sonra da bunun devam edeceği çok açıktır. Sayın Devlet Bahçeli’nin de belirttiği gibi, İsrail terör devletidir, şiddeti politik enstrüman olarak kullanmaktadır. Diğer yanda Batı Şeria’da sürekli kamçılanan Yahudi yerleşimci terörü mazlumları evinden barkından çıkarmaktadır. Kudüs yaslıdır, Gazze hüzünlüdür, Batı Şeria gariptir, Filistin iki ateş arasındadır. İsrail Kudüs başta olmak üzere Filistin topraklarında canice insanlık suçu işlemektedir.

SİYONİST KUMPASLARA ESİR BIRAKMAYIZ

Kudüs ilk göz ağrımız, ilk sevdamız, ilk yönümüz, Miracımızın ebedi emaneti, inancımızın ezeli onurudur. Kaşgar’dan nasıl taviz vermiyorsak, Kerkük’ten nasıl vazgeçmiyorsak, Kudüs’ten de aynı şekilde vazgeçmeyiz, Siyonist kumpaslara esir bırakmayız. Kudüs İstanbul’un ikiz kardeşi, ilk kıblemizin namus timsalidir. Mazlumların Türkiye’den ve Türk milletinden başka bir ümidi ve sahibi yoktur. Tarihin bize yüklediği bu büyük sorumluluğu yerine getirmekten hiçbir zaman kaçınmadık, yine kaçınmayacağız. Türk milleti din kardeşlerinin yanındadır. Bu kara günlerin mutlaka biteceğinden eminiz. Kudüs eninde sonunda özgürlüğüne kavuşacak ve bu zulmü ve soykırımı yapanlardan mutlaka hesap sorulacaktır.