Milliyetçi Hareket Partisi, 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak seçimlere hazırlanırken; Büyük Kurultay çalışmalarına da devam ediyor. Bursa’da başlattığı Genişletilmiş Bölge İstişare toplantılarını, Manisa, Uşak, Denizli, Aydın, Muğla ve Burdur illerinin katılımıyla İzmir’de gerçekleştiren MHP, işi sıkı tutuyor.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısının dördüncüsü,  İzmir’de yapıldı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın başkanlığında gerçekleştirilen "2024'e Doğru, Diyar Diyar Anadolu" temalı toplantının heyetinde Genel Sekreter Yardımcıları Tamer Osmanağaoğlu ve Bahadır Bumin Özarslan, MYK Üyeleri Ali Uçak ile Burak Pehlivan yer aldı.

Toplantının gündemi ve hedefinde; Siyaset ve ülke gündemindeki hususları değerlendirildi, yerel seçimlere dönük tematik proje ve hedefler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu, 17 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilmesi planlanan 14. Olağan Büyük Kurultay'la ilgili hazırlıkların ele aldı.

Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısı'nda gündeme ilişkin önemli açıklamalar yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız şunları ifade etti:

"Ülke ve Dünya meseleleri üzerinde fikir alış verişinde bulunurken, Cumhur ittifakının ruhuna uygun hareket edeceğimizi hatırlatmaya gerek duymuyorum.

Öncelikle şu hususu dile getirmek istiyorum;

Gönül coğrafyamızda yapılan kitle katliamlarına, her türlü saldırıya ve tecavüze dünya sessiz ve seyirci kalıyor.

ABD Başkanı İsrail’e gelerek her türlü gücümüzle arkanızdayız diye katillerin sırtını sıvazlıyor.

Osmanlı Türk Devletinin 600 yıl adalet ve huzur dağıttığı Kudüs, Şam, Filistin bugün param parça kan ağlıyor.

Filistin'de, Gazze'de 7 Ekim tarihinden beri yapılanlar ve son olarak El-Ehli Baptist hastanesine yönelik  füze saldırısı ile katledilen çoğu çocuk ve kadın 471 şehitten sonra,

Hep birlikte haykırıyoruz,

Yaşasın çocuklar, yaşasın insanlık,

Kahrolsun emperyalizm,

Kahrolsun Siyonizm’in uşakları,

Deniz Kuvvetlerimiz,

Doğu Akdeniz de yeterli sayıda gemiyle, keşif gözetleme, sancak varlık gösterme ve tatbikat faaliyetlerini kararlılıkla sürdürüyor.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin hem insani yardım hem de tahliye konusunda göreve hazır olduğunu biliyoruz.

Bu noktada şu hususun altını önemle çizmek istiyorum;

Başta İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu olmak üzere Genel Kurmay Başkanı Herzi Halevi ve katliamların tüm failleri…

İnsanlığa karşı işlenen suçlara, savaş ve saldırı suçlarına bakan Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmalı, Filistin’in Roma statüsüne taraf devlet olduğu da unutulmadan savaş suçu failleri hakkında tutuklama kararı çıkarılmalıdır.

Sayın Genel Başkanımızın ifade buyurduğu gibi,

Önceliğimiz,

11 İlimizde meydana gelen depremin yaralarını sarmak ve vatandaşlarımıza 650 Bin Konut inşa ederek teslim edilmesini sağlamaktır.

Sosyal ve ekonomik reformlarla, toplumsal refahı artırmak için, özellikle emeklilerimizin rahat bir hayat sürmelerini sağlamak için gerekli olan düzenlemeleri en kısa zamanda yapacağız.

Terör örgütlerinin kökü kazınırken 17 Mart 2024 tarihinde Allah’ın izniyle 14. Olağan Büyük Kurultayımızı yapacağız.

Daha önce de defalarca belirtildiğimiz gibi Cumhur İttifakı, sadece bir seçim ittifak olmayıp, Türkiye’ye yönelik iç ve dış kaynaklı hasmane girişimler karşısında milli ve ahlaki bir duruş ve bu çerçevede sürdürülecek tarihi bir birlikteliktir. Anayasa ile güvence altına alınan cumhuriyetin temel nitelikleri,

Milleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğümüz, Milli ve üniter devlet yapımız, Türk milli kimliği, Demokratik rejim ve temel insan hakları gibi değerler Cumhur İttifakının kırmızı çizgileridir.

Osmanlı Türk Devletinden alınan miras üzerinde gelişen belediyeler vatandaşa en yakın kurum olarak sistemimiz içinde yer almaktadır.

31 Mart 2024 tarihinde, Köy ve Mahalle Muhtarlığı seçimleri ile 30 Büyükşehir, 51 İl, 519 Metropol İlçe, 403 ilçe, 386 Belde Belediye Başkanlığı ve meclis üyelerinin seçimleri yapılacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin görevlendirdiği Genel Başkan Yardımcıları Feti Yıldız, Sadir Durmaz, ile Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül ve, AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın görevlendirdiği; Genel Başkan Vekili Efkan Ala, Genel Başkan Yardımcıları Ali İhsan Yavuz, Yusuf Ziya Yılmaz’dan oluşan ortak komisyon, Mahalli İdareler seçimlerinde yapılacak işbirliğini görüşmek ve gerekli çalışmaları yürütmek üzere  bir araya gelecektir.

Merkezi yönetimle, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin gibi seçim çevreleri arasında ortaya çıkan uyumsuzluğu/çatışmayı ortadan kaldırmak ve zilletin kontrolünde bulunan belediyelerdeki yağma ve talanı 31 Mart’ta alınacak seçim sonuçları ile ortadan kaldırmak, 2019’da yapılan seçimlerde Cumhur ittifakı adaylarının kazandığı belediyelerin sayısını arttırmak öncelikli hedefimizdir.

Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk Milletini ilelebet yaşatma iradesidir.

Gücünü, azmini ve kararlılığını aziz milletimizden almaktadır.

Bir tüm dikişleri patlamış, biri diğerini ikiyüzlülükle, dolandırıcılıkla suçlayan, hiç bir disiplinle bağı kalmamış muhalefete bakıyorum, bir de dava adamı kardeşlerime.

Ülkesi ve Milleti için her türlü çileye, cefaya katlanan, engelleri sabırla, sebatla aşan, bahane üretmeyen, arkadaşlarını hiç bir şartta yolda bırakmayan, davamıza karşı yapılan saldırıları tek başına göğüsleyen, yol gösterici, idealist ve ihlas sahibi, çelik gibi  iradeli, bilgili, mücadeleci, kararlı, istişareye önem veren, çalışkan, arkadaşlarına karşı şefkatli, başkalarının hak ve hukukuna saygılı, canlıyı da cansızı da koruyup gözeten, merhametli, dürüst  ve  yüksek ahlak sahibi, dünyaya sahip olmaya değil, şahit olmaya gelen, en büyük zenginliği Allah’ın rızasını almak olduğunu bilen, derviş gönüllülere, yetkilerini asla kötüye kullanmayan sizlere bakıp gurur duyuyorum.

“YENİ HÜKüMET SİSTEMİNİN MERKEZİNDE İNSAN VAR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin bütün kurum ve kurallarıyla daha mükemmel hale gelmesi için atılması gerekli ilave adımlar var.

Bilindiği gibi, Yeni Hükûmet sisteminin merkezinde insan vardır.

Ekonomik ve sosyal refah artırılacak ve demokrasimiz hukukun üstünlüğü çerçevesinde ideal yerinde olacaktır.

Bunun için, Yeni Anayasa yapımı başta olmak üzere yasal ve idari birtakım düzenlemelerin yapılmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz.

Yasama, yürütme ve yargı faaliyetlerine ilişkin düşüncelerimizi muhterem heyetinizle kısa başlıklar halinde paylaşmak istiyorum.

YENİ ANAYASA ÖNERİSİ

Türkiye, çatısı başkanlık sisteminin ilkelerince örülen, milli ve manevi değerlerden ilham alan, bize özgü yeni bir anayasaya kavuşmalıdır.

Bu hedef, Cumhur İttifakı’nın milletimize sözü, gelecek nesillere karşı görevidir.

Türkiye yakaladığı siyasi istikrar, demokrasi tecrübesi ve tüm toplum kesimlerinin bu konuya yaklaşımı, yeni bir anayasa yapmaya uygundur.

Türk Tipi Başkanlık modeli yeni bir anayasa ile demokratik sürecini taçlandıracaktır.

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bey, 4 Mayıs 2021’de “Cumhuriyetin 100.yılında 100 maddelik Anayasa” önerisini kamuoyu ile paylaşmıştır.

AK Partinin hazırlığından sonra Cumhur ittifakı birlikte hazırladığı yeni Anayasa taslağını kamuoyunun bilgisine sunacak ve 21 Yüzyılda Yeni Anayasa” yapılma hedefi de yerine getirilmiş olacaktır. 

SİYASİ PARTİLER VE SEÇİM KANUNU YENİ SİSTEME UYGUN OLARAK DEĞİŞTİRİLMELİ

Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarında önemli düzenlemeler yapılmıştır.

Bu kapsamda en önemli değişiklik temsilde adaleti tesis etmek için genel seçim barajı Cumhur ittifakı tarafından %7’ye düşürülmüştür.

Artık oy uygulamasına son verilmiştir.

Siyasetin ahlaki bir temele dayandığı, demokratik olgunluk ve uzlaşı kültürünün egemen olduğu, Türkiye’nin milli ve manevi değerlerini ortak payda olarak kabul eden bir siyaset anlayışı hâkim kılınacaktır.

Anayasada yer alan temel ilkeler çerçevesinde kalmak şartıyla, her siyasi partiye teşkilat yapısını ve işleyişini belirleme hakkı tanınması mümkün hale getirilebilir. Siyasete katılım artırılmalı, parti üyeliği sağlam teminatlara bağlanmalıdır.

Siyasi partilere devlet yardımı şartları yeniden düzenlenmelidir. Siyasi partilerin ticaret yasağı hükümleri titizlikle uygulanmalıdır. Milletvekili adaylığı ve belediye başkan adaylığı şartları gözden geçirilmelidir.

 SİYASİ ETİK KANUNU ÇIKARILMALI

TBMM üyelerinin ve siyasi partilerin çalışmaları, tüm yönleriyle etik esaslara bağlanmalıdır.

Milletvekillerinin parti değiştirebilmeleri konusunda etik kurallar konulmalıdır.

Partisinden istifa eden yahut ihraç edilen milletvekillerinin kendisini seçen iradenin başka bir partiye kanalize edilmesinin önlenmesi için bağımsız milletvekili olarak dönemi tamamlamaları esası getirilmelidir.

 Milletvekillerinin yapamayacakları işlerin kapsamı, yeni sistemde daha aktif yasama faaliyetine imkan sağlamak üzere genişletilmelidir.

Milletvekillerinin kabul edebilecekleri hediyeler ile milletvekilliği dışında elde ettikleri gelirlerin beyan edilmesi temin edilecektir.

Siyasî partiler ile parti yönetici ve adaylarının siyasi faaliyetlerine ilişkin gelir kaynaklarının ve seçim harcamalarının etkin bir biçimde denetimi temin edilerek kamuoyunun bilgisine sunulması sağlanmalıdır.

Bu şekilde siyasette kirlenmeyi tetikleyen unsurlardan birisi olan siyasetin finansmanına ilişkin tartışmalar bitirilecektir..

TBMM’de Siyasi Etik komisyonu oluşturulmalıdır.

MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIĞIYLA İLGİLİ BEKLENTİLER KARŞILANMALI

Milletvekili dokunulmazlığı, kamu vicdanının kabul edeceği makul esaslara bağlanarak belli durumlar dışında kaldırılmalıdır.

Birçoğu bölücülük faaliyetleri sebebiyle hazırlanmış ve TBMM’de bekleyen dokunulmazlıkların kaldırılması dosyaları süratle işleme konulmalıdır.

KAMU KURUMU NİTELİĞİNDEKİ MESLEKİ KURULUŞLARI

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının Anayasa’nın 135’nci maddesinde düzenlenen “kamu kurumu niteliği” dikkate alınarak; Anayasa ile belirlenen çerçevede faaliyet göstermeleri temin edilmelidir.

Mesleki kuruluşlara üyelik önündeki engeller kaldırılmalı,

Mesleklerin ideolojik amaçlı istismar edilerek mensupları arasında ayrılık yaratılması önlenmelidir.

SOSYAL MEDYANIN TEMİZ KULLANIMI SAĞLANMALI

Sosyal medya kullanımının belirli esaslara bağlanması konusunda yakın zamanda yasal bir düzenleme yapılmıştık.

Toplumsal tahribata, ahlaki çöküntüye yol açan sosyal medya yayınlarına yön verecek dinamik ve etkili bir süreç işletilmelidir.

Tüm Seçim sonuçlarıyla Milliyetçi Hareket Partisi, araştırma şirketlerinin ipliğini pazara çıkarmıştır.

Kamuoyu şirketlerince sipariş üzerine masa başında yazılan rakamlar, manipülasyon için dolaşıma sokulan yalan haberler, çarpıtılmış bilgiler, sahte içerikler, aktif bir azınlık eliyle ülkemize, devletimize sürekli iftira ediliyor.

Dönmeler, devşirmeler, şarlatanlar, sahtekarlar, siyasi fırıldaklar, mandacılar, bölücüler, bilimum Türk İslam düşmanları küresel emperyalizmle güç birliği yapmış, derin Amerika ile silah çatmış, sonunda hepsi birden bozguna uğramış, ihanetin her çeşidinin bulunduğu zilletin parti içi savaşları başlamıştır.

Demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru olan siyasi partiler, demokrasiye ters düşen, demokrasi ile bağdaşmayan, demokrasiyi güçsüz ve etkisiz düşürecek, toplumsal barışı yıkacak düzenleme ve eylemlerde bulunamazlar.

Siyasi partiler kanunu ve anayasa hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan uygulanmalıdır.

Kamuoyu araştırmaları, modern demokrasilerin vazgeçilmez operasyonel unsuru haline gelmiştir.

Kamuoyu araştırmaları yüksek bilimsel ve ahlaki standartlara uygun olarak gerçekleştirilmelidir.

Türkiye’de kamuoyu araştırmalarının yapılmasına ve sonuçlarının yayınlanmasına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.

Kanun ile belirlenecek ilkelere aykırı olarak araştırma adı altında kamuoyunu bir kurum, kuruluş, ürün, hizmet, ideoloji veya kişi hakkında olumlu ya da olumsuz yönlendirmek veya etkilemek maksadıyla yalan,

Yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgiler sunan kamuoyu araştırma kuruluşu sorumlularına caydırıcı cezalar getirilmelidir.

ANAYASA MAHKEMESİ YENİDEN YAPILANDIRILMALI

1961 Anayasası ile Türk hukukuna giren Anayasa Mahkemesi yeni Hükûmet sisteminin doğasına uygun şekilde yeni baştan yapılandırılmalıdır.

Ahlaki ve siyasi bir uzlaşmayla 1960 darbesinin bütün izlerinin ortadan kaldırıldığı, zulüm olan yassıada yargılamaların tüm sonuçlarının yok sayıldığı bir dönemde, Anayasa Mahkemesi de tüm unsurlarıyla yeniden masaya yatırılmalıdır.

YENİ BİR İÇTÜZÜK HAZIRLANMALI

1973 yılında yürürlüğe konulan Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün çeşitli maddelerinde birçok değişiklik yapılmıştır.

Bu değişiklikler İçtüzüğün sistematiğini bozmuştur. Meclis İçtüzüğünün yepyeni bir anlayışla ele alınması gerektiği ve Meclis çalışmalarında hem kurumsal hem de işlevsel yeniliklere ihtiyaç olduğu açıktır.

İçtüzük değişikliğinde gözetilmesi gereken temel ilke, Meclis çalışmalarının etkin, verimli, kaliteli ve sağlıklı bir şekilde yürütülebileceği bir çalışma düzeni ortaya konulmasıdır.

Katı kuvvetler ayrılığının net bir şekilde ortaya konması, organlar arasındaki görev ve yetki sınırlarının belirginleştirilmesi,

organların birbiri ile olacak ilişki ve işbirliklerini keyfilikten uzak bir şekilde belirlemesi açısından en önemli kaynaktır.

TBMM’de bulunan her bir komisyonun ilgili olduğu bakanlığın, faaliyetlerini, bütçe harcamalarını, politikalarını yakından takip edebilmesi sağlanmalıdır. Yürütmenin etkin bir şekilde işlemesine de zemin hazırlayacaktır.

KANUN TEKLİFİ VERİLMESİNE DAİR USUL VE ESASLAR YENİDEN BELİRLENMELİ

Yasama görevi münhasıran TBMM’ye aittir ve kanun teklifleri sadece milletvekilleri tarafından TBMM’ye verilebilmektedir.

Cumhurbaşkanı ile Hükûmet aynı partiden olduğu için gerekli kanun teklifi iktidar partisi milletvekillerince verilebilmektedir.

Yürütme ile yasama çoğunluğunun farklı olduğu durumda bu ihtiyacın nasıl karşılanacağına ilişkin olarak da İçtüzükte düzenleme yapılması yerinde olacaktır.

YÜRÜTMENİN TBMM GENEL KURUL VE KOMİSYONLARDA TEMSİLİ

Kanun teklifi müzakere sürecinde bakan yardımcısı ve bürokratların komisyonda yer almasının kural haline getirilmesi yasama sürecinin etkinliğine katkı sağlayacaktır.

 Kalkınma Planı, Uluslararası Anlaşmalar ve Tezkerelerin Görüşme Usulü

İçtüzükte bütçe görüşmelerine ilişkin hususlar düzenlenmiş ancak kalkınma planı, uluslararası anlaşmalar ve tezkerelere ilişkin hususlar düzenlenmemiştir.

Bu konularda İçtüzükte açıklık bulunmadığından uygulamaya yön vermek için bunların görüşülme usulünün de İçtüzükte düzenlenmesi gerekmektedir.

 YASAMA SÜRECİNE SİVİL KATILIM ARTIRILMALI

Yasama sürecine sivil toplum temsilcilerinin yanı sıra vatandaşların da bizzat katılacakları ve katkı verebilecekleri bir iletişim mekanizmasının TBMM’de oluşturulması yerinde olacaktır.

Yasama sürecine sivil katılım, yasamanın kalitesini artırmanın yanı sıra, millet ve devlet bütünleşmesini pekiştirecek, vatandaşlarımızın başta TBMM olmak üzere tüm devlet kurumlarına ve sisteme olan güven ve bağlılığını artıracaktır.

KOMİSYON ODAKLI YASAMA SÜRECİNE GEÇİLMELİ

Komisyonlar, yasama ve denetim sürecinin odağını teşkil etmeli, faaliyetler Genel Kurul yerine Komisyonlarda şekillenmelidir.

Komisyon odaklı yasama süreci, teknik detaylara daha hâkim olan üyeler tarafından yürütülen yasama faaliyetlerinin kalitesini artıracak ve etkin bir parlamentonun ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

GENEL KURUL VE KOMİSYON GÜNDEMİ ÇOK ÖNCEDEN BELİRLENMELİ

Parlamentodaki yasama kalitesinin artması adına, plan ve programın uzun vadeli yapılabilmesi de önem taşımaktadır.

Genel Kurul gündeminin çok önceden belli olması, son dakika değişikliklerine müsaade edilmemesi, TBMM üyelerinin görüşmelere nitelikli ve yeterli hazırlık yaparak gelebilmesi için şarttır.

İHTİSAS KOMİSYONLARI YENİDEN TANZİM EDİLMELİ

İhtisas komisyonlarının yeni Hükûmet sistemine ve bakanlık yapılanmalarına uygun olarak yeniden tanzim edilmesi yerinde olacaktır.

KESİN HESAPLARI İNCELEME KOMİSYONU KURULMALI

Parlamentonun en önemli görevlerinden biri kamu harcamalarının denetlenmesidir.

Bütçe hakkı olarak adlandırılan bu yetki ve sorumluluk, taşıdığı öneme istinaden detaylı bir şekilde İçtüzükte düzenlenmelidir.

Malî harcamaların denetiminin etkin ve sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için daimi ihtisas komisyonlarının yeni hükûmet sistemini de dikkate alarak yeniden yapılandırılması gerekmektedir.

MİLLİ STRATEJİ KOMİSYONU KURULMALI

TBMM, yürütme organının uzun vadeli sosyal, ekonomik ve politik ve stratejik planlar yapma sürecine farklı siyasi görüş ve yaklaşımları uzlaştıran bir kurum olarak destek olabilmelidir. TBMM bünyesinde makro stratejik planların yapımına katkı sağlayacak,

“Milli Strateji Komisyonu” adında bir ihtisas komisyonu ihdas edilmelidir.

Bu komisyon Türkiye’nin öncelikleri ve stratejik hedefleri doğrultusunda, öncelikli alan ve konularda yasa yapma konusunda yönlendirici olacaktır.

SİYASÎ ETİK KOMİSYONU KURULMALI

Siyasetin, siyasetçinin ve tüm devlet düzeninin saygınlığını geliştirmek için her şeyden önce siyasî etik kurallarına uygun davranan bir parlamentonun varlığı tesis edilmelidir.

Yeni Hükûmet sisteminin vatandaş odaklı, hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi esas alan temel özelliği çerçevesinde kurumlaşması sisteme güveni artıracaktır. 

Temiz siyasetin temiz toplum için ön şart olduğu düşüncesinden hareketle, TBMM’de “Siyasî Etik Komisyonu” kurularak yasama faaliyetlerinin ve milletvekillerinin etik kurallar çerçevesinde hareket etmesi temin edilmelidir. 

ŞEHİT YAKINLARI VE GAZİLER KOMİSYONU ADINDA BİR İHTİSAS KOMİSYONU KURULMALI

Türk devletinin ve milletinin ilelebet yaşatılması uğruna şehit ve gazi olan vatandaşlarımız Türk milletinin en büyük gücüdür.

Bundan dolayı şehit yakınları ve gazilerimize layık oldukları itibarın, maddi ve manevi desteğin verilmesi gerekmektedir.

TBMM’de “Şehit Yakınları ve Gaziler Komisyonu” kurulması şehitlerin hatıralarının yaşatılması, şehit yakınları ile gazilerin her türlü mağduriyet ve mahrumiyetten korunması amacıyla gereken çalışma ve düzenlemeleri sevk ve idare edilmesini temin edecektir.

YARGI REFORMU HIZLA TAMAMLANMALI VE KARARLILIKLA İCRA EDİLMELİ

Yargı reform adımları adına önemli düzenlemeler yapılmıştır.

Bununla birlikte halen yapılması gereken işler de bulunmaktadır.

Sağlam teminatlara bağlanmış bir yargı bağımsızlığı demokratik rejim için hayati önemdedir.

İnsan odaklı hizmet, hak ve özgürlüklerin daha etkin korunması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının geliştirilmesi, hukuk güvenliğinin güçlendirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, makul sürede yargılanma hakkının gözetilmesi ve yargıya güvenin arttırılması, yargılamada yaşanan gecikmelerin önüne geçilmesi, hâkim ve savcıların mesleki gelişmeleri takip edebilmeleri ve niteliklerinin artırılması için hizmetçi eğitim faaliyetlerinde devamlılık sağlanmalıdır.

Hâkim ve savcıların örgütlü suçlar, haksız rekabet, döviz işlemleri, sigortacılık, kara para aklama, sermaye piyasası suçları gibi bazı özel alanlarda uzmanlaşması temin edilmelidir.

Mağdur haklarının korunması, koruyucu ve önleyici hukuk yaklaşımının yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Yargının iş yükünü azaltmak amacıyla getirilen ve başarılı bir şekilde uygulanan ara buluculuk sistemi ile bilirkişilik sisteminin etkinliği artırılmalıdır.

Çevre, imar, rekabet ve enerji gibi ihtisas gerektiren alanlarda yeni ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır.

Koruyucu ve önleyici hukuk yaklaşımı yaygınlaştırılmalıdır.

Özel hukuk alanında adli yardıma başvuru prosedürü kolaylaştırılmalı, standart bir başvuru formu oluşturulmalı ve e-devlet kapısı üzerinden başvuru imkânı getirilmelidir.

Hukuki himaye sigortasının genel şartları yeni ihtiyaçlara göre güncellenmeli,

Tüm vatandaşlarımızı kapsayacak bir aile avukatlığı sistemine dönüştürülmelidir.

Kadın, çocuk, engelli ve yaşlılara yönelik şiddet olaylarından dava zaman aşımı süreleri yeniden belirlenmeli, harç ve benzeri mahkeme masraflarının alınmaması sağlanmalıdır.

Adliye ve ceza infaz kurumlarında engellilere yönelik iyileştirici tedbirler alınmalıdır.

Noterliklerin görev ve iş dağılımı yeniden düzenlenmeli, bazı çekişmesiz yargı işlerinin noterlikler tarafından yapılabilmesi sağlanmalıdır.

Noter onayı aranan işlemler gözden geçirilmeli, sayı ve maliyetleri azaltılmalıdır.

Hak ve özgürlüklerle adalet sisteminin işleyişi arasındaki sağlıklı ve dengeli irtibat ve illiyet bağı aynı zamanda toplumsal huzur ve iç barış ortamı için vazgeçilmez önemdedir.

Hak arama yollarının açık olması etkin, objektif, verimli çalışan bir hukuk ve adalet sistemiyle mümkün olacaktır.

KAMU YÖNETİMİ TEMEL KANUNU ÇIKARILMALI

Yeni Hükûmet sistemi esas alınarak bir çerçeve kanun niteliğinde kamu yönetimi temel kanunu çıkarılmalıdır. Bu kanun devlet teşkilatının anayasal çerçevede işleyişine ilişkin temel normları ortaya koyacaktır.

Anayasa’da açıklığa kavuşmamış bazı konularda bu kanunla yetkilendirme yapılabilecek,

Uygulamada herhangi bir karışıklığa yol açılmaması temin edilecektir.

Böyle bir düzenleme uygulamayı kolaylaştıracak, bazı gereksiz yetki tartışmalarını da sona erdirecektir.

POLİTİKA KURULLARINA ETKİNLİK KAZANDIRILMALI

Politika kurulları ile bakanlıklar arasında politika tayini noktasındaki sorunlar devam etmektedir.

Politika kurulları halen istişari nitelikte kurullar şeklinde faaliyet yürütmektedir.

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne uygun şekilde kurumların işlemesi temin edilmelidir.

BAKAN YARDIMCILARINDAN BİRİSİ BİRİNCİ BAKAN YARDIMCISI OLARAK BELİRLENMELİ

Bakanlıklarda bakan yardımcıları arasında görev dağılımı yapılmakta, bağlı birimler belirlenmektedir.

Ancak, işlerin etkili ve birimler arasında uyumlu bir şekilde yürütülmesi ve denetim birimlerinin bağlı olacağı üst birime, eski sistemdeki müsteşar konumunda bir üst amire (koordinatöre) ihtiyaç bulunmaktadır.

Bakan Yardımcılarından birisinin “Bakan Birinci Yardımcısı” olarak belirlenmesi suretiyle bu sorun aşılabilecektir.

“LİYAKAT KURULU” KURULMALI

Sistem kalitesi kadar sistemi işletecek olan insan gücü kalitesi de önemlidir.

Bu amaçla Devlet Memurları Kanunu’nun temel ilkelerinden olan liyakati temin edecek bir yapı olarak “Liyakat Kurulu” kurulmalıdır.

Burada ana başlıklar olarak değindiğimiz konuların TBMM’de yasalaşması için tüm gücümüzle çalışacağımızı tekrar eder hepinize saygılar sunarım.”

Editör: Ferhat Erdemir