Köprüyü De Çaldılar!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bir ara Türkiye için “Küçük Amerika” derlerdi…

Birileri ülkeyi Amerika yapacaktı…

Fırsatlar ülkesi” yani…

Çalışmak, alın teri dökmek, üretmek, plan-proje yapmak yerine “montaj”a soyundular…

Kaymaklı bir kâr, asgari ücretli, sendikasız işçi şahaneydi.

95 yılda bir otomobil motoru üretmediler…

Ürettirmediler!

Rantçı işadamı, şuursuz siyasetçi, millî kimliksiz aydın, özenti sanatçılar memleketi “müstemleke” yapmaya yöneldi…

Memleket ne zaman ekonomik sıkıntıya girse ortalık kap-kaççıya kaldı.

 

Cumhuriyet tarihi boyunca yüzlerce dolandırıcı geldi geçti…

Çılgın teknoloji vasıtasıyla millet hala dolandırılıyor…

Korkak, hırslı, tamahkâr, kısa yoldan köşe dönücü insanımız da hedefte…

Ders alan, riskten korkan yok!

İşin içinde medya da olunca katmerleniyor iş…

Bolca reklamla beslendikçe veriyorlar gazı…

Kendileri de “Kuponla televizyon”a bile soyundu…

Derken balon patlayınca vur abalıya…

 

“Küçük Amerika”dan “uyanıklar cenneti”ne dönüştü ülke…

“Tosun”un biri “Çiftlikbank” kurmuştu, binlerce kişi “hayali iş”e para yatırdı…

Sonra “Tosun” paralarla uçtu!

Bir zamanların Sülün Osman’ını bile solladılar.

Karton maket üzerinden bilmem kaçıncı kattaki daireleri aldı millet…

Ardından “konkordato”!

Banker Kastelli, Jet Fadıl falan…

Adamın biri Çiller’i dolandırmıştı, hatırlayın…

Koca koca adamları cep telefonuyla korkutup paracıklarını aldılar…

Hala telefon üzerinden her yolu deniyorlar, ders alan yok…

Bu halk gözünün içine baka baka yalan söyleyeni çok seviyor…

“Fırsatlar ülkesi” işte…

 

“Küçük Amerika” olacaktı ya ülke…

Tabiat güzellikleri, deniz, güneş, dört mevsim cennet, yer altı zenginlikleri…

Binlerce yıllık tarih, kazdıkça fışkıran tarihi eserler…

Höyükler, lahitler, sikkeler, heykeller…

Çoğu daha yeni kayda kuyda giriyor…

Televizyonda “define arama dedektörü” reklamı bile verdi uyanıklar…

“Talancı ve vurguncular ülkesi” oldu sonunda…

 

Önceki gün gazetelere bir haber düştü:

“300 yıllık köprüyü çaldılar!”

“Çüüüşşş!” desek yeri…

Gümüşhane’nin Arslanca köyü yakınındaki bir dere üstünde bulunan köprü birden yok oluvermişti…

Zaman zaman kullandıkları köprünün birden yok olduğunu görmüş köylü…

Muhtar, basın, valilik falan…

“Çaldılar” diye bir kıyamet…

“Uyanıklar” 300 yıllık taşları çalıp götürmüştü…

Gazeteler, internet, televizyonlar haber yaptı.

İşin içinde “sosyal medya” da girince Valilik araştırmış hemen…

Meğerse 3 ay önceki selde yıkılmış köprü…

O “300 yıllık köprü”nün kültür varlıkları envanterinde adı sanı da geçmiyormuş…

Böyle bir tespit de yokmuş!

Valilik açıkladı…

Haberlerde “kemerli köprünün fotoğrafı” varken hem de…

İster gülün, isterseniz ağlayın halimize ve vurdumduymazlığımıza…

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...