İki üç gündür olan bitene dikkat çekmeye çalışıyorum…

Dikkat edilirse, Devlet Bey ve Tayyip Bey sağduyulu davranıyor…

Herkesi sükûnete davet ediyorlar…

Mesele nazik ve ciddî…

 

Seçim sonuçlarına birçok yerde itirazlar var; oylar yeniden sayılıyor, geçersiz oylar mercek altında…

İlçe ve il seçim kurullarından enteresan kararlar çıkıyor, YSK müdahale etmek zorunda kalıyor…

Bakıyorsunuz ilçe, seçimleri iptal etmeye, il ise sayımı durdurmaya kalkıyor…

Söz konusu olan, ister AKP’li, ister CHP’li ve isterse MHP’li olsun vatandaşın iradesi…

Sandıkların “son karar verici yargı mercii” YSK, her oyun hakkını korumak zorunda…

Ama ortada bir şeyler döndüğü kesin…

Uzun zamandır Bahçeli’nin “Kripto FETÖ’nün siyasî ve bürokratik ayağını temizleyin” ikazlarının gerekçesi şimdi seçim kurullarında kendini mi gösteriyor?

AA’nın seçim gecesi veri girişini, “veri aktarılmaması” nedeniyle yapamamasını art niyetle aktaran ve İstanbul, Ankara, Kars ve Iğdır gibi yerlerde seçimi kazanan çevrelerin sayımda mızmızlanması nasıl açıklanabilir?

 

Bağımsız ve üniter bir devlet olan Türkiye’nin içerideki mahallî seçimlerine Batı’nın tepkisi de çok dikkat çekici değil mi?

S-400’ler nedeniyle ABD ile Türkiye arasında yakında yeni bir ekonomik kriz olacağı iddialarının zamanlaması manidar değil mi?

Güya Türkiye'ye, Brunson krizindekinden daha sert yaptırım uygulanabilirmiş!

Devlet Bey'in sözleriyle “Gelişmeler sıradan bir seçim ve itiraz sürecinin çoktan aşıldığını açıkça göstermektedir. Türkiye’den bir Venezuela çıkarma arayışına hiç kimse heves etmesin”…

ABD ve AB, 15 Temmuz ihanetini püskürtmüş bu milleti, daha fazla sınayamaz…

Mahallî seçimler bizim iç meselemizdir, üstesinden geliriz.

         

Tam bu aralarda birileri Pelikancıları ve Davutoğlu ile Gül’ün siyasî faaliyetlerini gündeme sokuyor…

Mazbatasız İmamoğlu, “İBB Başkanı” imzasıyla Anıtkabir’e koşuyor…

Batı medyasına “Sayımdan duyduğu rahatsızlığı” şikâyet ediyor…

Onlar da “demokrasi” nutukları atma küstahlığına soyunuyor…

Muhalif medyada da, “AKP, belediyelerdeki temizlik için zaman kazanmaya çalışıyor” iddiaları yazılıp çiziliyor…

Adana’da CHP’den seçilen belediye başkanı, duyuma dayalı afakî yolsuzluklar nedeniyle İçişleri Bakanlığı Müfettişlerinin denetiminde devir teslim almak istiyor…

Denizli’de seçilen CHP’li başkan, makam odasında bulunan cumhurbaşkanının portresini kaldırtıyor…

Diyarbakır’da HDP’den seçilen belediye başkanı, PKK’nın marşını okuyor, akla ziyan açıklamalar yapıyor…

 

Bakın, Sayın Bahçeli açık açık uyarıyor:

“Sandık başındaki görevlilerin maksatları, neye ve kimlere hizmet ettikleri mutlaka deşifre edilmelidir. Ne İstanbul ne de Türkiye sokakta bulunmamış, sokağa da teslim edilmeyecektir. FETÖ’cüleri, PKK’lıları arkasına alıp siyasî dolandırıcılığa sapanlar, milletimizin sabrını test etmesinler, aksi halde sonuçlarına katlanacaklardır.”

Kriz, kaos, sokak beklentisi içinde olanlara duyurulur!