Türkiye terörle mücadelede artık bir yol ayrımına gelmiştir. Kahraman güvenlik güçlerimiz üzerlerine düşeni yapmış, eli silahlı teröristleri ve onların elebaşlarını çok büyük ölçüde temizlemiştir. Bu katil sürüsüne yeryüzünde rahat yoktur. Nereye saklanırlarsa saklansınlar bulunup yok ediliyorlar ve bundan sonra bu çok daha etkili biçimde yapılacaktır. Gara’dan sonra Sincar ve Kandil’e Türk bayrağının dikilmesinin an meselesi olduğunu biliyoruz.

SİYASİ AYAK DA ORTADAN KALKMALI

Her zaman terörle mücadelenin topyekûn olması gerektiğini yazdık, söyledik. Her terör örgütünün bir siyasi hedefi olduğunu sık sık hatırlattık. HDP’nin PKK olduğunu, bu kanlı örgütün siyasi uzantısı olarak görev yaptığını bilmeyen yoktur. Dolayısı ile bu kanlı ayağın da ortadan kaldırılmasının zamanı çoktan gelmiştir. Hiç kimse, “HDP şu kadar oy alıyor!” gibi geçersiz bir gerekçenin arkasına saklanarak bu ihanete ortaklık etmeye kalkışmasın. Sayın Devlet Bahçeli’nin belirttiği gibi HDP’ye oy verenler, PKK’nın uşağı, terörün ve bölücülüğün siyasi uzantısı olsun diye oy vermiyorlar. HDP’yi tercih edenler cinayetlerin, hıyanetlerin ve rezaletlerin sökün etmesini istemiyorlar. Bölücü terör örgütü PKK’nın arka bahçesi, asıl sütunu, iradesini ve varlığını Kandil’e bağlamış bir sözde partinin aldığı oy oranının, oy sayısının demokrasiyle bağdaşması, insanlıkla anılması; herkes bilmelidir ki, şehitle caninin bir görülmesi, kahraman ile hainin bir tutulması kadar korkunçtur.

HUKUKUN GEREĞİ YAPILMALI

Gelinen noktada artık geri dönüş yoktur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 9 HDP’li milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin hazırlanan fezlekeler TBMM’ye gelmiştir. Fezlekeler devletin birliğini, ülkenin bütünlüğünü bozma, adam öldürme, adam öldürmeye teşebbüs, yağma, bayrak yakma, terör örgütü propagandası yapma, suçu ve suçluyu övme, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve 2911 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarını kapsamaktadır. Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden demokrasi ve milli irade hasımlarıyla ilgili gereği hukuk sınırları içinde süratle ifa edilmelidir. Bu hem terörün kökünün kazınması için şarttır, hem de kimin nerede durduğunu, terörle mücadelede ne kadar samimi olduğunu anlamak açısından bir karine teşkil edecektir.

HDP’NİN ORTAKLARI

Ne yazık ki, zilleti oluşturan partiler ülkenin bölünmez bütünlüğü yerine birkaç oy uğruna terörü görmezden geleceklerini, HDP ile kurdukları kirli ortaklığı sürdürmek için her şeyi yapacaklarını daha şimdiden göstermişlerdir. CHP’nin Genel Başkanı açık ve aleni şekilde terör odağı HDP’ye koruma kalkanı olacaklarını ilan etmiştir. İleri sürdüğü bahaneler içinde bulunduğu ihaneti örtmediği gibi, CHP’nin çok ağır bir milli güvenlik sorunu oluşturduğunu bir defa daha ispat etmiştir. Zilletin İP’inin durumu da CHP’den farklı değildir. Terör partisi HDP’nin büyük ortağı CHP ile mini ortağı İP, Türkiye’nin yanında değil, terörün safında yer almışlardır. PKK’ya minnettarlıklarını HDP’nin yargı önüne çıkmasına köstek olarak ödemeye kararlıdırlar. HDP’ye destek vererek PKK’ya kol kanat germektedirler. Bu, şehitlerimize ve Türk milletine ihanettir.

İP’İN BAŞI, BOŞA ÇIRPINIYOR

İP’in başı, açık düşmüş olmanın çaresizliği ile yine haddini ve çapını çok aşarak MHP’ye saldırıyor. Boşa çırpınıyor, yanlış yere ateş ediyor. HDP’yi korumaya alıp MHP’ye hücum etmek, siyasetteki hazin akıbetini daha da hızlandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Sayın Devlet Bahçeli kendisine çok babacan bir üslupla hayatının en büyük iyiliğini yaparak tavsiyelerde bulunmuş ve evine dönmesini öğütlemişti. MHP’de siyaset yapmak gibi bir onuru paylaşmış birisi olarak, keşke bu tavsiyeye uysaydı ve bu hazin durumlara düşmeseydi.

YARGILANMALARINDA ENGEL YOK

Çok şükür ki, Türkiye zilleti oluşturan kirli partilerden ibaret değildir. Cumhur İttifakı, Türk milletinden aldığı güç ve yetki ile ülkenin her sorunu gibi terör meselesini de bitirmeye kararlıdır. Hukuk işlemektedir. MHP’nin Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve yetkin bir hukukçu olan Sayın Feti Yıldız, ağır cezayı gerektiren suçüstü hâli ve seçimden önce soruşturmasına başlanmış olması kaydıyla, Anayasa’nın 14. maddesindeki durumlarda dokunulmazlığın istisnası olduğunu hatırlatarak, “Terör örgütü üyeliği mütemadi (devam eden) suçlardandır. Anayasa’nın 83. maddesinde yazılı olduğu şekilde dokunulmazlık korumasının dışında tutulmuştur. Bu itibarla adı geçen kişilerin dokunulmazlığı kaldırılmadan diğer vatandaş gibi adalet karşısında aynı düzeydedir. Mecliste hiçbir işlem yapmadan yargılanmalarında hiçbir hukuki engel yoktur” açıklamasında bulunmuştur.

İNCELEME BAŞLATILDI

9 milletvekiliyle ilgili fezlekeler aynı zamanda HDP’nin kapatılması için de gerekçe teşkil etmektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, terör örgütü PKK’yla irtibatı, iltisakı ve ittifakı meydanda olan HDP hakkında inceleme başlatması çok önemli ve beklenen bir gelişmedir. Başsavcılık inceleme sonucunda, HDP’nin faaliyetlerinin “Terör eylemlerinin odağı” hâline geldiğine karar verirse soruşturma safhasına geçecek, nihayetinde hazırlanan iddianame Anayasa Mahkemesine sunulacaktır.