Kenevir…

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Pat diye gündemimize giriverdi…

Halbuki bu milletin geçim kaynaklarındandı…

Bu lanet olası Coniler, onu da yok ettirmişti bu memlekette…

Haşhaşımıza, tütünümüze, pamuğumuza musallat oldukları gibi…

Şimdilerde pancarımızla uğraşıyorlar…

Yine yıllar sonra pancarımızın kıymetini anlayacağız ama musallat olanlar köşe olup gidecekler ve hastalık sahibi olmak yine bize kalacak…

*

Pat diye gündemimize girdi “kenevir”

Geçenlerde Cumhurbaşkanı “Kenevir üretimi çağrısı” yaptı diye…

Bütün yandaşı, candaşı, liboşu, dönmesi balıklama atladı…

Hatta biri “Kenevir meselesi, memleket meselesi” manşeti bile attı!

Neyse…

Yıllar önce Burdur civarındaki köylerde kenevir üretimi yapılırdı…

Bu bitkinin kulanım alanı çok genişti…

“Uyuşturucu” işi sonradan bulaştı memlekete…

Mesela “anason”un en kalitelisinin yetiştiği Tefenni’de “kimse kaçak rakı” üretmeye kalkmadı…

“Haşhaş”ın en iyisinin üretildiği Göller yöresinde hiç “uyuşturucu imalathanesi” basılmamıştır… Haşhaş üreten çiftçide “müptela” da bulamazsınız…

Ama memlekette ABD haşhaşı yasaklatmaya kalkmıştır, keneviri yok ettirmiştir…

*

Erdoğan dedi ya, bol bol faydalarını yazıyorlar devşirmeler…

Sanırsın ki “kenevir” yeni keşfoldu…

“Her şeyden önce kenevir 4 ayda yetişir, ağaç 25-50 yılda”…

“Bir dönüm kenevir, 25 dönümlük ormanın oksijenini verir”…

“Bir dönüm kenevirden, 4 dönüm ağaçlık kâğıt üretilir”…

“Kenevir 8 defa kâğıda dönüşürken, ağaç 3 defa dönüşebiliyor”…

“Kenevir gerçek bir radyasyon temizleyicidir”…

“Suya ihtiyacı azdır ve tarım ilacına gerek duymaz”…

“Kenevirden tekstil ürünleri, sağlıklıdır”…

“Kenevir, AİDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltma; romatizma, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, psikoloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kullanılmaktadır.”

“Kenevir tohumunun protein değeri çok yüksek ve içindeki iki yağ asidi de tabiatta  başka hiçbir yerde bulunmuyor.”

“Kenevirin üretimi soyadan bile daha ucuz.”

“Kenevirle beslenen hayvanlar, hormon takviyesine ihtiyaç duymaz.”

Plastik ürünlerin tamamı, kenevirden üretilebilir ve kenevir plastiğinin doğaya dönüşmesi oldukça kolaydır.”

“Bir arabanın gövdesi kenevirden yapılırsa, dayanıklılığı çelikten tam 10 kat fazla olur.”

Binaların yalıtımı için de kullanılırsa dayanıklı, ucuz ve esnektir.”

“Kenevirle yapılan sabunlar ve kozmetik ürünler, suyu kirletmez; yani tamamen çevre dostudur.”

İyi de bu “kendir-kenevir” neden yasaklandı?

*

1930’lu yıllarda geldi yasak…

Olay tamamen vahşi kapitalizmin çıkarları uğruna…

Petrol ve ilaç sektörleri, üretimini hiç istemez…

Olan biten de bu yüzdendir…

Liflerinden tekstil ürünleri, urgan, sicim, çuval üretilen bu insan ve tabiat dostu bitki, Conilerin emperyalist hevesleri uğruna heba edilmişti…

Şimdi, yeniden üretimi söz konusu…

Devlet gerekli denetimleri yaptığı sürece asla uyuşturucu kaynağı olmaz…

Özenle ekimi desteklenmeli, dışa bağımlılıktan ve ormanlarımızı talan etmekten kurtulmalıyız…

*

Yarın, Aydın ilimizdeki siyasi gözlemlerimizi aktaracağım size…

Erdoğan, "Ülkemizde keneviri yok ettik. Kenevirden atlet, fanila dokunurdu. Çünkü teri emmesi çok farklı. Bize dost görünen düşmanlar, ülkemden kenevir üretimini aldı. Biz keneviri ithal ediyoruz. Kenevire dayalı yapılması gereken şeyler varsa ithal ürünlerle yapılıyor. Gıda Tarım Bakanlığı bu konuda çalışmalara başlıyor. Birilerinin bu işi başlatması lazımdı. Şu anda biz de bunun çalışmasını yapıyoruz" demişti.

Peki, Erdoğan'ın konuşmasına kadar, yandaşlar kenevire nasıl bakıyordu.

Hatta, istifa ettirilen eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Melih Gökçek, canlı yayınlara katılıp cumhuriyetin ilk yıllarında 1926’da kurulan fabrikaları eleştiriyordu. Gökçek, "Parayı nereden bulacak' diyorsunuz da CHP, cumhuriyetin ilk yıllarında 1926'dan itibaren 3 tane eroin fabrikası kurdu. Belgeleri var. İlaç fabrikası falan değil, millet kafayı bulsun diye. Ondan sonra bütün milletin kimyasını değiştirdi, hem de yurt dışına bol bol sattı. O tarihte devletin geliri bütün fabrikalardan 2 milyonmuş, 15 milyon lira sadece eroin geliri var. Bütün Avrupa'yı zehirlediler, bütün Amerika'yı zehirlediler, bütün Türkiye'yi zehirlediler. CHP'nin geleneğinde, İnönü geleneğinde bu. 1933'te de kanunu çıkarttılar. Bazıları kaçak eroin üretip satmaya başlamış. Belgede diyor ki 'Kaçak satana, kaçak üretene 3 yıl hapis var. Devlet üretir, devlet satar.' CHP'nin geleneğinde insanı uyuşturmak var" demişti.

Erdoğan’ın bir sözüyle çark eden, geçmiş yayınlarını unutan yandaş medya, dün yerden yere vurdukları kenevir ve afyon üretimini bugün yerlere göklere sığdıramıyorlar.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...