Sanatçıdan siyasetçiye, yazardan oyuncuya herkesin kendi arafını anlattığı Arafta Sorular'ın bu haftaki konuğu İlahiyatçı-Yazar Doç. Dr. Yasin Pişgin oldu.
Star Gazetesi yazarı Esra Elönü'nün sorularını cevaplayan Pişgin'in açıklamaları şöyle;
"İNSANIN KENDİSİYLE SAVAŞI EN KIYMETLİ SAVAŞTIR"
Zikir dediğimiz şey de böyledir. Yani kalbe tatmin verir, sükunet verir, dinginlik verir. Çünkü Efendimiz buyuruyor ki, bir insan bir günah işlediğinde onun kalbinde siyah bir nokta oluşur. Bir nokta daha, bir günah daha, Mutaffifin Suresi'ndeki ifadesiyle; 'İşledikleri günahlar onların kalplerini kuşattı, bitkisel hayata sokar imanı. Ve iman işlevini kaybeder.' Mesela düşüncelerimiz eskiyor bizim. Şeytan, nefis, dünyanın seküler yapısı, bir takım etrafınızda dönüp dolaşan isimler, ideolojiler, müzik parçaları, anlatılan izlediğimiz filmler, etki tepki ilişkisinde içinde bulunduğumuz seküler dünya düşüncelerimizi eskitiyor. İnançlarımızı, imanımızı eskitiyor. Peygamberimizin ifadesiyle üzerinizde elbisenin eskidiği gibi, gönlünüzde iman eskir buyuruyor peygamberimiz. Yani yıpranır ve işlevini kaybeder. Nasıl işlevini kaybeder? Bir örnek vereyim mesela. Peygamberimizin ifadeleri var. Mesela buyuruyor ki; 'Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin ya sussun.' Ben hayır da söyleyemiyorum, susamıyorum da, dilime hakim olamıyorum. Mesela peygamberimiz buyuruyor ki, Kim Allah ve ahiret gününe iman ediyorsa aldatmasın. Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, anne babasına iyi davransın. Liste uzuyor. Allah'a ve ahiret gününe iman ettiğim halde niçin bu iman bana peygamberimizin yap dediği şeyleri yaptıramıyor bu iman bana ve yapma dediği şeylerden de uzak tutamıyor. Çünkü iman süreç içerisinde eskiyor.