Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün İstanbul'daki Mor Efrem Süryani Ortodoks Kilisesi'nin açılış törenine katılarak bir kez daha tarih yazdı. Bu etkinlik, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yeni inşa edilen ilk kilisenin açılışına damgasını vurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan her zaman mezhepten bağımsız olarak tüm vatandaşlarımızın dini özgürlüklerini savundu. Kiliselerin tadilat ve restorasyon çalışmalarının önündeki hukuki ve idari engellerin kaldırılması için çalıştı.

Geçtiğimiz yirmi yılda, birbirini takip eden AK Parti hükümetleri, dini vakıfların taşınmaz sahibi olabilmesi için gerekli yasal değişiklikleri yaptı. Ayrıca daha önce el konulan mülklerin hak sahiplerine iadesini de sağladılar.

Süryani ve Rum Ortodoks, Ermeni Katolik ve Yahudi toplulukları da dahil olmak üzere dini azınlıklar tapınaklarını yeniden inşa edip restore edebildiler. Mübarek Ramazan ayımızda da çeşitli mezheplerle bir araya gelmeyi gelenek haline getirdik.

Bütün bu çalışmalar, tüm vatandaşlarımızın dini hak ve özgürlüklerine olan derin inancımızla gerçekleştirildi. Bunlar aynı zamanda dini hoşgörü ve karşılıklı saygıya olan bağlılığımızın da bir işaretidir.

Dini haklara saygı konusundaki uzun geçmişimiz bize vatandaşlarımızın dini ve kültürel farklılıklarını kucaklamayı ve kutlamayı öğretir. Bu, bazı komşularımızın yanı sıra birçok Avrupa ülkesinde yaşayan Müslümanlara yönelik muameleyle tam bir tezat oluşturuyor.

Müslümanlara karşı taassubun ve nefretin arttığı bir çağda, dini özgürlüklere olan bağlılığımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Aynı zamanda, dini değerlerimize ve sembollerimize saygısızlık şeklinde Müslümanlara yönelik provokasyonlara da tolerans gösteremeyiz.

Bugün dünyanın hoşgörüye ve karşılıklı anlayışa her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde dinleri birbirine düşürmeye yönelik her türlü siyasi çabaya her zaman karşı çıkacaktır.

Editör: Bilge Güler