Bugün güncel siyasetin konularından biraz uzaklaşıp gündemin arka sıralarında kalmış bir meselemize değinelim. Akıllı telefon kullanma yaşı 3’e kadar inmiş durumda. Çocukların eline tutuşturduğumuz dijital silahlarla onları kendi geleceklerinin katili yapıyoruz. Uluslararası ölçme ve değerlendirme sınavlarında gençlerimizin Avrupalı rakiplerine kıyasla okuduğunu anlamada, fende, matematikte geri sıralarda bulunması tesadüf mü? Birkaç yılda bir tekrarlanan bu sınavların bizdeki etkisi kısa süreli bir hayıflanma hali. Sonra unutup geçiyoruz.

Okumanın, kişisel gelişimin tarihin hiçbir döneminde bu kadar güçlü bir düşmanı var mıydı bilmiyorum. Hayatımızdaki en değerli mefhum zamanımızdır. Dijital çağda zaman, parmaklarımızın arasından kayıp gidiyor. Akıllı telefon ekranına hapsolmuş parmaklar eğlence yüklü fotoğraf ve videolarla beraber en verimli zamanları, sağlam bir gelecek imkanını da kaydırıp götürüyor. Peki çözüm ne?

İnsanlar genelde ya her şeyi devletten bekler ya da her şeyin mesuliyetini devlete yüklemeyi severler. Böylece birbirinin zıddı gibi görünen iki ekol, tembellik koltuğuna birlikte kurulurlar.

Türkiye’nin en büyük gençlik örgütlenmesi olan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı birçok alanda geliştirdiği projelerde olduğu gibi bu konuda da inisiyatif üstlenerek bir çalışma yaptı.

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın detaylarını dünkü söyleşimizde paylaştığı projenin adı, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Uzaktan Eğitim Merkezi. Kısaltılmış haliyle “UOUZEM”.

Üç yıllık bir çalışmanın ürünü olan UOUZEM zararlarından dem vurduğumuz dijital olanakların faydalı şekilde kullanılabileceğini göstermesi adına çok yerinde bir hamle. Gençliği gözüne kestiren dijital canavarın dişlerini söken, onun etinden ve sütünden nasıl yararlanılabileceğini kanıtlayan muazzam bir strateji.  Zaman-mekân bariyerini ortadan kaldıran, her Türk gencinin dilediği saatte ve dilediği yerde kendisini eğitebilmesine olanak tanıyan benzersiz bir eğitim platformu.

UOUZEM programına dahil olan bir Türk genci bütün eğitim hayatını kapsamlı bir şekilde geliştirebilme imkanına ücretsiz olarak sahip oluyor. Platform içerisinde alanında uzman öğretmenlerin Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına göre hazırladığı binlerce ders videosu var. Öğrenciler okulda eksik kaldığı dersleri farklı bir hocanın anlatımıyla yeniden işleme olanağına erişiyorlar. Türlü nedenlerle eğitim hayatından geri kalan gençler için de UOUZEM birinci dereceden faydalanabilecekleri bir eğitim-öğretim sistemi, yani bir okula dönüşüyor.

Bu proje “eğitimde fırsat eşitliği” söyleminden taraftar toplayan Solcuların ve gözünün gördüğü her şeyi özelleştirmeye hevesli Liberallerin huzurunu kaçırabilir. Ama kazanan Türk gençliği olduktan sonra kimin kaybettiğinin ne önemi var? Zira en büyük yatırım gençlere yapılan yatırımdır. Hasadın niteliğini belirleyen, ekilen tohumun kalitesidir.

UOUZEM’in Türk gençliğine kazandırılmasında tebrik edilmesi gerekenler var. En başta bütün hayatı boyunca Ülkücülere eğitim ufkunu durmadan aşılayan MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi, projeye önderlik eden Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ı, UOUZEM’in muhtelif aşamalarında emeği bulunan herkesi canı gönülden kutlamak lazım. Ülkü Ocakları var oldukça Türk gençliği sahipsiz değildir.