İmamoğlu’nun içinde bulunduğu durumu görünce İstanbullular adına gerçekten çok üzülüyorum. “Her şey çok güzel olacak” sözünün içi doldurulmamış bir slogandan ibaret olduğu gerçeğini acı bir tecrübeyle yaşadılar.

İstanbullular artık hizmeti bir kenara bırakın en azından sorunlara dokunacak küçücük çözümler üretilmesini beklerken, o nadir uğradığı makam odasında gezi, ziyaret programları yapıyor, rüyalara dalıyor…

Çünkü İmamoğlu belediye kadrolarını nasıl ki yüzde 35 CHP’ye, yüzde 15 İP’e, yüzde 15 HDP’ye bölüp işe alımları gerçekleştiriyorsa aklını, bedenini ve yüreğini de parçalara bölmüş…

***

Belediyeyi bölüştürdüğü yüzdelere bakarak aklı CHP’de diyorsun, sonra bir bakıyorsun İP müdiresi ile yan yana…

Akşener’in Fatih övgüsünü dinlerken yüzünden okunan mutluluktan bedeninin nerede olduğu belli diyorsun, sonra bir bakıyorsun HDP’lilerle kol kola…

“Mustafa Kemal’in generali olsanız ne yazar, it sürüleri” diyen Sırrı Sakık ve “Öcalan’a özgürlük ittifakı kuracağız” diyen Mithat Sancar’ın arasında sırıtışına bakınca anlıyorsun yüreği kiminle…

***

Yani İmamoğlu’nun İstanbul’a hizmet etmemesinin bir tek sebebi çıktığı tatiller, geziler değil…

CHP’li bir belediye başkanı olarak aklına düşen hizmet etme isteğini İP’in başının yaptığı övgü bastırıyor…

Bu övgü sonrası tüm bedenini saran Cumhurbaşkanı olma isteğiyle yüklendiği hırs yüreğindeki HDP aşkını tetikliyor…

Bir beden de bu kadar birbirine benzemez kimyasal etkileşimler sonrasında vuruyor kendini yollara…

Bu duruma düşünce sadece yurt içiyle de sınırlı kalmıyor, bir bakıyorsun soluğu Yunanistan’da alıyor, bir bakıyorsun İngiltere’de…

***

Sabah uyandığında aklında İstanbul’un sorunlarını çözmek, İstanbul’a hizmet etme düşüncesi olabilir…

Bu düşünce öğlene kalmadan bedenini saran hırs ile yok oluyor…

Akşama kalmadan onu hırslarına kavuşturacak olan yüreğindeki sevgisine ulaşmak için yola koyuluyor…

Memleketi Trabzon ile başlayan gezisi Bayburt, Gümüşhane, Elazığ rotasını takip edip, boşuna Diyarbakır’da HDP’lilerle kucaklaşma ile bitmiyor…

***

Aklındaki hizmet düşüncesini, bedenini saran Cumhurbaşkanlığı hırsına değişti, yüreğindeki HDP sevgiyle harekete geçti.

Bu nedenle 2,5 yıldır kendini belediyecilikte öne çıkaracak bir tane projeye bile imza atamadı.

Bu nedenle de sürekle siyasi polemiklerle ön plana çıkmaya çalıştı.

Yine bu nedenlerle de genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun “bir dönem daha göreve devam edecek” talimatının gereğini yerine getirmiyor.

***

Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanı, onun isteklerini uygulamıyor…

Akşener Fatih’i ilan etti, Meral ablasıyla daha fazla görüntü vermesi gerekirken HDP’li Pervin Buldan’la daha samimi pozlar veriyor, birlikte ağaç dikiyor…

Haliyle Zillet ittifakının ortağı hangi genel başkanın İmamoğlu üzerinde etkisi daha büyük anlaşılamıyor…

***

Bu sorunun cevabı İmamoğlu’nun belediyede kadrolarını bölüştürdüğü 35’i CHP, 15 İP, 15 HDP yüzdeleriyle verilmez…

Her şeyi araştıran araştırma şirketleri bir zahmet bu sorunun da cevabını araştırsa da İmamoğlu neresiyle hareket ediyor, aklı mı, bedeni mi, yüreği mi daha ağır basıyor öğrensek…