Bu açıklama sürpriz değil. Düne kadar kapalı kapılar ardından yürüyen iş birliği artık alenen ve ulu orta yapılmaya başlandı." ifadelerini kullandı. 7'li koalisyonda bulunan tüm unsurların "Sürekli yıkmaktan ve dökmekten" bahsettiğini söyleyen Başbuğ, "Bu yapıdaki tüm unsurlar bundan bahsediyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla başladı bu. O düşmanlıkla başlayan hikaye devlet düşmanlığına dönüştü." dedi.

7'li Koalisyon'un Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun terör örgütü PKK'nın siyasal uzantısı HDP ile görüşmesinin ardından HDP, aday çıkarmayacağını duyurdu.

HDP'li Pervin Buldan ayrıca yakın zamanda isim vererek de Kemal Kılıçdaroğlu'nun arkasında duracaklarını belirtti. PKK'dan da Kılıçdaroğlu'na bir destek açıklaması geldi. Terör saldırılarını seçimlere kadar durduracaklarını söyleyen PKK Yöneticisi terör elebaşı Bese Hozat, adaylarının Kılıçdaroğlu olduğunu söyledi.

"BU SEÇİM HİÇBİRİNE BENZEMİYOR"

"Bu seçim hiçbir seçime benzemiyor. Tarihi bir anlamı var" diyen Hozat, seçim sürecinde güçlü ve birlikte bir mücadele yürütülürse AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seçimi kaybettireceklerini savundu.

Hozat, "Eylemsizlik kararını yeniden değerlendirdik. Seçimler bitene kadar eylemlerimize son verme ve seçimden sonra da yeni bir durum değerlendirme kararı aldık" sözleriyle de terör saldırılarını durdurduklarını söyledi.

"SÜREKLİ YAKMAKTAN YIKMAKTAN BAHSEDEN BU YAPI..."

Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, A Haber ekranlarında konuyla ilgili yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK elebaşı Bese Hozat'ın açıklamasının sürpriz olmadığını belirterek, "Düne kadar kapalı kapılar ardından yürüyen iş birliği artık alenen ve ulu orta yapılmaya başlandı." dedi.

Coşkun Başbuğ, şu ifadeleri kullandı:

"PKK'nın HDP ile iş birliği içerisinde olduğunu bu yapının da Millet İttifakı diye tanımlanan yapıya doğrudan destek verdiğini unutmayalım. Sürekli yıkmaktan yakmaktan bahseden yapı, konu seçimler olduğunda (Seçime kadar) Terör saldırılarına ara vereceğini söylüyor.

Bu açıklama sürpriz değil. Düne kadar kapalı kapılar ardından yürüyen iş birliği artık alenen ve ulu orta yapılmaya başlandı. PKK ve Kandil, HDP'yi kast ederek zaten 'Millet İttifakı üzerine düşeni yapıyor, siz de üzerinize düşeni yapın' şeklinde verdiği talimatı hatırlayalım.

"BU İŞBİRLİĞİ YENİ Mİ BAŞLADI?"

Bu tablo maalesef şu an sahada işler halde. Şunu sorgulamakta fayda var; bu işbirliği yeni mi başladı? Yoksa evvelden beridir vardı da biz mi görmüyoruz. Bizim de aylar, yıllar önce '2023 seçimleri en kritik seçim, hayati öneme sahip bir seçim' dediğimizi çok iyi hatırlarlar bilirler.

Niye biz öyle bir tanım yaptık. Öyle bir noktaya gelecekti ki işler; burada kendini sağcı, solcu, muhafazakar olarak tanımlayan partilerin de el ele verdiğini ve maskeleri atarak gerçek kimliğini ortaya koyacağını görecektik. Aslında bizi bekleyen süreç buydu. Bana göre yaşanan bu. O son düzlük artık dönüldü, yıkılanın ayağa kalkamayacağı bir seçim sürecine girildi.

"ELE ELE VEREREK SAHAYA DÖKÜLÜN" TALİMATI

Bu durumda küresel emperyalist yapının kimliği şöyle işliyor: Artık bırakın eski numaraları, doğrudan gerçek kimliğinizle el ele vererek sahaya dökülün. Şu an yaşanan bu bana göre. Bu birlikteliğin hem Kandil'den hem de Millet İttifakı olarak kendini konumlandıran yapıdan ortak ağız birliğinin işlediğini görüyoruz. Sürekli yıkmaktan, dökmekten dem vuran başlıklar var.

Bu yapıdaki tüm unsurlar bundan bahsediyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla başladı bu. O düşmanlıkla başlayan hikaye devlet düşmanlığına dönüştü. Sırrı Sakık denen bir ucube var. 'Yüzyıllık Cumhuriyet rejimini yıkacağız.' diyor. Demek ki hesap çok daha eskiye dayanıyor."

Kaynak: Sabah

Editör: Bilge Güler