Sendika ağasının grev kırıcılığı
Türkiye’de sendikacılık bal kaymaklı iş…
Hem işçi sendikalarında hem de memur sendikalarında…
Emekçiler durmadan aidat öder, ağalar camlı köşkte keyfini sürer…
Lüks genel merkezler, misafirhaneler, dinlenme tesisleri, makam araçları, profesyonel maaşlar…
Bir defa başkan seçilen de, bir daha o ballı koltuktan kalkmak istemez…
Sendikalı işçi sayısı gün geçtikçe düşerken hem de…
Bütün sendika başkanlarının gözü, hep bir partiden vekilliktir sonunda…
Eeee, bu gidişat, işçinin alacağı hakları nasıl etkiler dersiniz?
Dersimli Kemal’in Y-CHP’si, DİSK’li sendika ağalarını sürekli aday yapar durur…
Sözde “işçileri temsil ediyorlar” demek için!
İşin aslına bakarsanız RP, 1996’da Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik’i milletvekili yapmıştı. Sonra DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak da DSP’den milletvekili yapılmış, iş partiden ihraç edilinceye kadar sürmüştü.
Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, 2002’de CHP’den milletvekili yapıldı, sonra Meral’in oğluyla ilgili skandallar sıralandı…
2011’de DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu CHP’den milletvekili oldu.
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu 2011’de, milletvekili yapıldı.
Konfederasyon başkanları dışında Emin Kul (T. Denizciler Sendikası), İzzet Çetin (T. Harp İş), Enver Öktem (OLEYİS), Hüseyin Tanrıverdi (Hizmet İş), Cevdet Selvi (Petrol İş) ve Agâh Kafkas (Öz Gıda İş) gibi sendika başkanlarıyla Bekir Yurdagül, Yücel Iğdır, Mümin İnan gibi sendikaların şube ve merkez yönetimlerinde yer alan sendikacılar da milletvekilli oldu.
16 yıldır iktidar yandaşlığı ile adeta baskıcı uygulamalarla sarı sendikacılığa soyunan Malûm-Sen’in genel başkanları da AKP’den adaylığa soyundular…
Toplu sözleşmelerde memuru, alın terini ve emeği düşünmesi gerekenler, “yandaşlık”tan başka bir şey yapmadılar, siyasete basamak yaptılar.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da 2015’te AKP’den milletvekili yapıldı…
Ülkücü-milliyetçi memurların omuzlarında yükselip kendi ikballeri uğruna sendikayı maceraya sürüklemeye kalkan ve İP’e dolanan Türk Kamu-Sen’in sendika ağaları da oldu. Meselâ Fahrettin Yokuş ve İsmail Koncuk, İP’ten vekil seçildi.
Yokuş, şimdilerde “İşçileri mağdur edenler haramzadelerdir” demekle meşgul…
“Emek, emekçi, alın teri, hakça paylaşım” naralarının süslediği CHP’nin milletvekili DİSK Genel Başkanı Kani Beko, sendikacılığı çoktan unuttu.
Önce “İZBAN grevi amacından saptırıldı” dedi Beko… DİSK’çiler tepki gösterdi…
Yeni bir tvit atınca yine kıyametler koptu… Herkesten tepki yağdı.
Beko, önce İzmir’de CHP’li başkanın yönettiği İBB’de grevdeki işçileri ziyaret ediyor.
Sonra ziyaretle ilgili bir paylaşım yapıyor:
“Grev bir anlamda işsizliktir. Grevin kazananı olmaz. Grev her iki tarafın da aslında istemeyeceği bir seçenektir, dolayısıyla da uzlaşmanın bir yolu bulunmalıdır!”
“Hak, hukuk, adalet” sloganları atar, “Yaşasın sendikal mücadele” lafları ile işçilere şirin gözükür, omuzlarına basıp yükseldikleri sendikalardan sonra siyasetin içinde kendilerini korumaya çeker bu ağalar…
Ne asgari ücret, ne zam, ne enflasyon, ne işsizlik ne de sendikacılığın yerlerde sürünmesi umurlarında olmaz…
Adam, devrimci(!), sosyal demokrat, eski sendikacı ama…
Kendi sendikasından grevdeki işçileri ziyaret ediyor, “grev kırıcılığı” yapmaya yelteniyor…
Bu Dersimli Kemal’in örgütü ne zaman halkın, işçinin, memurun, çiftçi ve esnafın derdiyle meşgul olacak acaba?
Tek dertleri HDPKK’ya yer açmak ve “Cumhur İttifakı”nı devirmek!
Başta İzmirliler, Atatürkçüler, emekçiler, sendikal hak mücadelesi veren memur ve işçiler 31 Mart’ta bu ağalara dersini vermelidir!
