İki örgütten yapılan ortak yazılı açıklamada, "İsrail, Gazze Şeridi'ni rastgele ve durmadan bombalıyor, Gazze'ye binlerce ton patlayıcı attı ve halkın kaçacak yeri yok." ifadesine yer verildi.

Birkaç gündür Gazze Şeridi'ne hiçbir yiyecek, eşya, ilaç, tıbbi malzeme ve akaryakıtın girmediği vurgulanan açıklamada, sonuçların sahada açık ve görünür durumda olduğu, Gazze Şeridi sakinlerinin tamamen dış yardımlara bağımlı yaşadığı, gıda kıtlığının başladığı ve durumun daha da kötüleşmesinin beklendiği ifade edildi.

Basında yer aldığı gibi İsrail'in karadan Gazze'ye girme planlarını uygulaması halinde durumun onlarca kat kötüleşeceği vurgulanan açıklamada, Gazze'deki elektrik santralinin üretimi durdurması dolayısıyla bölge sakinlerinin artık elektrik alamadığı, elektriğe dayalı su arıtma tesisleri, su pompaları ve atık su arıtma tesislerinin kapatıldığı ve bölge sakinlerinin içme suyunun da kesildiği kaydedildi.

Yaralı sayısının çokluğu nedeniyle hastanelerin çökmenin eşiğinde olduğu belirtilen açıklamada, Filistin Sağlık Bakanlığına göre ameliyat için gerekli ilaç ve tıbbi malzeme tedariğinin yalnızca iki hafta yeteceği, sonrasında yaralı ve hastaları tedavi etmenin mümkün olmayacağı ifade edildi.

Açıklamada, jeneratörler için akaryakıtın birkaç gün yetmesinin ardından hastanelere elektrik verilemeyeceği ve bu durumun 1100 diyaliz hastası ile 100 prematüre bebeğin tedavisini ve 58 laboratuvar ve kan bankasını etkileyecek olmasının yanı sıra şu anda yüzlerce cesedin muhafaza edildiği morglar çalışmayı durdurduğunda hastalık riski ortaya çıkacağı ve halk sağlığına ciddi zararlar geleceği belirtildi.

İki örgütün açıklamasında, Gazze'de 2 milyon insan yaşadığı, Savunma Bakanı Yoav Galant'ın aşağılayıcı bir şekilde tanımladığı gibi bunların canlı yaratıklar olmadıkları ve Enerji Bakanı Israel Katz'ın kışkırtıcı bir şekilde söylediği gibi katil ve çocuk katliamcılarından oluşan bir millet olmadıklarının altı çizildi.

Açıklamada, "Herkesten intikam alma, aç, susuz bırakma, karanlığa mahkûm etme arzusu, uluslararası insancıl hukuka aykırı ve savaş suçu teşkil eden bir suç politikasını yansıtmaktadır." ifadelerine yer verildi.

İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMASI

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.

Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.

Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.

Gazze'den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin hayatını kaybettiği, 3 bin 300 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 500'ü çocuk, 276'sı kadın olmak üzere 1537 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 bin 612 kişinin yaralandığını duyurmuştu.

Ayrıca Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 36 Filistinlinin öldüğü, 650 kişinin yaralandığı belirtilmişti.

Kaynak: AA

Editör: Bilge Güler