Yavaş yavaş futbola ısınıyoruz. İkinci hafta maçlarının tamamlanmasından sonra bu hafta oynanacak Fenerbahçe- Trabzon maçı ile derbilere merhaba diyeceğiz. Finansal Fair Play nedeniyle kulüplerin transfer yapmakta zorlanması halen kadrolarını tam olarak belirleyememiş olmaları nedeniyle hangi takımın ilerleyen haftalarda daha iyi olacağı konusunda görüş bildirmek son derece zor bir durum. 2 Eylül’de bitecek olan transfer döneminin sonrasında verilecek milli aradan da faydalanacak olan takımlarımızın iskelet kadrolarını 4. haftadan itibaren sahalarda görmeye başlayacağız

İlk 2 hafta maçlarına baktığımızda hakemlerimizin de henüz forma giremediklerini görüyoruz. Kadronun geniş olmasının avantajıyla, geçtiğimiz yılki gibi üst üste görevlendirme yapılmıyor. Her hakem haftada sadece bir görev alıyor. Sahada düdük çalan VAR odasına girmiyor, VAR odasında görev yapan sahaya inmiyor. Bu uygulamanın hakemler üzerinde göreve daha bilinçli çıkma ve yüksek motivasyon etkisi yapması beklenirken sonuçlar öyle olmadı. Geçtiğimiz yıl VAR odasının sahaya müdahalelerinin fazlalığı nedeniyle UEFA yetkilileri tarafından da “Minimum müdahale maksimum fayda” prensibi doğrultusunda verilen eğitimler olumlu yönde etkisini gösterirken, ofsayt pozisyonlarındaki VAR kararlarının, aşırı gecikmeli olarak gelmesi tartışmalara sebep oluyor. Bunun sebebini araştırdığımızda ise teknolojik imkanların yetersiz olduğu sonucu karşımıza çıkıyor. Bu nedenle her ofsayt incelemesinin en az 3-4 dakika zaman alması, saha içerisinde bulunanlar ve izleyenler bakımından hayli sıkıntılı geçiyor.

Merkez Hakem Kurulu ilk 2 hafta maçlarında geçtiğimiz yıl kadroda yer alan 16 hakemin yanı sıra bu yıl terfi eden 2 isim (Bülent Birincioğlu, Atilla Karaoğlan) görevlendirmesi yaptı. Sezon başından bu yana maç almayan isimlere baktığımızda, Suat Aslanboğa, Alper Ulusoy, Özgür Yankaya, Yaşar Kemal Uğurlu ve Ümit Öztürk’ün maç alma ihtimalleri oldukça yüksek. Halis Özkahya’nın ise sevindirici bir mazereti var, ailesine yeni fert geliyor. Peki bu durumda bu hafta Fenerbahçe Trabzonspor maçını kim yönetecek diye sorarsak, Merkez Hakem Kurulu’nun daha 3 haftada ligin ilk derbi atamasında sıkıntıya girdiğini görüyoruz. Sayı olarak kadronun fazla olması sadece VAR atamalarında rahatlık sağladı. Zor maçlarda düdük çalacak hakem bulmak yine zor. Mete Kalkavan Galatasaray maçında ( VAR müdahalesinden önce) Seri’ ye sarı kart göstererek siyah beyaz hata yaptı, Ali Palabıyık Beşiktaş maçında Oğuzhan’ın ayağına basan Pokoya ikinci sarı kartı göstermedi. Halil Umut Meler de Fenerbahçe golü öncesi top durdu durmadı tartışmalarının yanı sıra en son maçının Fenerbahçe maçı olması nedeniyle devre dışı kalıyor. Hüseyin Göçek’in böylesine tansiyonu yüksek bir Fenerbahçe maçına verilmesi düşündürücü oldu. O zaman maç ya Fırat, ya da Cüneyt’e kalıyor. Cüneyt’in ilk hafta Kasımpaşa- Trabzon maçında düdük çalmış olması bir handikap sayılmaz. Çünkü o maçı sıfır hata ile tamamlanmıştı. Geçtiğimiz sezon Fenerbahçe Trabzon maçını da Cüneyt yönetmişti. Geçen hafta Galatasaray -Konya maçını yöneten Mete Kalkavan da geçen sene Konya -Galatasaray maçını yönetmişti. Tedbirli yapılacak bir atama maça Cüneyt Çakır’ı yazar. Türk hakemliğinin bu tür maçları yönetecek yeni isimlere ihtiyacı var, düşüncesi ile atama yaparlarsa Suat Arslanboğa, ya da Yaşar Kemal Uğurlu isimlerini de görebiliriz.