Türkçe Ezan Ve Andımız
Yazık bu millete…
Öyle bir sarmalın içindeki sağını solu nu şaşırmış durumda…
Kafalar bulanık, algı operasyonları ile eğri-doğru karışmış…
Yeter ki yaşadığı enflasyonu konuşmasın…
Yeter ki sınırlarımızda ABD’nin oynadığı oyunu fark etmesinler…
Yeter ki Atatürk ve Cumhuriyete çamur atacak bir vesile olsun…
Atatürk’ün kurduğu Diyanet, O’nun için bir Cuma’da Fatiha okutmasın…
Andımızla İstiklal Marşı karşı karşıya gelsin…
Türk milletiyle Anadolu milleti çarpışsın…
Sanırsınız ki ezanı Türkçe okusalar koşa koşa camiye gidecekler…
*
Adam, AKP’nin Musul’a konsolos diye atadığı…
IŞİD’in konsoloslukta günlerce rehin aldığı…
“Stratejik derinlikçi”nin alnından öptüğü…
Yetinmeyip büyükelçi yaptığı…
Sonra koşa koşa CHP’den vekil seçilmek için giden adam…
CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz…
Kırdığı cevizin haddi hesabı yokken…
Ekranda “Ezan Türkçe okunsun” fitnesinde…
Aslında Türkçe umurunda değil…
Andımız’la ilgili derdi hiç olmamıştı çünkü…
*
Olan biten “düşünce özgürlüğü” teranesi falan değil…
“Demokrasi, hürriyet” falan demeye kalkmayın…
Bütün “millî değerlerimiz” dinamitleniyor…
Kriptolar ekranlarda zehir saçmaya devam ediyor…
Selman Öğüt diye bir AKP yancısı var…
Kalkmış ekranda her programda yancı ahkâm kesiyor…
“Allahü ekber”in “Allah birdir” demek olduğunu söyleyecek kadar da allame…
Memleketin yeni “cahil akademisyen” takımından…
Arada “Erdoğan’ı Atatürk’le kıyaslama”ya kalkar…
İşte Y-CHP’li Öztürk Yılmaz ekranda bu Öğüt’le tartışır…
*
Sonrası toz duman!
AKP’nin başkanvekili Yılmaz’a “Bu kadar çok milletten uzak olunmaz” cevabı gelirken…
Eski AKP’li Abdüllatif Şener topa giriyor:
"Türkiye'de ibadetlerin, ibadetlere çağrının nasıl yapılacağı bellidir. Vaktiyle Türkiye'de Türkçe ezan tartışmaları olmuştur ancak ‘1950 yılında CHP'nin de verdiği oylarla Türkçe ezan tartışması kapatılmış’tır. Dinin temel prensiplerine aykırı şeyler söylemek siyasetçinin üslubu olamaz."
Y-CHP’li Engin Özkoç’tan, "Partimizin MYK'sında yer almamasının kendisinde yarattığı ruh hali, maalesef üzüntü vericidir” açıklaması geliyor.
Ve Y-CHP lideri Dersimli Kemal, “Arapça ezan, dinimizin evrensel bir değeridir” diyor ve Yılmaz’ı “ihraç edilmek üzere” disipline sevk ediyor!
*
Kemal Bey, “Gel bakalım Muharrem”den sonra bir muhalif daha ürettiğinin farkında değil…
Öztürk Yılmaz durur mu?
Acemi bir siyasetçi rolünde verip veriştiriyor:
“Siz Atatürk’e saldıranlara, cumhuriyete saldıranlara, geçmişimize saldıranlara bir cevap veremiyorsunuz. Cevap verenleri de disipline sevk ediyorsunuz.”
"İstiyorsunuz ki, çekip gideyim. İyi biliyorsunuz, sen yönetemiyorsun ve ben de bir hazırlık içindeyim. Çünkü sen beni rakip olarak görüyorsun. Koltuğundan korkuyorsun.
“Göreceksiniz def olup gideceksiniz. Ve istifa etmiyorum kardeşim. Ne yapıyorsan yap, istifa etmiyorum. Ben bu partiye 'Gel Öztürk' diyerek gelmedim, 'Git Öztürk' diyerek gitmem. Sıkıyorsa at beni buradan. Rezil ol, kepaze ol."
*
Yılmaz vakası çabuk unutuldu, hızlı gündem içinde…
“Y-CHP’li Tanrıkulu ve İlgezdi’nin PKK’lı cenazesinde gözyaşı döktüğünü” unutan…
Y-CHP’li Özel, “Terörist cenazesine katılan CHP’li varsa Allah belasını versin” nutku atarken…
Türkçe, Andımız falan umurunda değil…
HDPKK ile “gönül bağı olan” Y-CHP’nin “Andımız” ile ilgili gıkı çıkmazken…
Derken 10 Kasım’da…
Erdoğan da Anıtkabir’deki törene katılınca…
Özel, oradan bir vazife çıkaramamış anlaşılan…
Diyanet İşleri Başkanı’nın Yunan serpuşlu Kadir’i ziyareti için yine aslan kesiliyor:
“Haram olsun aldığın maaş!”
İyi de, bunca HDP işbirliğine rağmen sizinkiler helâl mi?
Hele hele Anıtkabir’e hangi yüzle çıktınız Bay Özel?