Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 22. dönem sertifika töreninde önemli mesajlar verdi. Lider Bahçeli, törende hem öğrencileri hem de eğitimi sürdüren akademisyenleri tebrik etti, okulun 16 yılda 780 mezun verdiğini ve marka değerinin giderek yükseldiğini açıkladı.
Konuşmasında akıl, ahlak ve adaletin siyaset ve liderliğin temel sacayakları olduğunu belirten MHP Lideri Devlet Bahçeli, “İnsanın dini aklıdır, aklı olmayanın dini de yoktur” ifadelerini kullandı. Siyaset ve Liderlik Okulu’nun mezunlarına hitaben, “Bizler birer mum yaktık, bundan sonra meşale gibi yanmak sertifikasını almaya hak kazanan kardeşlerimizin gaye ve gayreti olmalıdır” dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:
Kalbi memnuniyetimizin tecellisine badi olan bu toplantı münasebetiyle hepinizi kemali hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Yurt içinden ve yurt dışından; televizyon ekranları, radyo kanalları, sosyal medya platformları üzerinden bugünkü toplantımızı takip eden aziz vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. 10 Ekim 2009 tarihinde açılışını yaptığımız Siyaset ve Liderlik Okulu’muz, dile kolay, 16 uzun yılı aşan süre boyunca eğitim faaliyetlerini sürdürdü. Siyaset ve liderliğin kavramsal ve kuramsal incelikleri müstesna bir müfredat kapsamında okulumuzun kapısından içeri giren pek çok kardeşimize özveriyle anlatıldı ve aktarıldı. Bizler birer mum yaktık, bundan sonra meşale gibi yanmak sertifikasını almaya hak kazanan kardeşlerimizin gaye ve gayreti olmalıdır. Zamanlarından tasarruf edip müşfik ve muhterem gönülleriyle sahip oldukları bilgi ve tecrübeyi paylaşan öğretim üyesi arkadaşlarıma da müteşekkirim. 15 farklı dersin 80 saat müddetiyle anlatımı takdir ve tebrik edilmesi gereken bir kabiliyet ve kapasite hususiyetidir.

EMEK VEREN HERKESE TEŞEKKÜR
Parti İçi Eğitim, Siyaset ve Liderlik Okulu’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın Prof.Dr.Zühal Topçu’ya, Siyaset ve Liderlik Okulu Koordinatörümüz Sayın Prof.Dr.Turan Şahin’e, ayrıca tüm öğretim üyesi arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Siyaset ve Liderlik Okulu’muzun 22’inci Dönem programına katılan ve sertifika almaya hak kazanan kardeşlerimi huzurlarınızda gönülden kutluyor, başarılar diliyorum.

22.Dönemin teması “Akıl-Ahlak-Adalet”
Değerli Arkadaşlarım, Muhterem Misafirler, İftiharla söylemeliyim ki, Milliyetçi Hareket Partisi Siyaset ve Liderlik Okulu marka değeri gittikçe yükselen, geniş çapta ilgi gören, benzerleri arasında sivrilip öne geçen, kurumsal kültürüyle de adından sık sık söz ettiren mahiyet ve muhtevaya haizdir. Düşünmeden okumanın, hissetmeden yaşamanın, anlayıp dinlemeden konuşmanın, hikmetten ve himmetten kopuk münasebetler ağının günümüzde ne kadar yaygın olduğunu dikkatinize sunmak isterim.
Bunun önüne geçebilmek, en azından neden olduğu karmaşayı hafifletmek için sorumluluk ahlakının evvela idraki, müteakiben de icrası gerekmektedir. Siyaset ve Liderlik Okulumuz böylesi bir anlayış ve aydınlığın temerküzüyle mayalanmış, bilahare 22.Dönemde eğitim alan 40 kişiyle birlikte 16 yıl içinde sayıları 780’e ulaşan öğrencimize kapısı ardına kadar açılmıştır.
İsabetli ve ihtirama layık bir düşünceyle; 22.Dönemin teması “Akıl-Ahlak-Adalet” olarak belirlenmiştir. İnsanı ve insanlık tarihini anlatmak ve anlamlandırmak için aranan sadra şifa nitelikli üç sihirli kelimenin tarif ve tavzihine ihtiyaç duyulursa, zannediyorum akıl, ahlak ve adalet açık ara farkla öne çıkacaktır. Duru bir gönlün, durgunluğu aşmış bir zekânın, duaya ve sağlam bir duruşa yaslanmış bir vicdanın hiç kuşku yok ki, aklı doğru kullanacak cesareti göstermesi mukadderdir.
Aklın olmadığı yerde iradenin hükmünden, ahlak ve adaletin hüviyetinden bahsedilemez
Mutezile inanç sistemi başta olmak üzere, Farabi’den İbni Sina’ya, Kindi’den Fahrettin er Razi’ye, İbni Bacce’den İbni Rüşd’e kadar akıl konusunda kalem oynatan büyük isimler tarafından yazılmadık ve yorumlanmadık bir şey neredeyse bırakılmamıştır. “Kendi aklını kullanacak cesareti göster” diyen Kant’tan yüzyıllar önce yaşamış nice alim, arif ve fazıl Türk-İslam filozofu aklı kullanma hususunda hayranlık uyandıran cesaret ve dirayetle tarihe geçmişlerdir. Burada mühim ve kuytuda kalan bir ayrıntıya ışıklar saldığımızda, akla sahip olmakla, aklı kullanmak arasındaki ince çizgiyi hemen fark etmemiz mümkündür. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de akıl kelimesi kırk dokuz defa fiil şeklinde yer bulmuş, akletmenin, yani aklı doğru kullanmanın münhasıran üzerinde durulmuştur. Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi, “İnsanın dini aklıdır, aklı olmayanın dini de yoktur.”
Aklın olmadığı yerde iradenin hükmünden, ahlak ve adaletin hüviyetinden bahsedilemez.
Hz. Ali’nin şu sözü ne kadar da mana kudretine sahiptir:
“Akıl kemal bulunca boş sözler zeval bulur.”
Şirazlı Sadi’ye kulak verdiğimizde, ondan da aynısıyla şunu duyarız:
“İki şey akıl hafifliğini gösterir: Konuşacak yerde susmak, susacak yerde konuşmak.”
her zaman da akıl ve iman dolu yürüyüşümüzle kutlu hedeflerimizin peşinde adım adım ilerliyoruz
Bizim siyaset düşünce ve mücadele hayatımızda esas olan amil ve amik değer elbette akıl, ahlak ve adalet sacayağında teşekkül etmektedir. Akıllarını kullanmak yerine alıklaşmış kafalarıyla şablon ezberlere sığınanların bırakınız bizi tasdik ve tebrik etmelerini, anlamalarının ve hakkımızı teslim etmelerini bile beklemiyoruz. Konuşacak yerde susanlarla, susulacak yerde konuşanların neden olduğu toz bulutu siyasetin görüş açısını düşürse de; kimi zaman gönül gözümüzle, kimi zaman fikir gücümüzle, her zaman da akıl ve iman dolu yürüyüşümüzle kutlu hedeflerimizin peşinde adım adım ilerliyoruz.

Makyavel demiş ki; “Prens, tarihin rüzgarına göre, durumların değişmelerine göre dönmeye hazır bir zihne sahip olmalıdır.”
Zihni, zikri ve zihniyeti sürtünmesiz siyaset ortamında fırıl fırıl dönenlerin, döndükçe akıl ve ahlak eleğinden patır patır dökülenlerin ülkemize, milletimize, geleceğimize hiçbir yararlarının dokunmayacağını gayet iyi biliyoruz. Toplumsal birikim insanlarımızın ortak servetidir. hale getiren de bu ortak servetin ortaya çıkardığı tecrübeden başka bir şey değildir. Ahlak, çok boyutludur, aynı zamanda tarihsel ve toplumsal nitelikli gerçeklik olgusudur.
Merhum Hocamız Prof.Dr.Erol Güngör, 22.Dönem öğrencilerimizin okuyarak tahlil ettiğini bildiğim, “Ahlak Psikolojisi ve Sosyal Ahlak” isimli eserinde ahlakın söz konusu olduğu yerde mutlaka insanın olacağını ileri sürerek şunları yazmıştır:
“İnsanlar bir arada, yan yana yaşamasalardı ahlaktan söz edemezdik; çünkü ahlak insanlar arasındaki ilişkileri düzenlemek için konmuş kaidelerin bir bütünüdür.”
ahlak başka, etik başkadır
Ahlak, insanlar arası ilişkiler temelinde, davranışlara ilişkin geçerli kılınmış çeşitli değer yargıları, değerler sistemi şeklinde ortaya çıkan bir olgudur. “Doğru, adil, iyi” anlamında mutlu ve huzurlu bir hayatın ne olduğu sorusunun cevabı ise etikte aranmalıdır. Bu soru teorik yönden adalet ve erdemin ne olduğunu da analiz etmektedir. Yeri gelmişken temas etmek mecburiyetindeyim ki, ahlak başka, etik başkadır. Bu kapsamda akıl süzgecinden geçirip, adil ve hakkaniyete müzahir bir yorum maharetini siyaset ve toplum yapısı adına paylaşmak lazımdır.
MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ MEZUN OLAN ÖĞRENCİLERE SESLENDİ
MHP Lideri Devlet Bahçeli konuşmasının sonunda Siyaset ve Liderlik Okulunda sertifika almaya hak kazanan öğrencilere seslendi. “Sertifika Almaya Hak Kazanan Değerli Kardeşlerim, Şimdi sözüm yalnızca sizleredir. Tereddüt gerçeğin idrakini engeller, yanlışa sürükler. Bu nedenle tereddüt göstermeyiniz. Zekaya sınır çizilmez. Hayallere söz geçmez, gem vurulamaz. Hayal etmekten, hedeflerinizi yüksek tutmaktan korkmayınız. Uyanık ve uzak görüşlü olmaktan vazgeçmeyiniz.” ifadelerini kullandı.
az söyleyen, öz söyleyen canlı ve verimli bir dimağ olmaya çalışınız
Cumhuriyetle Osmanlı ve Selçuklu arasında bir köprü olmak için hayatı boyunca emek sarf etmiş, Türk kültürüne sönmeyen bir inançla bağlı kalmış Merhum Süheyl Ünver diyordu ki; “herkesin bir mesleği bir de meşgalesi olmalı. O meşgale de kültürümüzdür.” Ben de bu tavsiyeye uyacağınızı düşünüyor ve inanıyorum. Aklıselim olunuz, kalbiselim olunuz, zevkiselim olunuz. Ne olursanız olunuz, her zaman adam gibi adam olunuz, ülkenize, ülkünüze, ilkelerinize bağlı kalınız. Hem göreneğe, hem de gerçeklere dayanınız. Düşüncesiz bir zihnin susmak bilmeyen dili olmak yerine; düşünen, ama az söyleyen, öz söyleyen canlı ve verimli bir dimağ olmaya çalışınız.
Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 22’inci dönemini tamamlamış arkadaşlarıma bundan sonraki hayatlarında başarılar diliyorum. Sizlerin, aziz milletimizin, Türk-İslam aleminin yeni yılını şimdiden tebrik ediyorum. Bu vesileyle, Siyaset ve Liderlik Okulu’nun değerli yöneticilerine, eğitim dönemi boyunca katkılarını esirgemeyen saygıdeğer misafir öğretim üyesi arkadaşlarıma ve emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyorum. Konuşmama son verirken hepinizi hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun diyorum.