Beşiktaş’ın, Tümosan Konyaspor deplasmanında oynadığı maç, ezeli rakipleri birbiri ardına kazanırken, inişli çıkışlı grafik çizen, deplasmanlarda sıkıntı çeken taraf olarak çok önemliydi. Buradan alınacak olası kötü bir sonuç, kazandığı maçta bile tepkilerin odağına alınan yönetim ve takım için büyük sıkıntı anlamına gelebilirdi. Üstelik, çok eksiği vardı konuk takımın.

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, maceraya girmeden sezon başında iş yapan kadrosunu, zorunlu değişiklikler dışında sahaya sürmüştü.

Konyaspor da yabana atılacak bir takım değildi. Belli bir ezberi olan, güçlü bir kadroya sahip yeşil beyazlılar, maça iyi başladı.

Pozisyonlar karşılıklı gitti. Kazanmaya daha fazla ihtiyacı olan Beşiktaş, pozisyon üretmekte zorlandığı ilk yarının son dakikalarında hiç de beklemediği bir golle öne geçince, soyunma odasına psikolojik olarak rahat girdi. Konyaspor, ikinci yarıya değişikliklerle maça başladı. Hedefi, çok da iyi gününde olmayan rakibini sahasında sıkıştırmak, önce eşitliği sonra galibiyeti elde etmekti. Bunun için saldırgan başlangıç, Oğulcan’ın hesapta olmayan kırmızı kartı ile bozuldu. Basit bir faul, ardından son derece gereksiz bir tepki Konyaspor’u on kişi bıraktı. Rakibinin kendi kalesine attığı golün ardından, oyuncusunun da kendini attırmasıyla rahata eren siyah beyazlılar, golcülüğünü ligde de hatırlamaya başlayan Vincent Aboubakar’ın vuruşuyla iyice huzura erdi.

Şenol Güneş’in kenardan oyuna yaptığı müdahaleler oyunun dengesini Beşiktaş’ın lehine bozdu. Yine de güvenini tam olarak kazanamayan siyah beyazlılar, iki farklı önde olmanın bir kişi fazla oynamanın karşılığını sahaya yansıtamadı. Sonuçta, rakibinin işi kolaylaştırmasına rağmen zorlanarak da olsa kazanan Beşiktaş, kendisi için çok zor bir virajı geçmeyi başardı.