Bitip Tükenmediniz!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Ne bereketli toprakmış arkadaş…

Bitip tükenmek bilmiyorlar!

İhanet memlekette kol geziyor…

Kahpelik meslek olmuş gerine gerine dolaşıyor…

Müfteri, sahtekâr, dolandırıcı üreyecek bataklığı bulmuş…

Kalleşlik, nankörlük geçer akçe bu toprakta…

Bin yıllık kardeşini düşman diye dikmişler karşına efeleniyor…

Ne bereketli toprakmış arkadaş…

Onca nadasa, kara, dona, çapaya, ilaçlamaya rağmen “ayrık otları” bitip tükenmek bilmiyorlar!

Allah ile aldatıp “iman pazarlayan” kâfir sürüsü, seni beni cehennemle yargılıyor…

Müslümanlık taslayıp ölülerimize küfreden ahlâksızlar, kul hakkından bahsediyor…

Mürekkep yerine lağım akan kalemini cüzdanının emrine veren satılmışlar, adam beğenmiyor…

Sırtında cüppesi, minberden belediye başkanlığı adaylığını açıklayacak kadar dünyevi zevke dalmış münafıklar adalet ahkâmı kesiyor…

Tasması başkasının elinde bazı devşirmeler, milleti laik-dinci tahrikiyle bölmeye uğraşıyor…

İlim adamı maskeli utanmazlar, yalan, iftira ve bilim dışı beyanlarıyla milletin beynini yıkamak için çabalıyor…

Ne bereketli toprakmış arkadaş…

İçeriden dışarıdan bitip tükenmediler!

Kur’an’ın neresinde varsa, gözlerine kadar kara çarşafa bürüdükleri şarlatanları sokağa saldı, heykel parçalatıyor…

Ar damarı çatlamış sözde profesör etiketli meczup Said-i Kürdî’ye övgü düzüp Mustafa Kemal’e çamur atıyor…

Muhafazakâr etiketli kadınlar, edepsizce kocalarını bırakıp ona buna eş olmaya hazır olduklarını beyan ediyor…

Mübarek dini şeyhine indirgemiş zavallı sürüleri, Allah’ı görecek, Hz. Ali ve Fatıma’yı misafir edecek kadar akıl ve imandan uzak…

Mektep bitirememiş sahte tarihçiler, milletin, devletin, millî değerlerin temellerini oyuyor…

Türk’ü, Türk milletini, Türkçeyi ikinci plana atmış, Arap sevicisi Osmanlıcılar, özgürce yaşadıkları cumhuriyete iftira yağdırmakta sakınca görmüyor…

İnsan hakları, adalet, eşitlik naraları atıp kundaktaki bebelerin hakkını gasp eden siyaset erbabının liyakat ve sadakati kalmamış…

Uyan ey Türk milleti…

Haini, kalleşi, kahpesi bitmeyen bu topraklar senin…

Bu bataklığı kurutmak zorundayız…

Vicdanın, merhametin, şefkatin, adaletin, hak ve hukukun bu topraklardaki tecellisi biraz daha gecikirse…

Dağda donan Mehmetçik haberinin, şarkıcı bilmem kimin dayak yemesinin önüne geçmesi biraz daha gecikirse…

Hainle vatanseveri, zalimle mazlumu, şirretle iffetliyi, safsatayla bilimi aynı kefelere koymaktan vazgeçilmesi biraz daha gecikirse…

Mensubu olduğun Türklüğün soyu sopu, tarihi ve kültürü, bu topraklardaki kökleri deşifre edilmesi biraz daha gecikirse…

Ona buna yaranmak için vazgeçtiğin bu mübarek toprağa vurulmuş Türk mührünü göstermesi biraz daha gecikirse…

Demokrasi kılıflı yıkıcıların, özgürlük teranecisi emperyalist iş birlikçilerinin, milleti lime lime doğrayan din simsarlarının işgal ettiği bu bataklığın kurutulması biraz daha gecikirse…

İnan düşmanın topla tüfekle yapamadığını yapacaklar…

Ne dilin, ne dinin, ne ezanın, ne vatanın, ne bayrağın, ne işin bu bereketli topraklarda olmayacak!

Tehdit büyük, tehlike yakında, durum vahimdir!

Onlar asla bitip tükenmeyecekler… Bir gün ASALA, bir gün DHKP-C, bir gün Ermeni meselesi, bir gün PKK/PYD, bir gün IŞİD, bir gün FETÖ olarak mutlaka göreceksin…

İçerideki uzantıları kâh gazeteci, kâh siyasetçi, kâh şeyh, kâh hoca, kâh profesör, kâh iş adamı kılığında…

Varsın bitip tükenmesinler…

Yılma, yıkılma, vazgeçme, uyan, diri ol, iri ol…

Evlatlarına, bayrağına, imanına, Türklüğüne güven…

Bunlar mutlaka geldikleri gibi gideceklerdir!

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...