ANA DOLU…
Bu topraklar “doğurgan”dır…
Dünya tarihi buranın üzerine kuruludur…
Bu topraklara “Anadolu” derler…
“Ana” ve “dolu”… İki kelimelik birleşik kelime…
Bu toprakları “vatan” yapan da analardır, kadınlardır…
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ya…
Gününüz kutlu olsun, anam, karım, sevdiğim, kardeşim…
*
“Tabut” içinde şehit taşır; kocadır, sevgilidir, nişanlıdır, ağabeydir…
O tabut müthiş bir ateşle yakar haneleri…
“Vatan sağolsun”dan başkası düşmez dillerine…
Ak yazmalı, yanık benizli kadınlar yasın, ağıdın, en sanatkâranesini döşer yüreklere…
Bir kere “off off” diyenini duymadım…
Sıvasız evin penceresinde kocaman bir al bayrak!
Gerisi şehirli masalı, gerisi uçmağa giden bir yiğit!
Ağlatamaz, pişmanlık duyuramaz, lanet ettiremezsiniz…
“Geride bir oğlan var, olmadı kendim giderim!”
Duyacağınız budur ve terörist eniklerini delirten de budur bu topraklarda!
*
“Kadın” dediğin “gelecek”tir…
“Kadın” dediğin huzur, bereket ve “aile”dir…
Göktürk Kağanı’nın “Han’ım hey!” seslenişindeki erkeğin sağ koludur…
“Sevda”dır kadın…
Bu toprağın Şirin’i, Leyla’sı, Aslı’sıdır…
Puşt zulasında kocasını ziyaretten dönen Nurcan’ın şehadetidir…
Oğlu Bozkurt Fırat Çakıroğlu’nun üniversite kampüsünde şehit edilişini kan ağlayarak mahkeme salonunda inci taneleri döken annenin adalet inancıdır “kadın”…
Ciğerleri pompa ile şişirilip bilmem kaçıncı kattan atılan Önkuzu’nun anasıdır “kadın”…
“Ömürleri” kutlu bir dava uğruna yitip giden fidanların arkada bıraktığı “sözlü”dür, “eş”tir, “kardeş”tir, “ana”dır…
*
Çileye, belaya soyunmuş bozkurt duruşlu yiğitlerin sessizce sevdiği “Asena”lar…
Gönle sığmayan, düşlere uymayan, huzurun, mutluluğun, bereketin, ailenin kurucusu dişi kuştur…
Ozan dediğin, Yunus dediğin, Karacaoğlan dediğin, şair dediğin aşktır…
Aşk dediğin de ömre bedel bir güzel… Kadın!
Tanrı’nın “cenneti” ayaklarının altına koyduğu anaların, yârin, sevgilinin adıdır “kadın”…
“Ana” olmak büyük iş…
Doğuran, besleyen, yetiştiren… İnsanlık tarihi yani!
Bu toprak “ana” doludur!
Bu toprak, hürriyet uğruna yalın ayak cephelere koşan Nene Hatunların, Kara Fatmaların, Halide Ediplerin, Zübeyde Hanımların mirasıdır…
Onlara ihanet eden iflah olmaz!
*
Altmışı devirdik…
Bu fani hayatımın bir hikâyesidir sevgili hatunum…
Şu yaşantımda Tanrı’ma en büyük şükranım, benim gibi bir “deli”ye böyle “kutlu bir kadın”ı nasip etmesidir!
Ömrümüzü çile eyleyen bendim, huzura çeviren hep o oldu…
Hiç büyük ihtirasları olmadı bu koca yürekli kadının…
Çocuklarımı büyüttü, baktı, okuttu; beni de okutup adam eylemeye uğraştı…
Mapusanelerden yolladığım ağzı açık mektupları biriktiren aşktı onunkisi…
Kocaman bir sevdaydı, imanla yoğrulmuş bir anaydı…
Memleket, şiddet ve nankörlükle çalkalanırken o hep “sadakat numunesi” bir anıt kaldı…
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü…
Çok görmeyin…
42 yıldır bu delinin kahrını çeken evdeşime, karıma, hatunuma bir selam edeyim…
Nice yıllara vefanın, sadakatin, anneliğin, nineliğin abidesi…
Seni yaradana kurbanım…
Gözlerinden öperim!