Tuz koktu!
Londra'da tedavideymiş magazinci Rahmi...
Kaçıp gitmemiş, son iki gündür yoğun tedavideymiş...
Türkiye’de olan bitenden haberi yokmuş!
Hastalık anında bile bir tezgâhın içinde olmak nasıl bir iş?
Külliye’ye giden CHP'li, Muharrem İnce imiş...
Öyle diyor Rahmi Turan...
“Kaynağı” öyle demiş, İnce’nin saraya geldiği aracın plakasını ve saatini vermiş!
Kaynak Külliye'den değil, AKP'ye yakın eski bir gazeteciymiş!
Sonunda “tuzu da kokuttu”
*
Dersimli Kemal, “Ben gideni biliyorum” diyor...
Rahmi Efendi “İnce” diyor...
Cumhurbaşkanı kimseyle görüşmediğini söylüyor...
Dersimli Kemal'e “İspatla Cumhurbaşkanlığını bırakacağım, ama ispatlayamazsan sen Genel Başkanlığını bırakır mısın?” restini çekiyor...
Bay Kemal, “Açıklayamam” deyip geçiştiriyor.
Derviş'in müsteşarı Y-CHP'li Öztrak, Tayyip Bey'in Cumhurbaşkanlığını bırakma restini “ürkütücü” buluyor...
Muharrem İnce, “Görüştüğümü ispatlasınlar, kendimi Taksim'de yakarım” diyor!
Dersimli ve ekibi kendi kazdığı kuyunun dibinde!
*
Rahmi Turan, şu sadakatsiz ve liyakatsiz kaynağını açıklamalı diyorduk ki..
İş çığrından çıktı..
Tam bir mahalle kadınlarının dedikodusuna döndü..
“Kaynağım, Talat Atilla” dedi!
Atilla küplere bindi “İlgim yok, hepsini mahkemeye vereceğim” dedi..
Olayı, Dersimliye teyit ettirdiğini açıkladı!
Kurulan kumpas ellerinde patladı, kimi harcayacaklarını bilemiyorlar..
Dersimli ve Turan’ın yalan söylediği ve İnce ile Erdoğan’a tezgâh kurulduğu ortada...
*
Cumartesi gecesi casus filmi oynatıldı âdeta kanallarda...
Magazinci Rahmi'nin gazeteciliği yerin dibine soktuğu...
Pişmanlık ifadesiyle asparagasçılığı tescillenirken...
Başyazarı olduğu Sözcü ve yazarı Uğur Dündar tarafından da teyit ediliyor!
*
Dersimli Kemal Bey, Turan’ın açıklamasını duyunca “Şaşırmadım, doğrudur” diyor...
Atilla, Kılıçdaroğlu biliyor diyor; CHP ayakta..
Herkes bu olayın komplo olduğunu söylüyor...
CHP'nin bu lekeyi temizlemesi gerektiğini anlatıyor...
Aktif olmayan gazeteci kaynak-Turan(Sözcü)-Dersimli üçlemesi ilginç!
İnce'nin açıklaması çok düşündürücü:
“Genel Merkez mutfağındaki bir çete tarafından pişirildi”.
Muhalif seslerin bir bir ihraç edildiği bir CHP'de...
Parti içi muhalefete karşı bir operasyonsa bu “bumerang” gelip, sahibini vurur!
Kasetle gelen savrulma ve değişimin aktörleri geldikleri gibi gider, parti de tabanın eline, gerçek CHP'lilere kalır...
Baskılara dayanamayıp hata ettiğini kabul etti Rahmi Efendi..
Bir “operasyon aparatı” olduğunu millet anlamıştır sanırız..
Dersimli de beslendiği kriz ve kumpas duvarına tosladı..
Sonunda tuzu da kokuttular!
Bahçeli’nin “CHP Genel Başkanı uzun zamandır zıvanadan çıkmış, zırvada rekor kırmıştır” sözü boşuna değil, anladınız mı?
“Devlet aklı” bu, “asparagas tezgâhı” değil!
*
Not: 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle, bütün cumhuriyet öğretmenlerinin gününü tebrik ediyor, ellerinden öpüyorum! Türkiye Cumhuriyeti, sizin eserlerinizle çağ atlayacak!
