YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Meral Akşener’in partisi, bir taraftan sicilini temizlemek için güncel konularda maskeli balo yapmaya çalışırken diğer taraftan da parti içindeki istifalar ve içindeki sansasyonel gelişmelerle boğuşmaktadır. Milletvekillerinin ve partinin sembol yüzlerinin istifa etmesi, basın danışmanlarının sebebi açıklanmadan görevden alınması önümüzdeki günlerde bu partinin karışacağının işareti gibi görünmektedir.

Sansasyonel gelişmelere örnek vereceğiz bir gelişme de Meral Akşener’in daha önceleri “Gerçekten kan akrabam. Onun babaannesi benim halamdı. O da bana hala diyor. Kuzenler kavuştuk.” diye tarif ettiği partisinin milletvekili Ümit Dikbayır ile başlayan akçeli işler kavgası olmuştur.

Meral Akşener’in son grup toplantısında yaptığı konuşmadan sonra olanlar oldu.

“Toprak bizde, iklim bizde, su bizde ama parayı başkaları kazanıyor. “

“İsterse en yakınım olsun. Vallahi billahi değiştireceğim. En yakınım olsun, en güvendiğim olsun. Kazık atan herkesi buradan silmezsem adımı değiştireceğim.”

“Hele gariban kız çocuklarını, hele gariban delikanlıları, onları üzenleri ve istismar edenleri silmezsem adiyim.”

İçeriğinde bu ve benzeri cümleler olan konuşmasıyla, partisi içindeki gelişmelere değinen Meral Akşener’in, bu konuşmasından sonra kastedilenlerden birinin “Kuzenim” dediği Ümit Dikbayır olduğu yazıldı/çizildi.Onun olduğu da anlaşıldı. Ümit Dikbayır, öteden beri parti içindeki “Akçeli işlerle” ilgili suçlanıyordu. Kendisi de araştırılması için partisinin disiplin kurulu ve TBMM grubuna dilekçe vererek “Gerçekler ve suçlular ortaya çıkarılsın” dedi. En ilginci de o dilekçe içindeki “Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in aile bireylerinin ve ayrıca özel kalem müdürü ve eşinin banka hesaplarının incelettirilmesi” şeklindeki talebi olmuştur. 

Seçimden önce ve sonra milletvekili sıralamalarının parayla satıldığı tartışmaları varken, böyle bir final çok sansasyonel olmadı mı? Meral Akşener’in, “Kuzenim” dediği biriyle içine düştüğü şu duruma bakar mısınız?

Meral Akşener’in kuzenleri de hep sıkıntılı galiba.

“En mülayim kuzenimiz Osman Kavala” dediği kişi de "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı. Ümit Dikbayır’la da “Akçeli İşler” kavgası yaşıyor. Bakalım hangi kuzen bu süreçte ayakta kalacak? Bir zamanlar İP’in para kasasını teslim ettiği kuzenine bu suçlamaları yapması bize “Bu pilav daha çok su kaldırır” dedirtiyor.

Dün MHP’yi menfaatleri için satanlar gittikleri yerde neler yaşıyorlar?

Bir dava yok, ideoloji yok, ilke yok, ülkü yok…

Bol bol savrulma var.

Seçimlerden önce terör örgütü PKK’nın uzantısı HDP ile ortaklık, seçimden sonra milliyetçi maske takma tiyatroları. Yarın ise ne olacakları belli değil. ‘Sürekli kazanalım, sürekli menfaatlerimize kavuşalım da nasıl olursa olsun’ mantığı. Beş siyasi parti kapısı görmüş Meral Akşener’in önderliğinde beklenen de budur zaten. Orada savrulma dışında beklenen bir şey olmamalıdır. İP’teki kavga gerçekten birçok sansasyonel olaya gebedir. Herkesin açıktan konuştukları var, kulislerde konuşulan dehşet konular var. Ne demişler: Gizlide gebe kalan aşikârede doğurur.

İP’teki kuzen kavgası bakalım nerelere uzanacak?

Bekleyip göreceğiz.

Editör: Bilge Güler